Türkiye'de geçen yaz çıkan orman yangınları ve iklim değişikliği, bal üretimi ile arıların beslenme alanlarını olumsuz etkilerken son 8 yılın en düşük bal hasadı gerçekleşti
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Ziya Şahin:
"Arılar beslenemezse kışı çıkartamaz. Arıcıların şu anda ciddi şekilde kristal toz şekere ihtiyacı var"
ANKARA (AA) - ZEYNEP CANLI - Bal üreticileri, 2021 yazında çıkan yangınlar ve iklim değişikliğinin etkisiyle azalan üretimi yeniden artırabilmek ve arı ölümlerinin önüne geçebilmek amacıyla şeker desteği talebinde bulundu.
AA muhabirinin, Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye'deki kovan sayısı 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,8 artarak 8 milyon 733 bin 394'e ulaştı. Buna karşın bal üretimi söz konusu dönemde yüzde 7,4 azalarak 96 bin 344 tona geriledi.
Bu düşüşte çam balı üretiminin yüzde 80'ini karşılayan başta Muğla olmak üzere Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan ve yaklaşık 17 gün süren yangınların etkili olduğu bildirildi. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin de sürece yansıdığı kaydedildi. Bu nedenlerle 2021'deki üretim, son 8 yılın en düşüğü olarak kayıtlara geçti.
2014 yılında 103 bin 525 tonu bulan bal üretimi, 2015'te 108 bin 128 ton, 2016'da 105 bin 727 ton, 2017'de 114 bin 477 ton olmuştu. 2018 yılında 107 bin 920 tonda kalan üretim, 2019'da 109 bin 330 ton, 2020'de de 104 bin 77 ton olarak gerçekleşmişti.
- "Bal üretimimiz olumsuz etkilendi"
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Genel Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine, ülkede üretilen balın yüzde 35-40'ının çam balı olduğunu söyledi.
Şahin, Anadolu'da arıcıların temmuz-ağustos aylarında bal hasadından çıktıktan sonra yaklaşık 4 milyonluk kolonileriyle aralık ayına kadar çam balı üretim sezonuna dahil olduğunu bildirdi.
2021'de kuraklık ve yangınlardan dolayı üretimde aksaklıklar yaşandığına işaret eden Şahin, "Bu da hem çam balı hem de toplam bal üretimimizi olumsuz etkiledi." dedi.
Şahin, normal şartlar altında çiçek balı sezonu bittikten sonra arının kışın yaşayabilmesi için kovanın içinde 15-20 kilogram bal bırakılması gerektiğini, buna karşın yerli üreticinin "Nasılsa çam balına giderim" düşüncesiyle bu balı da kullandığını anlattı. Beklenmedik gelişmelerle üreticilerin sıkıntı yaşadığını vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
"Maalesef geçen yaz çıkan yangınlar çam ormanlarının önemli bir kısmına zarar verdi. üreticiler diğer çam ormanlarından ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini düşündü ancak bekledikleri gibi olmadı. Çam balında önemli rol oynayan Basra böceği de iklim değişikliğinden dolayı arılar için gerekli salgıyı sağlayamadı. Arıların kışlık beslenmesinde önemli yer tutan püren, sarmaşık ve keçiboynuzu bitkileri de azaldı. Dolayısıyla arıcıların kolonileri aç kaldı. Arılar beslenemezse kışı çıkartamaz. Arıcıların şu anda ciddi şekilde kristal toz şekere ihtiyacı var."
- "Arıcılarımızın acilen şekerle buluşturulması lazım"
Şahin, devletin şeker fiyatlarında düzenleme yapması veya bal üreticisine şeker desteği vermesi gerektiğini dile getirdi.
Bütün dünyada arıların aralıktan marta kadar olan "kışlatma" sürecinde bir kovan için 13-15 kilogram kristal toz şeker gereksinimi olduğuna dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:
"Bu şekeri şu anda bulamıyoruz. Arıcılarımızın acilen şekerle buluşturulması lazım. Arılar ölmeye başladığında bulunacak şekerin bir kıymeti yok. Bu işi yapan kişi arıdan o sene ürün almasa da arısını yaşatmaya çalışıyor, ölen arıların kovanlarını tekrar üretim için kullanmaya devam ediyor."
Şahin, dünyadaki arı ırklarının yüzde 22'sinin Anadolu'da olduğu bilgisini vererek, Türkiye'nin, arının gen merkezi olduğunu söyledi.
Arıcılıkta 9 ay üretim şansı olduğunu vurgulayan Şahin, "Bu da kovan sayısında artışı sağlıyor. Dolayısıyla arıcılıkta cazibesi çok olan bir ülkeyiz. Bu sebeple dünyada arı sayısı bakımından ikinciyiz." dedi.