Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yıl içerisinde Türkiye’nin hidrojen stratejisini yayınlayacaklarını ve ülkede ilk defa doğal gazla hidrojenin karıştırılarak evsel cihazların beslenmesi projesinin hayata geçirildiğini belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Konya’da GAZBİR-GAZMER Temiz Enerji Teknolojileri Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı. Açılış öncesi konuşan Bakan Fatih Dönmez, 2020 yılında 5 farklı konuda gerçekleştirdikleri ‘Enerjide Arama Buluşmaları’ kapsamında hidrojen üzerine gerçekleştirdikleri toplantıda yarını kodlayan bir anlayışla hareket edeceklerini söyledi.
Hidrojen başta olmak üzere tüm dünyada alternatif enerji kaynakları üzerine yoğun bir Ar-Ge faaliyeti sürdürüldüğünü ifade eden Bakan Dönmez, “Pek çok çalışma henüz emekleme döneminde olsa da uzmanlar hidrojeni “geleceğin enerji taşıyıcısı” olarak nitelendiriyor. Hidrojenin adını gelecekte daha fazla duyacağız ancak kullanımının hangi ölçekte olacağı yapılan bu çalışmalardan çıkacak sonuçlara bağlı. Biz de bu süreçte temkinli fakat istekli ve azimli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün burada hem atılan başarılı adımları takdir etmek hem de yeni adımları sizlerle paylaşmak üzere bir araya geldik. Müvellidülma, yani su doğuran, yabancı dilden aldığımız adıyla hidrojen Türkiye’nin enerji stratejilerinin geleceğinde yer almasını istediğimiz bir kaynak. Geçen yıl düzenlediğimiz hidrojen toplantısında da belirttik. Bakanlık olarak yaklaşımımız hidrojeni 4 ana fayda üzerinden elde etmek. Bunlar, daha fazla yenilenebilir enerjiyi sisteme dâhil etmek, ısı sektörünü karbon emisyonsuz bir hale getirmek, yerli kömürden hidrojen üretimi gerçekleştirmek ve hidrojen depolama ve tutucusu olarak borun kullanımını artırmak” ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de ilk defa doğal gazla hidrojenin karıştırılarak evsel cihazların beslenmesi projesi hayata geçirildi"
Türkiye’nin yerli kaynaklarını sayarken artık rengine bakmadan hidrojeni de yerli kaynaklarımız arasında sayması gerektiğini anlatan Bakan Fatih Dönmez, “Fakat hidrojenin tüm bir enerji sisteminin tek oyuncusu olacağını düşünmüyoruz. Gelecekteki enerji portföyümüzde bir yere sahip olacak ancak şu an bunun büyük bir oran olacağını tahmin etmiyoruz. Avrupa’nın bir kez daha canlandırmaya çalıştığı hidrojen pazarında, Türkiye hem kendi tecrübesini kullanarak hem de ihracat imkanlarını araştırarak çalışmalarına devam ediyor. Hidrojen konusunda stratejimizin temelinde blending, yani mevcut doğal gaz şebekesine hidrojen karıştırma var. Türkiye’nin doğal gaz altyapısı çok yeni. Hidrojen için bu şebekeyi kullanmak, milli servetin korumasını da sağlayacak. Ayrı ayrı bölgelerde kısa-orta mesafe hidrojen hatları düşünülebilir ama referans senaryomuz mevcut gaz sisteminin aşamalı ve öğrenilen bir süreçle hidrojen karışımlarıyla işletilmesidir” dedi.
