TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçelerini görüşmek üzere toplandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bakanlığının bütçesi üzerine konuştu.
Bakan Tunç, adaletin ve insan haklarının küresel düzeyde ayaklar altına alındığı bir süreçten geçildiği vurgusu yaprak, "İsrail, 7 Ekimden bu yana işgal ettiği Filistin topraklarında insanlık suçu işliyor, yarısından fazlası çocuk ve kadınlardan oluşan 20 bini aşkın masum sivil katledilirken, uluslararası kuruluşların etkisizliğini, uluslararası sistemin adaletsizliğini maalesef üzülerek görüyoruz" dedi.
'YENİ ANAYASA MİLLETİMİZE BORCUMUZDUR'
Bakan Tunç, yeni sivil bir anayasa vurgusu yaparak, bugüne kadar atılan adımlara değindi.
Tunç, "Demokratik hukuk devletinin tahkimi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi adına son 21 yılda tarihi adımlar attık. Sadece temel kanunlarımızı yenilemekle kalmadık, darbe anayasanın vesayetçi ruhunu azaltan önemli reformları milletimizin desteği ile gerçekleştirdik. Darbecilerin yargılanamayacağına dair anayasa maddesini yürürlükten kaldırarak, darbecilerin yargılanmasının yolunu açtık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçerek halkın yürütmeyi doğrudan belirlemesi imkanını sağladık, cumhuriyetimizin ve demokrasimizi güçlendirdik. Hak arama yollarını anayasal güvenceye kavuşturduk. 177 maddeden oluşan anayasamızda bu güne kadar 184 değişiklik yapılmış olması, yeknesaklığın bozulmasına, maddeler arasında uyumsuzluklara neden olunduğu da bir gerçektir. Darbe döneminde hazırlanan Anayasamızın yapılış usulü ve yapanların darbeci olması bile tek başına yeni Anayasa için gerekçedir. Bu itibarla, kuşatıcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, toplumun her kesiminin görüşlerini ihtiva eden ve büyük bir mutabakatla kabul edilecek yeni ve demokratik bir anayasa yapmak milletimize olan borcumuzdur" diye konuştu.
‘YARGI ALANINDA REFORM İRADEMİZ DEVAM EDİYOR’
Bakan Tunç, yeni yargı reformlarını hayata geçirecekleri mesajını vererek şöyle dedi:
"Milletimizin ihtiyaçlarına cevap verecek güvenilir ve erişilebilir adalet sisteminin tesisi için yargı alanında reform irademiz planlı ve kesintisiz bir şekilde sürmektedir. 2024 ve 2028 yıllarını kapsayacak olan Türkiye Yüzyılı’nın ilk belgeleri olarak tarihe geçecek olan İnsan Hakları Eylem Planımız ve Yargı Reformu Stratejisi Belgemiz ile ilgili şu anda görüşleri almaya devam ediyoruz; bütün çevrelerin, barolarımızın, yüksek yargımızın, istinafımızın, ilk derecelerimizin ve vatandaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarından aldığımız görüşler doğrultusunda yeni Yargı Reformu Stratejisi Belgesini ve İnsan Hakları Eylem Planını da önümüzdeki aylar içerisinde açıklayarak oradaki hedefler doğrultusunda yine hızlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz."
Bakan Tunç, yargı reformu kapsamında önem verdikleri konuların başında ceza adalet sisteminin geldiğine dikkat çekerek, "Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının gereği olarak soruşturmaya yer olmadığına dair karar verilebilme imkanını getirerek hiç kimsenin haksız, temelsiz ve yersiz suçlamalara muhatap olmamasını sağladık. Bu çerçevede, 1 milyon insanın masumiyet karinesi bakımından lekelenmeme hakkı korunmuştur, yoksa eğer bu hüküm olmasaydı, bu 1 milyon kişi hakkında soruşturma açılmak durumunda kalacaktı ve bu kişilerin lekelenmeme hakkı korunmamış olacaktı" değerlendirmesinde bulundu.
