Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "Cumhurbaşkanı'mızın bugün açıklayacağı 'Ekonomi Reform Paketi' ile Türkiye'deki yatırım ortamını çok daha cazip hale getireceğiz." dedi.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin 17'nci dönem başkanlığını yürüttüğü Kimya Sektör Platformu (KSP) bünyesinde iki yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Kimya Sektör Şurası'nın bu yılki açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, KSP Başkanı Adil Pelisterin'in katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
Varank, buradaki konuşmasında, Kovid-19 salgınının ekonomi, üretim ve tedarik zincirleri üzerindeki etkilerine değinerek, bu dönemde birçok sektöre girdi sağlayan kimya sektörünün de öneminin arttığını söyledi.
Küresel ekonomideki gelişmelerden Türkiye'nin de etkilendiğine ancak uygulanan yerinde ve etkin politikalarla ülkeyi dünya genelinden pozitif ayrıştırmayı başardıklarına dikkati çeken Varank, ülkenin geçen yıl yüzde 1,8 büyümeyle Çin'in ardından en yüksek büyüme kaydeden ikinci G-20 ülkesi olduğunu anımsattı.
Varank, Türkiye'nin salgın sürecinde ihtiyacı olan ülkelere en çok tıbbi yardım ve destek sağlayan ülkelerinden biri olduğunu ifade ederek, bu süreçteki başarıları, ihtiyacı bulunanlarla paylaşmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Ülkenin bu dönemde ortaya koyduğu başarıda en önemli pay sahiplerinden birinin imalat sanayisi olduğunu vurgulayan Varank, "Pandemiye rağmen sanayi sektörü son 1 yılda 337 bin ilave istihdam oluşturdu." diye konuştu.
Varank, imalat sanayisinde yakalanan ivmeyle 2021'e de güçlü bir başlangıç yaptıklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Ocak ayı sanayi üretimimiz beklentileri aşarak geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,4, bir önceki aya göre ise yüzde 1 arttı. Bu verilerle ocak ayında da yıllık bazda sanayi üretimini en çok artıran G-20 ülkelerinden biri olduk. Bütün veriler açıklanmadığı için 'Birinci olduk' diyemiyorum ama muhtemelen Türkiye sanayi üretimini en fazla artıran ülke olacak."
Sanayideki üretim ve istihdam ile yatırımlardaki artışlara ilişkin verilerin şeffaf olduğuna dikkati çeken Varank, "2021 yılında da süreç böyle devam ederse imalat sanayisi ve ihracat öncülüğünde Türkiye'yi önemli bir büyüme rakamına ulaştırmak istiyoruz. Bu rakamlara ulaşıp kalıcı olmak da önemli. Önümüzdeki dönemde Türkiye, katma değerli üretim öncülüğünde istikrarlı büyümesini artırarak sürdürecek." ifadelerini kullandı.
"Salgında imalat sanayisinin performansı yatırımcıların dikkatini çekti"
Varank, salgın sürecinde imalat sanayisinin ortaya koyduğu performansın yerli-yabancı tüm yatırımcıların dikkatini çektiğine işaret ederek, "Yeni yatırım taleplerinde kayda değer bir artış var. Cumhurbaşkanı'mızın bugün açıklayacağı Ekonomi Reform Paketi ile Türkiye'deki yatırım ortamını çok daha cazip hale getireceğiz." dedi.
Bakan Varank, kimya sektörünün, imalat sanayisinin kilit alanlarından biri durumunda bulunduğunu ve 19,5 milyar dolarlık ihracatla otomotivin ardından geçen yılın en fazla ihracat yapan ikinci sektörü olduğunu bildirdi.
Sektörün 2009-2019 yıllarında girişim sayısı, üretim ve istihdam bakımından her yıl üzerine koyarak büyüdüğüne dikkati çeken Varank, sektördeki üretimin yaklaşık yüzde 77'sinin girdi olarak kullanıldığını ifade etti.
Varank, sektörün kritik önemine rağmen yüksek oranda dışa bağımlı olduğunu ve bu alanda 20 milyar dolar dış ticaret açığı verildiğini belirterek, bunun nedenlerinin üretimde ham petrol ya da doğal gaz gibi hidrokarbon kaynaklarına ihtiyaç duyulmasıyla, ülkedeki petrokimya üretiminin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.
"Öncelikli sektörlerden biri"
Varank, Bakanlık olarak sektördeki açığın ve potansiyelin farkında olduklarını vurgulayarak, kimya sektörünü öncelikli alanlardan biri olarak belirlediklerini anımsattı.