Açılışını gerçekleştirilen tesisin toplamda 6 milyon TL yatırım bedeliyle hayata geçirildiğini anlatan Bakan Dönmez, “Ocak 2020’de temelleri atıldı ve Ekim 2020’de, yani 10 ay gibi kısa bir sürede ilk testler başladı. Burada Türkiye’de ilk defa doğal gazla hidrojenin karıştırılarak evsel cihazların beslenmesi projesi hayata geçirildi. Laboratuvarda test amaçlı olarak ortalama yüzde 5 ila yüzde 20’ye kadar hidrojen ile yüzden 95 ila yüzde 80’e kadar doğal gaz karıştırıldı ve elde edilen karışım test amaçlı yakıldı. İlk testlerin sonuçları olumlu oldu ve sonraki aşamalar için önemli bir başarı elde edildi. Tüm bir doğal gaz şebekesinin hidrojen karışımlarını yakmaya hazır olup olmadığını bu testler ve mühendislik çalışmaları zaman içerisinde gösterecek. Az önce de bahsettiğim gibi bunlar daha ilk adımlar. İnşallah sonuçlara göre devamının da geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Hidrojenin doğal gaz hattına enjeksiyonu hedefleniyor”
Temiz enerjide iki önemli amaçları olduğunu kaydeden Dönmez, “Birisi çevrenin korunması diğeri de karbon emisyonunun azaltılması. Bu projeyle hem çevresel etkilerin azaltıldığı hem de karbonsuzlaştırma çabalarımıza katkı sağlayan bir çözüm geliştirilmesi hedefleniyor. Tesisimizin adı Temiz Enerji Merkezi Laboratuvarı. Böyle bir tesisin de elbette tüm enerjisini yenilenebilir kaynaklardan karşılaması beklenir. Güneş panelleri, rüzgar türbini ve yakıt hücresiyle enerji ihtiyacının tamamı yenilenebilir kaynaklardan karşılanıyor. Buradaki temel amaç tabi ki tesisin tüm elektrik ihtiyacını yenilenebilir enerjiden karşılamak değil. Asıl amacımız, yeşil hidrojen dediğimiz, yenilenebilir kaynaklardan hidrojen elde etmek. Akabinde, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen hidrojenin doğal gaz hattına enjeksiyonu hedefleniyor” şeklinde konuştu.
“Dizel trenleri hidrojene çevirme fikirlerini gündemimizde tutmaya devam edeceğiz”
Birçok ülkede hidrojenin renklerinden söz edildiğini aktaran Bakan Dönmez, “Çünkü hidrojen birçok kaynaktan üretilebiliyor. Türkiye’de daha çok gri dediğimiz, doğal gazdan hidrojen üretimi rafinerilerde sürekli kullanılıyor. Bizim için daha çok hidrojenin yerli kaynaklardan üretilmesi önemli. Yerli kömürümüzden hidrojen üretimini, gelecek dönemde karbondioksitin depolanması-ayrıştırılması açısından da düşünmemiz gerekir. Bu sebeple hidrojen kullanımının artırılmasında birçok kurumun yapması gereken öncü çalışmalar var. Ulaştırma konusunda mesela, Türkiye’de daha çok LNG ve CNG’li kamyonları gördük. Bizim ulaştırmada hidrojene en çok şans verdiğimiz alan trenler ve ağır taşımacılık alanı. Bu konuyla ilgili büyük tren üreticilerinin de dizel trenleri hidrojene çevirme fikirlerini görüyoruz. Bunu da gündemimizde tutmaya devam edeceğiz” dedi.
“Bu yıl içerisinde Türkiye’nin hidrojen stratejisini yayınlamış olacağız”
Hidrojen konusunda paydaşlarıyla sürekli koordinasyon halinde olduğunu ifade eden Dönmez, şunları söyledi:
“Bilgi ve tecrübe paylaşımının yanı sıra kendilerine birtakım sorumluluklar verdik. Tüm paydaşların çalışmaları geldikten sonra bizler de bu yıl içerisinde Türkiye’nin hidrojen stratejisini yayınlamış olacağız. Beklentimiz bu stratejinin tüm adımlarının tartışılarak olgunlaştırılması. Bizim ekiplerimiz hızlı bir şekilde hidrojen stratejisi ve hedefleri belirleyebilir. Bakanlık olarak çalıştığımız hedeflerimiz var. Ancak Türkiye 1970’lerin Türkiye’si değil. Özel sektörün rekabetçi Ar-Ge ve teknoloji gelişiminin ana oyuncusu olduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. Kamunun başı çektiği ya da direktiflerle istediğini dikte ettirdiği bir dönemde değiliz. Konuşarak, tartışarak, müzakere ederek, hatalarımızdan ders çıkararak ama en önemlisi pozitif bir gündemle ilerleyerek bu işi nihayete erdireceğimize inanıyorum. Az önce ifade ettiğim yol haritasındaki kurumlarımızın ve özel sektörün yapacağı tüm çalışmalar kamuoyuyla paylaşılarak tartışılacak. Bu tartışmalardan beslenerek de Türkiye’nin hidrojen stratejisini hep birlikte oluşturacağız.”
Bakan Dönmez, konuşmalarının ardından tesisi gezerek gazetecilere hidrojen ve doğalgaz karışımı ile üretilen çayı ikram etti.