ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Dünyadaki göç meselesini sadece Türkiye ile Yunanistan sınırı veya Türkiye ile İran sınırı arasına sıkıştırmak acizliktir. Batı, bu meseleden kurtulmak için bunu yapmaktadır." dedi.
Soylu, Türkiye Belediyeler Birliğinde düzenlenen Türkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, dünyanın Kovid-19 salgınıyla afetlerle mücadele ettiğini, ayrıca bir göç krizinin yaşandığını dile getirdi.
Terör örgütlerinin Irak ve Suriye'deki devlet otoritesini ortadan kaldırdığına işaret eden Soylu, yıllarca İran'a ambargo uygulandığını belirtti.
Soylu, Türkiye'nin terör ve göç konusunda verdiği mücadeleye işaret ederek bu konuda büyük gayret sarf edildiğini söyledi.
Paris'in cadde ve sokaklarının, kitlesel hareketleri kolaylıkla bastırmak için planlandığını aktaran Soylu, "Sarı yelekliler eyleminde işlerine yaradı mı bilmem ama bir insan ve toplum prototipi belirlendi, buna göre de bir şehir çizildi." diye konuştu.
- "Gaddar insan üretti"
Farabi'nin insan ve şehir arasındaki ilişkiyi "Erdemli şehirlerin, erdemli insanlar oluşturacağı" şeklinde tarif ettiğine değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Bir tarafta caddenin iki tarafı toplarla ve askerlerle kapatılarak halk hareketleri bastırılsın diye tasarlanmış Paris, diğer yanda erdemli insan arayışında olan medeniyet ve onun şehirleri. Batı'nın şehirleri zengin insanlar, lüks bir yaşam üretti ama batının şehirleri göçmenleri karda kışta sınır kapısında bekleten, Ege'de göçmen botlarını ölüme iten, hatta kurşunlayarak batıran, kendi sınırlarında bütün ülkeyi harekete geçiren bir endişeyle kavrulan gaddar insan üretti."
Bazı belediyelere yapılan görevlendirmeleri hatırlatan Soylu, kadim şehirlerin, kadim medeniyet birikiminin üstündeki örtüyü kaldırmaya çalıştıklarını vurguladı.
Süleyman Soylu, etrafındaki coğrafyaya elini uzatan Türkiye'nin, mağdur ve mazlum millete en çok yardımda bulunan birinci ülke olduğunu bildirdi. Türk milletinin, Batı'nın sömürgeci model tarzını ortaya koyan bir millet olmadığına dikkati çeken Soylu, Azez'de ve Cerablus'ta sanayi sitelerinin kurulduğunu, İdlib'de çadırlara sığınanlara el uzatıldığını belirtti.
Türkiye'nin ne yaptığını ne adım attığını bildiğini ifade eden Soylu, Türkiye'nin kendisinden daha fazla zenginlere sorumluluğun nasıl yerine getirildiğini gösterdiğini aktardı.
Rakka'daki DEAŞ'lıların Afganistan'ın bir bölgesine gönderildiğini dile getiren Soylu, "Kimse Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinin tesadüfi bir iş olduğunu düşünmesin, bunu PKK/PYD ilişkisiyle orada yaptığıyla DEAŞ'lıları oraya transfer etmesiyle birlikte gerçekleştirilen bir iş bağlamından çıkarmasın." ifadelerini kullandı.
Büyük bir projeyle karşı karşıya kalındığının, Türkiye'nin bugüne kadar yakayı ele vermediğinin altını çizen Soylu, "İstanbul'un huzuru Moskova'dan başlar. 21. yüzyılın yeni paradigması budur. Moskova'nın huzuru Berlin'den, Bağdat'tan, Şam'dan başlar. Berlin'in huzuru Tahran'dan başlar. Eğer 21. yüzyıl kendi güvenlik meselesini böyle okuyamazsa bugün kaldığımız gibi Batı'nın acizliğiyle karşı karşıya kalırız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Göç meselesi Türkiye'nin sınırlarında çözülmez"
Soylu, dünyada küresel problemler bulunduğunu, küresel çatı örgütlerin bu problemlere yönelik herhangi bir rehberlik yapabilme kabiliyetine, kapasitesine, iradesine sahip olmadığını, ülkelerin kendi yerel çözümleriyle karşı karşıya bırakıldığını anlattı. İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
"Dünyadaki göç meselesini sadece Türkiye ile Yunanistan sınırı veya Türkiye ile İran sınırı arasına sıkıştırmak acizliktir. Batı, bu meseleden kurtulmak için bunu yapmaktadır. Hiçbir çözüm önerisi söz konusu değildir. Göç meselesi Afganistan'da, Suriye'de, kuzey Halep'te, Pakistan'da, Bangladeş'te, Arakan'da çözülür. Göç meselesi Orta Asya'da çözülür. Göç meselesi Türkiye'nin sınırlarında çözülmez. Eğer Türkiye'nin sınırlarında bunu çözmeye çalışan varsa, Batı bunu yapmaya çalışıyor, bunu bizim üzerimize yüklemeye çalışıyor. Bu 'mış' gibi davranmaktır."
Cuma günü Macaristan'a gideceğini bildiren Soylu, Türk polisinin Macaristan sınırlarında görev yapmasına ilişkin anlaşmanın imzalanacağını belirtti. Türkiye'de yapılanları anlatan Soylu, Türkiye'nin büyük devrimlere imza attığını aktardı.
Coğrafyanın, birçok ülkenin Türkiye'ye güvendiğini, inandığını ifade eden Soylu, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe ise yerel yönetimlerin demokrasinin mektebi kabul edildiğini söyledi. Karatepe, Türkiye'deki belediyelerin salgın döneminde dünyanın en iyi belediyeleri arasında yer aldığını belirtti.
Türkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Başkanı Hüseyin Erer, birliğin 7 Ocak 2012'de kurulduğunu söyledi. Birlikte, 1835 üye bulunduğunu hatırlatan Erer, 50 ilde temsilcilikler oluşturulduğunu dile getirdi. Görevi sonra eren ve emekli olan belediye başkanlarının özlük haklarının iyileştirilmesini talep eden Erer, belediye başkanlarının yaşadığı sorunları aktardı.