'MAĞDURİYETLERİ ÖNLEMİŞ OLDUK'
Bakan Tunç, tutuklamanın yol açacağı bazı sakıncaları önlemek amacıyla tutuklama yerine adli kontrol müessesesini de sisteme dahil ettiklerini belirterek, "Yine, haksız tutuklamalara yol açmamak için Ceza Muhakemesi Kanunumuzda katalog suçlar bakımından da somut delil kriterini getirdik ve kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin aranması gerektiğine yönelik önemli bir düzenlemeyi de hayata geçirdik. 2002 yılında cezaevlerinde bulunanların yüzde 41’i tutuklu iken bu oranın bugün itibarıyla yüzde 15,79’a düşmüş olması özgürlük ve güvenlik hakkı bakımından önemlidir. Ayrıca, sırf ifade almaya yönelik yakalama kararlarında vatandaşlarımıza bir seferliğine mahsus taahhütle serbest kalma imkanı getirerek bu konuda oluşan mağduriyetleri de önlemiş olduk" değerlendirmesinde bulundu.
'1,5 MİLYONU AŞAN DOSYADA UZLAŞMA SAĞLANDI'
Bakan Tunç, şu anda gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevlerinde kimse bulunmadığını belirtti.
Tunç, kadına yönelik şiddetin önlenmesindeki kararlı mücadelelerinin devam edeceğini vurgulayarak, "Ayrıca; uyuşturucu suçlarına, cinsel saldırı suçlarına, çocuk istismarı suçlarına verilecek cezaları artırdık, lehe infaz düzenlemelerinden, bu suçlar bakımından yararlandırılmamasını sağladık" dedi. Tunç, ceza hukuku alanında basit usul, seri muhakeme, uzlaştırma gibi cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini devreye aldıklarını, bugüne kadar 32 bin 500 uzlaştırmacının 1,5 milyonu aşan dosyada uzlaşma sağladığını kaydetti.
'İLK HAKİM, SAVCI YARDIMCILIĞI SINAVINI YAPIYORUZ'
Bakan Tunç, önümüzdeki yıldan itibaren Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasını başlatacaklarını söyleyerek, "Bundan böyle avukatlık stajına başlayabilmek için, hakim-savcı yardımcılığı sınavına girebilmek için öncelikle hukuk fakültesi mezunlarının bir ön elemeden geçmesi, hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek. Bunun, hukuk mesleklerindeki kaliteyi de artıracağına inanıyoruz. Yine, uygulamasına başlayacağımız bir diğer önemli husus, hakim ve savcı yardımcılığı kurumudur. Bundan böyle 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı yerine 3 yıl sürecek olan hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini getiriyoruz. Bunlar, önceki dönemde, önceki Adalet Bakanımızın döneminde burada yargı paketlerinde yasalaşan ve 2024 yılı itibarıyla uygulamaya girecek olan hususlardı ve 2024 itibarıyla uygulamaya başlıyoruz. Artık, hakim, savcı yardımcılığı 3 yıl sürecek. Usta-çırak ilişkisi içerisinde bu kardeşlerimiz yetişecekler ve daha güçlü bir şekilde, daha donanımlı bir şekilde kürsüye çıkmış olacaklar. 23-24 Aralık'ta yani önümüzdeki hafta sonunda ilk hakim, savcı yardımcılığı sınavını gerçekleştiriyoruz" dedi.
'CEZAEVLERİNDE 288 BİN 959 TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ VAR'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısına ilişkin verileri de paylaşarak, "Bugün itibarıyla 405 cezaevinde 288 bin 959 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Personel sayımızı da 25 binden 77 bine yükselterek insan kaynaklarımızı 3 kat artırdık. Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklulara yönelik psikososyal destek programlarına ağırlık veriyoruz. Bugün itibarıyla cezaevlerinde 8 bin 858 ortaokul, 40 bin 649 lise, 7 bin 994 üniversite, 218 yüksek lisans ve doktor olmak üzere 60 bine yakın hükümlü ve tutuklu eğitim görmektedir" diye konuştu.
'HATALI KARARLAR DÜZELTİLMESİ İMKANI VAR'
Bakan Tunç, Türkiye’nin en büyük adliye sarayının Ankara’da yapılacağını belirtirken, muhalefet partili milletvekillerinin tutuklu milletvekili Can Atalay kararı üzerinden yapılan eleştirilere de isim vermeden yanıt verdi. Tunç, "Anayasa’nın 138’inci maddesi gereğince devam eden yargı süreçleriyle ilgili bir değerlendirme yapmamız doğru olmayacaktır. Yargının hatalı kararlarının yine yargı mekanizması içerisinde düzeltilmesi imkanı vardır. Bu da yapılmaktadır" dedi.