Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, 21'inci yüzyılın milli mücadelesini, "Milli Teknoloji Hamlesi" ile yürüttüklerini belirterek "Genç kardeşlerimizi girişimciliğe ve yenilikçiliğe yönlendirmek için bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından düzenlenen "100. Yılında İstiklal Destanı Genç Gönüllüler Buluşması" etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.
Türkiye topraklarının her devirde büyük zorluklarla sınandığına işaret eden Varank, "Bu topraklar gerçek sahiplerini Malazgirt Meydan Muharebesi ile buldu, Çanakkale Destanı ile bağrına bastı. Çanakkale'de neler olduğunu bilmeyenler istiklal ve istikbal mücadelesini anlayamazlar. Çanakkale'yi okuyamayanlar vatan, millet ve bayrak sevgisini bilemezler. Çanakkale'yi görmeyenler taarruza değil ölmeye giden kınalı kuzularımızın teslimiyetini kavrayamazlar." değerlendirmesinde bulundu.
Varank, şair Mehmet Akif Ersoy'un "Milli Mücadele"nin en gür seslerinden biri olduğuna dikkati çekerek, "Milletimizin bağımsızlık bildirgesi olan İstiklal Marşı'nı merhum Akif, tarihten silinmek isteyen bir milletin imanından ilham alarak yazdı. Mehmet Akif'in de dediği gibi Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın. Allah bir daha bizlere böyle imtihanlar yaşatmasın." diye konuştu.
Gözü hala Anadolu topraklarında olanların ve Türkiye'ye "yeni Sevr anlaşmalarını" dayatmak isteyenlerin bulunduğuna işaret eden Varank, 15 Temmuz'da ve sınırda kurulmaya çalışılan terör koridoruyla bunların denendiğini ancak Türk milletinin "Milli Mücadele" ruhuyla bu girişimlere karşı geldiğini anlattı.
"En büyük gücümüz gençlerimiz"
Varank, Türkiye'yi dize getirme ve milleti boyunduruk altına alma hayalini kuranlara karşı en büyük gücün "gençler" olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Biz bu yüzden, vatan, millet, bayrak sevdasıyla yetişen bir gençliğin derdindeyiz. Ahlakı kuvvetli, zekası keskin, bedenen olgun bir Asım'ın neslinin derdindeyiz. İman, irfan, fazilet ve bilgiyle donanmış, karakterli, ahlaklı, kişilikli, vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkanlarını seferber eden bir gençlik. İşte İmam Hatip okullarımız ideal gençliğin tohumlarını yeşertecek mümbit topraklardır. İmam hatip okulları, geçmişle geleceğin, inancımızın, tarihimizin ve kültürümüzün birleşme noktasıdır. Mezunu ve mensubu olmaktan gurur duyduğum imam hatipler, irfanı yüce milletimizin gözbebeğidir."
İmam hatip okullarının kuruluş sürecine değinen Varank, "28 Şubat'ın kapkara zihniyeti" ile imam hatiplilerin katsayı nedeniyle üniversitelere giremediğini, ikna odalarına tabi tutulduğunu ve başörtüsü sebebiyle kamuda çalışamadığını anımsattı.
Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu uygulamaları tarihin çöplüğüne gönderdiğini belirterek, "Hamdolsun bugün farklı bir iklimin içerisindeyiz. Cumhurbaşkanının imam hatipli olmakla gurur duyduğu bir devletin vatandaşlarıyız." ifadesini kullandı.
İmam hatip neslinin her açıdan örnek olması sorumluluğu bulunduğunu anlatan Varank, "Günümüzde devletler, birbirlerine karşı üstünlüğü savaşlarla değil ekonomileriyle kuruyorlar. Türkiye'yi güçlendirecek, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek bir imam hatip nesli olmanız bizim en büyük hayalimiz." diye konuştu.
"Çok çeşitli ve kapsamlı desteklerimiz var"
Varank, 21. yüzyılın milli mücadelesini, "Milli Teknoloji Hamlesi" ile yürüttüklerine dikkati çekerek, "Hem diğer bakanlıklarımızla hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak genç kardeşlerimizi, girişimciliğe ve yenilikçiliğe yönlendirmek için bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Kredi, burs, staj imkanları, mentorluk, Ar-Ge desteği, yarışma destekleri gibi birçok teşvik mekanizmasıyla yanınızda duruyoruz." dedi.
Stajyer Araştırmacı Burs, Sanayi Doktora ve bu yıl ilk defa çıkılan Uluslararası ve Ulusal Genç Araştırmacılar programlarından bahseden Varank, "18 yılda bilim insanı destekleri kapsamında 60 bin gencimizi destekledik. Çeşitli alanlarda okuyan 8 bin 500 gencimize 355 milyon lira burs verdik. Gençlerimizin her alanda kendilerini geliştirebilmeleri için kariyer, eğitim ve motivasyon destekleri tasarladık." bilgilerini paylaştı.
Varank, Bireysel Genç Girişimci (BİGG) programıyla 1519 gencin kendi firmasını kurduğunu, buralara 267 milyon lira destek verdiklerini belirterek, "Biz her genç ve parlak beynin hak ettiği desteği bulması için gece gündüz çalışıyoruz. Yeter ki siz geliştirin, üretin, pazarlayın. Sizlerin hayallerine yönelik çok çeşitli ve kapsamlı desteklerimiz var. Bundan sonra da bu desteklerimizi devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK'ın yanı sıra KOSGEB aracılığıyla da gençlere katkılar sunduklarına değinen Varank, Ar-Ge ve bilimsel çalışmalarla beraber bu kavramların toplumsallaşmasına yönelik de politikalar geliştirdiklerini söyledi.
"Sizlere önemli fırsatlar sunmaya devam edeceğiz"
Varank, bütün vatandaşların heyecan duyacağı etkinlikler gerçekleştirdiklerine işaret ederek, geleneksel hale gelen TEKNOFEST'in de bunlardan biri olduğunu aktardı.
TEKNOFEST'te geleceğin başarılı mucitlerini çıkarmak için birçok kategoride yarışmalar düzenlediklerini dile getiren Varank, şunları kaydetti:
"Bu sene dördüncüsünü düzenleyeceğimiz TEKNOFEST, 35 farklı başlıktaki yarışmalarla 21-26 Eylül'de İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilecek. Gençleri yapay zeka, büyük veri, robotik gibi kritik teknolojilere küçük yaşta ısındıran Deneyap Teknoloji Atölyeleri kuruyoruz. Şu ana kadar 30 şehirde kurduğumuz atölyelerin sayısını 2022 itibarıyla inşallah 100'e çıkaracağız. Bakanlık olarak sizlere önemli fırsatlar sunmaya ve sizleri cezbedecek yeni politikalar geliştirmeye devam edeceğiz."
Varank, geçmişteki zorlukların bugün bazı hayırlara yol açtığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçmişte şer gibi gördüklerimiz bizim ittifakımızı pekiştirdi. Bizi iyiye ve güzele taşıdı. Hayallerimizi takip etmemizi sağladı. Birlik ve beraberlik rüzgarını arkamıza aldık. Birçok problemi çözdük. Ancak unutmayalım ki yapacaklarımız henüz bitmedi. Hayallerinizin bittiği yerde rehavet ve tembellik başlar. Eğer rehavete kapılırsak hayır sandığımız her şey, şerre dönebilir. İşte bu yüzden ifrata ve tefrite kaçmadan, kimseyi ötekileştirmeden, öfkelenmeden, vicdanla hareket ederek geleceği hedeflemeliyiz."