Bakan Tunç, gündemdeki torpil iddialarını reddederken Can Atalay hakkında verilen Yargıtay kararı hakkında, "İki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıktı. Dolayısıyla son verilen karar Yargıtay'ın vermiş olduğu karar. Yargıtay'ın vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde." şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı'na katıldı. Bakan Tunç, Çalıştay sonrası soruları cevapladı. Torpil iddiaları ile ilgili konuşan Tunç, "Tabii, bakan yardımcımız ile ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır, o da liyakat. O nedenle o torpil iddiaları vesaire bunları tamamen reddediyoruz." dedi. Can Atalay hakkında verilen Yargıtay karar ile ilgili de konuşan Bakan Tunç, "83. Maddede seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasal düzene ilişkin suçlar dokunulmazlık kapsamı dışında. Burada Yargıtayımızın görüşü bu." dedi.
"REFERANSLAR OLABİLİR AMA TALEPLER DEĞERLENDİRİLİRKEN KİŞİNİN LİYAKATINA BAKILIR"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Tabii, bakan yardımcımız ile ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır o da liyakat. Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. İktidardan da gelir bu talepler, muhalefet milletvekillerinden de gelir. Dolayısıyla bunların değerlendirmesini yapacak olan hükümetteki komisyonlardır. Bu komisyonlarımızın özellikle Adalet Bakanlığımızda liyakatı esas alırız biz. Bizim hedefimiz budur. Yani tek derdimiz bu işi en düzgün yapacak kişilerdir. Referanslar olabilir başka talepler olabilir ama talepler değerlendirilirken ilgili komisyonlar özellikle kişinin liyakatına bakar. O işi yapabilip yapamayacağına bakar. Dolayısıyla bizim tek kriterimiz liyakatdir. Bize herkes ulaşabilir, mail atabilir, cep telefonlarına mesaj atabilir, dolayısıyla bu anlamda tüm bu talepleri değerlendirecek olan ilgili komisyonlardır. Kanunen bizim bakanlığımızda kurulmuş olan komisyonlar var. Çok çeşitli sınavlardan, kademelerden geçerler. ÖSYM'nin yaptığı sınavları verirler sonrasında da liyakati esas alan bizim kriterimiz vardır. Biz bu kriterden şaşmayız. O nedenle o torpil iddiaları vesaire bunları tamamen reddediyoruz. Talepleri alırız onu değerlendirmek elbette ki komisyonun. Özellikle kriterlere uymuyorsa o talepler elbette ki devre dışı kalır." diye konuştu.
"İKİ YÜKSEK MAHKEMEMİZ ARASINDA BİR GÖRÜŞ FARKI ORTAYA ÇIKTI"
Bakan Tunç, "Bu uzun süredir konuşuldu. Anayasa mahkemesinin kararından sonra Yargıtay vermiş olduğu bir karar söz konusu oldu. Yargıtay bu konuda anayasanın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83. Maddesi ve 14. Maddesinin anayasa mahkemesi kararıyla uygulanamaz hale getirildiği yönünde bir karar verdi. 83. Maddede seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasal düzene ilişkin suçlar, dokunulmazlık kapsamı dışında. Burada Yargıtayımızın görüşü bu. Anayasa mahkememiz ise dokunulmazlıktan yararlanabileceği yönünde bir görüş belirterek orada iki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıktı. Dolayısıyla son verilen karar Yargıtay'ın vermiş olduğu karar. Yargıtay'ın kararının gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar yapmaz onlar onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay'ın vermiş olduğu ilk derece istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündeminde olan tamamen meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz." dedi.