SARAYBOSNA (AA) - Bosna Hersek'te uzun süredir devam eden seçim yasası reformu tartışmalarına rağmen ülkenin seçim komisyonu, genel seçimlerin 2 Ekim'de yapılacağını duyurdu.
Bosna Hersek Merkezi Seçim Komisyonunca (CİK), bugün yapılan açıklamada, ülkedeki Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri, Bosna Hersek Parlamentosu üyeleri, Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu üyeleri, Sırp Cumhuriyeti Halk Meclisi üyeleri, Brçko Bölgesi Meclisi üyeleri ve kanton meclislerinin üyeleri için seçimlerin 2 Ekim'de yapılmasına karar verildiği ifade edildi.
7 üyeden oluşan CİK'in 6 üyesi seçimlerin belirtilen tarihte düzenlenmesi yönünde oy kullanırken 1 üye karara itiraz etti.
Komisyon kararına karşı olan Vlado Rogic, ülkede uzun süredir devam eden seçim yasası reformu olmadan seçimlerin yapılmasının doğru olmadığını savundu.
Seçim tarihi, oy çoğunluğuyla kabul edildi.
- Bosna Hersek'te seçim yasası reformu talebi
Cumhurbaşkanlığının biri Boşnak diğeri Hırvat halkından olmak üzere iki üyesi, Bosna Hersek Federasyonu'ndaki vatandaşlar tarafından, üçüncü üye Sırp Cumhuriyeti Entitesinde yaşayan vatandaşlar tarafından seçiliyor.
Son Devlet Başkanlığı Konseyi seçimlerinde Zeljko Komsic'e karşı kaybeden HDZ Covic, Komsic'in Bosna Hersek Federasyonu'ndaki Boşnakların oylarıyla seçildiğini iddia ederek ülkede yeni bir seçim yasası reformu talebinde bulunmuştu.
- Bosna Hersek'te seçim yasası reformu müzakerelerinden sonuç alınamamıştı
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Avrupa Birliği (AB) delegasyonu eşliğinde başlatılan seçim yasası reformu müzakereleri, Boşnak ve Hırvat partileri arasında uzlaşı sağlanamadığı için sonuç alınamadan sona ermişti.
22 Mart'ta düzenlenen Bosna Hersek seçim yasası reformu görüşmelerine Bosna Hersekli siyasi parti temsilcileri, arabulucu olarak da AB Dış İlişkiler Dairesi (EEAS) Direktörü Angelina Eichhorst ve ABD'nin Saraybosna Büyükelçisi Michael Murphy katılmıştı.
Eichhorst, son 9 aydır süren müzakerelerin artık sona erdiğini belirterek "Bu, yerel liderler için kaybedilmiş bir imkandır. İçinde bulunduğumuz jeopolitik durumda ve Avrupa topraklarında bir uzlaşmaya varabileceğimizi göstermek için gerçek bir fırsattı." değerlendirmesinde bulunmuştu.