Sektörün gelişimi için teşvik ve destek sistemini seferber ettiklerine dikkati çeken Varank, şu ifadeleri kullandı:
"Kritik ürünlerin yurt içinde üretimini desteklemek üzere endüstri bölgeleri kuruyoruz. Yatırım yeri, kolaylaştırıcı süreçler ve cazip destek imkanlarıyla başta petrokimya olmak üzere büyük ölçekli yatırımların yapılmasını teşvik ediyoruz. Onay verdiğimiz 22 endüstri bölgesinin 6'sı kimya sektörüne hizmet ediyor. Bu bölgelerdeki yatırımlar tamamlandığında cari dengemize yıllık 3 milyar doların üzerinde katkı sağlanacak."
Varank, kimya sektörünün kümelenmeye de uygun olduğunu belirterek, kimya ihtisas OSB'leri kurduklarını, İzmir-Aliağa, Kocaeli-Gebze, Yalova ve İstanbul-Tuzla kimya ihtisas OSB'lerinin başarılı sonuçlar verdiğini anlattı.
Kimya sektörü için 2012'den bugüne kadar 3 bin 691 teşvik belgesi düzenlediklerini ifade eden Varank, bu yatırımların değerinin 96 milyar liranın üzerinde olduğunu bildirdi.
Varank, kalkınma ajansları, TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla sektöre sağladıkları destekleri de anlattı.
"Kimya sektörü çağrılarına mayıs-haziran aylarında çıkacağız"
Teknoloji Odaklı Hamle Programı kapsamına kimya sektörünü de aldıklarını anımsatan Varank, şöyle devam etti:
"Programda yatırımını destekleyeceğimiz ürün sayısını 919'a çıkardık ve 2021 yılı çağrı programının duyurusunu yaptık. Bu ürünlerin 281'i kimya sektörüne ait ve çağrılarına mayıs-haziran aylarında çıkmayı planlıyoruz. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi yapmakta kararlıyız. Öncelikle bu ürünlerdeki dış ticaret açığımızı kapatacağız, sonrasında da net ihracatçı konumuna geleceğiz."
Varank, firmaların uluslararası alanda da söz sahibi olması için dünyadaki gelişmeleri yakından izlediklerini ve sektörün dönüşümünü bu yönde teşvik ettiklerini belirterek, Avrupa Birliği'nin hayata geçirmeyi öngördüğü politikaların ihracat üzerindeki olası etkilerine ilişkin Ticaret Bakanlığı ile çalıştıklarını söyledi.
"3 aşı adayı insan denemeleri aşamasında"
Kovid-19 salgınının kimya sektörü üzerinde etkili olduğunu dile getiren Varank, "Salgın aynı zamanda ilaç üretiminin önemini de bir kez daha bize hatırlattı. Ülke olarak biz de sağlık ve ilaç sektörüne yönelik önemli adımlar attık. Kovid-19 tedavisinde kullanılan ve etkin sonuçlar veren Favipiravir adlı ilacın yerli sentezini gerçekleştirdik. Ham maddeden başlayarak ruhsatlı bir ticari ürüne dönüştürdük." ifadelerini kullandı.
Varank, "COVID-19 Türkiye Platformu" ile 17 farklı araştırma projesini desteklediklerine dikkati çekerek, "Platformda şu ana kadar yenilikçi inaktif aşı, virüs benzeri parçacıklar (VLP) ve adenoviral vektör aşı olmak üzere 3 aşı adayı insan denemeleri aşamasına geldi. Sağlık Bakanlığı onayı çıkar çıkmaz, Faz-1 çalışmaları başlayacak. Aşı adaylarımız yeni teknolojiler ve inovatif tasarımlar içerdiği için çok başarılı sonuçlar elde etmeyi öngörüyoruz." dedi.
Bakanlık tarafından 2014'ten bu yana düzenlenen "Verimlilik Proje Ödülleri Yarışması"nda 2021 yılı çağrısının açıldığı bilgisini veren Varank, şunları kaydetti:
"Her ölçekteki işletmelerimize açık olan bu yarışmayla verimlilik bilincinin ülke çapında yaygınlaşmasını, başarılı uygulamaların paylaşılmasını amaçlıyoruz. Dereceye giren işletmelerimiz, enerji etüdü hizmeti alma, TÜSİDE Dijital Dönüşüm Olgunluk Analizi hizmeti alma, Asya Verimlilik Teşkilatı etkinliklerinden yararlanma ve model fabrikalardan hizmet alma imkanlarından öncelikli olarak yararlandırılacaklar. Küçük, büyük tüm işletmelerimizi bu yarışa ortak olmaya ve verimlilik başarılarını Türkiye ile paylaşmaya davet ediyorum. 15 Mayıs'a kadar açık olacak çağrının detaylarına Bakanlığımız web sitesinden erişebilirsiniz."