Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit ÖKSÜZ, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasının ardından yaşanan olaylara ilişkin “Boğaziçi Üniversitesi’nde mesele rektör meselesi değildir. Tüm bu yaşananlar fikir ve düşünce özgürlüğü değil, aleni şekilde provokasyon, ahlaksızlık, hainlik ve hadsizliktir"dedi.
Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden birisinin gösterilerle, birtakım tartışma ve
provokasyonlarla anılmasının üzücü olduğunu söyleyen Öksüz: “Üniversiteler araştırma,
eğitim mekânlarıdır. Üniversiteler, toplumun bugünü ve yarını için hizmet üreten kurumlardır.
Sokakları karıştırmaya çalışanlar, darbe çığırtkanlığı yapanlar, askere-polise saldıranlar,
kutsal değerlere hakaret edenler, acaba bilimin ve insanlığın neresindedirler? Ülkesinin değerleriyle, insanların kutsallarıyla problemi olanlar, kendilerine kalkan olarak neyi
seçerlerse seçsinler, ülkeye ve millete ihanet içindedirler. Devletimize, milletimize, ülkemize
ve değerlerimize saldırı halinde olan, insanlar arasında kin ve düşmanlığı alenen tahrik etme
ve kamu düzenini bozma amacıyla yapılan gösterileri, birileri gibi fikir ve ifade özgürlüğü
çerçevesinde değerlendirmemiz asla mümkün değildir. İnsanların ve toplumların özgürlük
sınırları, diğer insanların ve toplumların özgürlüklerinin sınırlarında biter. Burada yaşananlar
fikir ve ifade özgürlüğü değil, birilerinin kendi içlerindeki kin ve nefreti muhataplarına
dayatmaya çalışmalarıdır.” diye konuştu.
Tavrımız Belli, Duruşumuz Net!
TİMAV olarak, yaşanan bu çirkin tabloya karşı duruşlarının net olduğunu söyleyen Öksüz
açıklamasında şunları kaydetti: “Bizler bu topraklarda yaşadığımız müddetçe dinî
değerlerimize hakaret edenlere karşı her zaman dik duracağız. Atalarımız anadan, yardan ve
hatta candan vazgeçmiş; ancak inancından, değerlerinden ve vatanlarından asla
vazgeçmemişlerdir. Onların, destanlarıyla bize miras bıraktığı cennet vatanımızda, bir takım
haddini bilmezin kutsal değerlerimize el ve dil uzatmasına sessiz kalamayız. Uzatmaya
kalkanlar da milletimizden en güzel cevabı almışlar ve alacaklardır. Hukuk ve hakkaniyet
çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılacağından kimsenin kuşkusu olmamalı, bu tür konularda
hukuka olan güven asla sarsılmamalıdır. İslam’ın en mukaddes mekânı olan Kâbe, hiçbir şekilde tartışmaya açılamayacak kutsalımızdır. Sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için de önemli bir değeridir. Boğaziçi Üniversitesinde birtakım sapkın grupların kutsal değerlerimize yönelik hadsiz saldırı, hakaret ve saygısızlığını şiddetle kınadığımızı bir kez daha belirtmek isterim. Bu saygısızlık bir özgürlük alanı değildir. Özgürlük kisvesi altına saklanarak saldıranlara karşı dün olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız! İmam Hatip Camiası olarak konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve sorumluların bir an önce adalet önünde hesap vermesini
beklediğimizi belirtmek istiyorum. İnsanlık olarak zor bir dönemden geçilirken, maalesef salgınla beraber ahlaksızlık virüsünün de giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Toplumu tahrik ederek infial ve kaos oluşturmaya, sosyal barışı bozmaya çalışan bu güruha devletin göz yumması, milletin tepkisiz kalması beklenemez. Bu rezalete elbette müsaade edilmemeli, bu ve benzeri girişimlere asla müsamaha gösterilmemelidir. Bu türden ahlaksızlıklar, sessiz kalınması, önlem alınmaması
durumunda büyüyerek artmaya devam etme istidadındadır. Kötülüğü elle, dille düzeltmeyi
emreden, gücünün yetmediği durumlarda ise en azından kalben buğzetmeyi görev sayan bir
dinin mensuplarıyız.”
Maskeler Birer Birer Düşüyor!
Yaşanan gelişmelerin, din ve millet düşmanlığından beslenen çevrelerin gerçek yüzlerini bir
kez daha ortaya koyduğunun altını çizen Öksüz, “Bu alçaklığı yapanlar kadar, onlara destek
verenler de suç işlemektedirler” diyerek şöyle devam etti:
“Bilindiği üzere, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü girişinde 1 Şubat 2021 Pazartesi
günü yapılan izinsiz gösteriler sırasında Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İstanbul İl
Emniyet Müdürlüğü’nce gözaltına alınan 108 şüpheliden 7'sinin Boğaziçi Üniversitesi
öğrencisi olduğu,101 şüphelinin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmadığı, 15 şüphelinin de
üniversite düzeyinde eğitim görmediği tespit edilmiştir. Hal böyleyken terör örgütü iltisaklı
kişilerin en ön safta yer aldığı bu eylemlerin demokrasiyle, hak arayışıyla, fikir ve ifade
özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını göremeyecek kadar şuursuz ve idrak
yoksunu bazı kesimlerin de destek açıklamalarını hayretle izliyoruz. Ahlaksızlığı, kutsallara
hakareti, nefreti ve terörü, özgürlük olarak pazarlamaya çalışan gözleri kör, kalpleri mühürlü
olan bu güruhu da kınıyor, milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Biz bu filmi daha önce de defalarca izledik! Yıllardan beri, milli irade karşıtlarının halkı galeyana getirip bunun üzerinden belirli bir siyasi ikbal ve istikbal kaygısına düşerek sürekli milli iradeyi örselediklerini hep birlikte gördük ve yaşadık. Milletimizin bu tür tezgâhlara karnının tok olduğu bilinmelidir. Aziz milletimiz, değerlerimize saldırılırken provokatörlerden yana duruş sergileyen hiç bir şahıs, kurum ve kuruluşu da unutmayacak basiret ve ferasete sahiptir.”
Öksüz: “Fitneyi kendilerine yol ve yön edinen, terörist zihniyetli bozuk düşünce yapısına
sahip olan bu sapkınların huzuru ortadan kaldırıp kargaşa ve kaosun bu güzel ülkeye
yerleşmesinin peşinde oldukları aşikârdır. İslam düşmanlığı, bozuk zihniyetlerinin temelini
oluşturur. Yaşanan olaylar işte bu zihniyetlerinin yansımalarıdır. Hayatlarının bütününü;
imhanın, şiddetin, yakıp yıkmanın değil, imarın, inşanın ve ihyanın kapladığı, ülkenin ve
milletin gözbebeği olan İmam Hatipliler camiası olarak, milletimizin değerlerine, şanlı tarihine,
kültürüne yönelik hiçbir terbiyesizliği, hiçbir saldırıyı hoş göremeyiz. Hiç kimsenin düşünce,
fikir, ifade özgürlüğü perdesinin arkasında, kutsal değerlerimize hakaret etme, aşağılama
hakkı yoktur. Bu konudaki tavrımızı net ve açık bir şekilde ortaya koymak zorundayız.” dedi.