Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Necip milletimiz, bulunduğumuz coğrafyanın kendisine yüklediği zorlukların ve sorumlulukların idrakiyle hareket etmekten hiçbir şartta ödün vermeyeceğini, fedakarlık etmeyeceğini her defasında göstermiştir." dedi.
Yanık, Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı tarafından Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde düzenlenen şehit yakınları, gaziler ve yakınları buluşmasında yaptığı konuşmada, şehadet mertebesinin önemine işaret ederek, "İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gelecekte de Rabbim bizleri şehitlerimize layık eder, bu vatanı en az onlar kadar sevmeyi nasip eder." diye konuştu.
Anadolu topraklarında bin yıldır kök salan diriliş ve istiklal ruhunun, bugün bütün tazeliğiyle yaşamaya devam ettiğini belirten Yanık, "Bu milletin şehidi bitmez, gazisi bitmez. Bu milletin bu vatan için vereceği mücadele bitmez. Necip milletimiz, bulunduğumuz coğrafyanın kendisine yüklediği zorlukların ve sorumlulukların idrakiyle hareket etmekten, hiçbir şartta ödün vermeyeceğini, fedakarlık etmeyeceğini her defasında göstermiştir." dedi.
Bu toprakların ruhunun "ölümü öldürme" anlayışıyla yoğrulduğunu, gücünü hakka ve hakikate olan inancından aldığını söyleyen Yanık, şöyle konuştu:
"Türkiye olarak 21. yüzyıldaki tarihi yürüyüşümüze varlığınızla büyük güç veriyor, ecdadımıza olan vefa hislerimize birer tercüman oluyorsunuz. Bugün eğer bölgesinde oyun kuran bir Türkiye varsa ya da kurulmuş olan oyunları bozan bir Türkiye varsa bunda sizin tercüman olduğunuz hislerin ve değerlerin büyük payı vardır. Ne mutlu ki bugün büyük milletten büyük devlet olmaya doğru giden yeni bir sürecin içindeyiz. Bu büyük milletten büyük devlet olmanın, yürüyüşün bedelini, şehitlerimiz canlarıyla ödediler, gazilerimiz uzuvlarıyla, karşı karşıya kaldıkları zorluklarla ödediler, ödüyorlar. Bu can ve kanla bedeli ödenen yürüyüşe şüphesiz bizim ülkemizin ve İslam dünyasının ihtiyacı var. Daha da ötesinde, biliyoruz ki materyalizmin ve hazcı anlayışların esiri olmuş bütün dünyanın ihtiyacı var."
Yanık, bugün geleceği için mücadele eden, büyük düşünen, projeksiyonlarını buna göre yapan, hedefine odaklanmış bir Türkiye'nin bulunduğunu belirterek, "Bugün artık Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyaya yeni bir ruh ve çehre kazandırmak isteyen bir Türkiye'yi konuşuyoruz. Bunun adı büyük Türkiye'dir. Bu inançla çalışarak ve el ele vererek, yaşadığımız ekonomik sıkıntıları hızla aşacağımıza da yürekten inanıyoruz." dedi.
- "Şehitlerimizi, gazilerimizi her zaman dualarımızla anarız"
Programa katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise şu ana kadar pek çok şehidin cenaze namazını kıldırdığını, o namazda tekbir alırken, önlerinde bulunan şehidin, tekbirleri ve onun için yapılan duaları duyduğunun idrakinde olduğunu söyledi.
İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un, "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dizelerine işaret eden Erbaş, "Esasında bu bir duadır. Bu dua cümlelerini dörtlük halinde öyle güzel yerleştirmiş ki İstiklal Marşı'nın içerisine, her okuduğumuzda sonunda 'Amin' dememiz gereken mısralardan oluşuyor." diye konuştu.
Şehitler, şehit yakınları ve gazilerin bu övgülere layık olduğunu belirten Erbaş, gazilerin de birer şehit adayı olduğunu, onların da her zaman hayırla yad edildiğini söyledi.
Kendisinin iki dedesinin de Sarıkamış gazisi olduğunu dile getiren Erbaş, şehitleri, gazileri her zaman dualarla andıklarını, hiçbir hatimde şehit ve gazileri ihmal etmediklerini kaydetti.
Erbaş, "Cenabı Hak milletimizi her türlü kötülükten, hainlerin ihanetinden, terör örgütlerinin saldırılarından, tüm düşmanların saldırılarından muhafaza eylesin." diye konuştu.
Programda, Ankara Valisi Vasip Şahin, Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bilge Gürs de yer aldı.