Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Mesut Koçak’ın açıklamasından öne çıkan satır başları şöyle:
Zoonoz, en basit anlamıyla , “hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalık” demektir. 6 Temmuz 1885 tarihinde 9 yaşındaki bir çocuğa kuduz aşısı uygulayan Bilim İnsanı Louis Pasteur, o çocuğun hayatını kurtararak tarihe geçti. İşte o 6 Temmuz, zoonozlara karşı farkındalık yaratabilmek adına Dünya Zoonoz Günü olarak belirlendi.
Hekimlik 3 esasa dayanır:
Birincisi koruyucu hekimlik.
İkincisi, hastalıklarda tanı ve bulaşmanın engellenmesi.
Üçüncüsü ise tedavidir.
Bu prensiplerin ilk ikisi, hem insan, hem de hayvan sağlığı açısından veteriner hekimler için çok önemli bir sorumluluk alanıdır. Çünkü veteriner tıbbın asli çalışma konusu hayvanlar olsa da, tüm veteriner hekimlerin en temel hedefi insan ve toplum sağlığının da korunmasıdır.
Son yıllarda dünya gündeminde olan SARS, MERS, COVID19, Ebola, Zika, Kuş Gribi gibi viral hastalıkların hepsinin zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşabilen) olduğundan hareketle artık #TekSağlık yaklaşımını benimsemek/ özümsemek gerekiyor.
Kuduz gibi hayvansal kökenli hastalıklar artık insanlığı tehdit etmiyorsa bu büyük #VeterinerHekim ordusunun çabalarıyla olmuştur. Gelecek ancak #Covid_19 gibi hastalıklardan Veteriner Hekimlerin katkısıyla korunacaktır.
Pandemi sürecinde özellikle Covid 19 aşı çalışmalarında olmak üzere, ülkemizde yıllardır zoonotik hastalıklarla mücadelenin sessiz kahramanları olan Veteriner Hekimler yerli aşının da milletimize kazandırılmasında öncülük etmiştir. Zoonotik hastalıklara karşı mücadelede Veteriner Hekimler kilit oyuncudur…
Dünya Zoonoz Günü’nün ülkemiz ve mesleğimiz için daha güzel yarınlara vesile olmasını diliyor, Ülkemizde aşı çalışmaları yürüten ekiplerde yer alan; virüsün ilk izolasyonunu gerçekleştiren Prof. Dr. Aykut ÖZKUL, yerli aşıda faz 3 aşamasına gelen ekibin başında bulunan Prof. Dr. Aykut ÖZDARENDELİ ve aşı çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Osman ERGANİŞ meslektaş bilim insanlarımıza ve tek sağlık ruhu ile ülkesine hizmet veren tüm meslektaşlarımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz…
Zoonozlar niçin tehlikelidir?
Günümüzde, bilinen 250’nin üzerinde zoonoz vardır; şarbon, kuduz, LSD , brusella, leptospiroz, salmonella, ruam, tetatoz, tüberküloz, toksoplasma, ekinokok, tularemi, BSE (deli dana) ve Kırım Kongo kanamalı ateşi, bunlardan yalnızca bazılarıdır. Bugün insanlarda hastalık oluşturduğu bilinen binin üzerindeki etkenin %80’i zoonotik karakterlidir; yani hayvanlardan köken alır.
Toplumdaki yaygın inanış , hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların kaynağının evlerde bakılan ya da sokaklarda yaşayan evcil hayvanlar olduğu yönünde olsa da, işin gerçek yüzü çok daha farklıdır. Zoonoz hastalığın insana bulaşması için bahçedeki keneden evde uçuşan sivrisineğe, yaşam alanları bizler tarafından daraltılan yaban hayatı karnivorlarından , gökyüzündeki kuşa, sofradaki etten, dolaptaki peynire kadar pek çok kaynak ya da aracı bulunmaktadır.
“Tek Tıp, Tek Sağlık”
Zoonozlar tahmin edilenden çok daha yaygındır. Zoonoz sonucu tüm dünyada hayatını kaybeden insan sayısı korkutucu düzeydedir. Hayvanlardan insanlara bulaşan çoğu hastalık, sonrasında insandan insana bulaşma özelliğine de sahiptir. Bu tabloda esas olan tedavi etmeye çalışmak değil, aşılama ve dezenfeksiyon gibi önlemleri içine alan koruyucu hekimliktir. Bu nedenle de insan sağlığı, hayvan sağlığından bağımsız düşünülemez.
Her platformda dile getirdiğimiz “Tek Tıp, Tek Sağlık” konsepti çerçevesinde tüm tıp meslek grupları aynı ortak amaç için işbirliği içinde çalışmalıdır. Beşeri tıp ile veteriner tıp arasında bir bariyer yoktur. Her iki alanda görev yapmakta olan tüm sağlık çalışanlarının birikim ve becerilerini ortak bir potada eritebilecekleri bürokratik altyapı oluşturulmalı, daha etkin mevzuat düzenlemeleri yapılmalı ve özellikle mevcut halk sağlığı teşkilatlarına Veteriner Hekimlerin de dahil edilmesi sağlanarak “Tek Tıp, Tek Sağlık” konseptine uyumlu , dinamik ve efektif bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Zoonozlardan korunabilir miyiz?
Resmi Kurumların işbirliği ile planlı ve sürdürülebilir bir zoonoz mücadelesi yürütülürülmesi tesis edilse dahi elbette sizlerin de sorumlu bireyler olarak titizlik göstermeniz gereken konular vardır.
Zoonotik nitelikli bir hastalığın bulaşmasını önlemek için:
Ellerinizi temiz tutun. Hastalıkların bulaşmasını önlemek için en önemli ve en basit korunma yolu, el hijyenine özen gösterilmesidir. Sabun ve akan temiz su ile yıkanmamış eller, birçok hastalık için önemli yayılma kaynağıdır.
· Evcil hayvanınız sağlıklı olsa bile düzenli olarak muayene edilmesini sağlamalı, aşılama gibi koruyucu hekimlik uygulamalarını asla ihmal etmeyin. Bu onun kadar, sizin sağlığınız açısından da büyük önem taşımaktadır.
· Sivrisinek, kene , pire gibi zoonoz nitelikli hastalıkların vektörü yani taşıyıcısı olabilecek canlıların ısırıklarını önemseyin ve korunmak için tüm önlemleri alın.
· Gıda güvenliğiyle ilgili temel ilkeleri öğrenin, önemseyin ve uygulayın. Bu siz, aileniz, evcil hayvanınız ve diğer tüm hayvanlar için büyük önem taşıyor.
· Isırık ve tırmalamalardan olabildiğince korunun, başınıza böyle bir şey geldiğinde öncelikle temel hijyen kurallarını uygulayıp zarar gören yerinizi güzelce temizleyin. Gereken durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurmayı asla aklınızdan çıkarmayın.
Unutmayın, biz Veteriner Hekimler tüm canlıların sağlığı için çalışıyoruz.
Sizlerin farkındalığı ve toplumsal gücü ile riskleri en aza indirecek önlemleri hep birlikte hayata geçirmemiz mümkün.