ANTALYA (AA) - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Türkiye'nin geçen sene yüzde 10'un üzerinde bir büyüme kaydettiğini ifade ederek, bu yıl yüzde 5 civarında bir büyüme yakalanacağını kaydetti.
Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünü de yürüten Çakar, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) düzenlenen "İş Dünyası Buluşma Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Kovid-19 sürecinde ekonominin olumsuz yönde etkilendiğini belirterek, üretimin durduğunu, yatırım kararlarının ötelendiğini, istihdamda ciddi yankılamalar oluştuğunu söyledi.
Dünyada ticaret hacminin daraldığını, Çin'in mal üretemediğini, tedarik zincirinin bozulduğunu aktaran Çakar, iklim değişikliklerinin sebebiyet verdiği tarımsal üretimin arz noksanlığı oluşunca tüm dünyada ciddi bir gıda enflasyonu doğduğunu ifade etti.
Bütün ülkelerde ve Türkiye'de de enflasyon yaşandığını dile getiren Çakar, enerjide ciddi artışlar yaşandığını, petrol fiyatının 40-45 dolardan 95 dolar seviyelerine, doğal gaz, kömür fiyatlarının arttığını bildirdi. Çakar, dünyada ticaret hacminin daraldığını vurgulayarak, 2020'de G20 ülkelerinde sadece Çin ile Türkiye'nin büyüme kaydettiğini anlattı.
2021'e gelindiğinde ise aşılanmanın artması, ticarette canlanma, seyahat hareketleri ile dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığını anımsatan Çakar, dünya ekonomisinin yüzde 5,9 büyüdüğünü ancak büyümenin hala dalgalı olduğunu, tam stabilizasyonun sağlanmadığını belirtti.
Gerek kamunun gerek özel sektörün gerekse hane halkının borçluluk oranının gelişmiş ülkelere göre Türkiye'de makul düzeyde olduğunu ifade eden Çakar, "Dünyada sermaye hareketleri pandemi dolayısıyla gelişmiş ülkelerin korumacı politikaları dolayısıyla yavaşlamaya başladı ama çok ciddi bir sermaye var ve bu sermaye bir şekilde bizim gibi özellikle yatırım yapabilir ülkelere yönelik hareket edecek. Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın." diye konuştu.
- 2022'de yüzde 5 civarında büyüme bekleniyor
Çakar, bu yıl itibarıyla da dünyadaki büyüme ve dünyadaki ticaret hacmindeki artışın devam edeceğini öngördüklerini bildirerek, petrol, enerji ve enerji dışındaki emtia ve girdilerin maliyetlerinin artacağını ancak bir önceki yıla göre çok ciddi bir artış beklemediklerini kaydetti.
Salgın sürecinde Türkiye'de de ekonominin durgunlaştığı dönemde piyasayı hareketlendirecek adımlar atıldığını anımsatan Çakar, gerek maliye gerek para politikalarıyla piyasaya ciddi para enjekte edildiğini söyledi. Çakar, bankacılık sektörü olarak kredi kanallarını açık tuttuklarını, bazı sektörlere pozitif ayrımcılıklar tanıyarak ciddi kampanyalarla krediler verdiklerini, nakit akışlarında bozulma olan müşterilerde ötelemelere, yeniden yapılandırmalara gittiklerini dile getirdi.
Makul iş birliği içerisinde salgın sürecini yönettiklerini ifade eden Çakar, şöyle devam etti:
"2020'de pozitif ayrışmış olarak bütün dünyada nadir büyüyen ülkelerden biri olduk, yüzde 1,8. Geçen seneyi yüzde 10'un üzerinde bir büyümeyle kapatıyoruz, 2022 yılında da yüzde 5 civarında da bir büyüme yakalayacağız. Bizim gibi genç ve dinamik ülkelerde büyüme çok önemli. Her sene yüzde 5 civarında büyümek zorundayız. Hem ekonominin dinamiğini sağlamak hem de istihdamı korumak adına bu ülke yüzde 5 civarında büyümek zorunda."
Enflasyon rakamlarına değinen Alpaslan Çakar, "Bu enflasyon bu ivmeyle devam etmeyecek. Önümüzdeki dönem itibarıyla döviz kazandırıcı gelirle beraber özellikle Antalya etkisiyle artık ivme kaybederek enflasyonun düşeceğini hepimiz öngörüyoruz." dedi.
Çakar, Türk bankacılık sektörünün toplam büyüklüğünün 9,2 trilyon lira olduğunu belirterek, bilançonun yüzde 70'ini gerek kamuya gerekse özele kredi olarak kullandırdıklarını bildirdi. Türk Bankacılık sektörünün öz kaynak ve sermaye yapısı ile bu ülkenin en köklü ve en dinamik sektörlerinden biri olduğunu dile getiren Çakar, 22 ülkenin Türkiye'de ya şubesi ya bankası bulunduğunu kaydetti.
Kredilerin tahsili gecikmiş alacakların oranını da yüzde 3,2 olduğunu vurgulayan Çakar, salgın sürecine göre makul bir düzeyde olduklarını söyledi.
- "Önümüz ekonomik anlamda bahar"
Çakar, Antalya'nın "turizmin başkenti" olarak nitelendirildiğini de anımsatarak, turizmin döviz kazandırıcı önemli bir sektör olduğuna işaret etti. Turizmin "bacasız sanayi" kavramına çok uyduğunu dile getiren Çakar, turizm sektörüne 201 milyar lira kredi kullandırıldığını, toplam kredi payında turizmin oranının yüzde 5 olduğunu bildirdi.
Salgında en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini aktaran Çakar, 2019'da Türkiye'ye 51 milyon civarında turist geldiğini ve 35,5 milyar dolar gelir sağlandığını, 2020'de ise rakamların düştüğünü ancak bu yıl için beklentinin 2019'un rakamları olduğunu belirtti.
Bankacılık sektörü olarak sermaye, bilanço yapıları, kaliteli insan gücü, dijital altyapı, tecrübeli yönetim, ürün ve hizmet çeşitliliği ile her zaman sektörün yanında olmaya devam edeceklerini söyleyen Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüz bahar, ekonomik anlamda bahar. Önümüzdeki dönemde üretenin, istihdam yaratanın, yatırım, ihracat, ticaret yapanın yanında olmaya devam edeceğiz. Destek vermeye devam edeceğiz. Çünkü hepimiz aynı sistemin parçalarıyız. Sadece bankacılık sektörünün kazandığı, diğer sektörlerin zarar ettiği veya paralel şekilde büyümediği bir ekonomik modelin hiç kimseye bir faydası yok. Ülke kazandıkça hepimiz güçleneceğiz. Hepimiz birbirimizi ancak tamamlayabiliriz."
Toplantıya VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Sururi Çorabatır, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ile iş insanları da katıldı.