TBMM (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK'nın Gara'daki katliamına ilişkin, "İçim kan ağlıyor. Allah şahittir, o Murat Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek... Tekrar şeref sözü veriyorum." dedi.
Soylu, TBMM Genel Kurulunda, terör örgütü PKK'nın Gara'daki katliamı ile Pençe Kartal-2 Harekatı konusunda bilgilendirme yaptı.
HDP sıralarını işaret eden Soylu, "Daha yirmi gün önce bir bakanımızın masasındaydınız. Derdiniz neydi? En son görüşmelerinde söylediği cümleyi söyleyeceğim. Bunu bir dernekten söylüyorum ama herkes üzerine alsın. Dediler ki 'İşte şu MLKP'li gözaltına alınmış.' 'Ya, onu bırakın, şu askerleri, polisleri getirin.' dedik. İşi yumuşatmaya çalışıyoruz. Bitmedi daha. İşte Öznur Çalık'ın yüzü burada, bu çocuklar kaçırıldığı zaman siz Pervin Buldan'ı aradınız mı aramadınız mı? Pervin Buldan'a, 'Bunlar gelsin, bunları getirelim.' denildi. Dedi ki 'Bakacağım, onlar mı kaçırmışlar.' Cevaben döndü ve dedi ki Pervin Buldan, 'Biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.' Bunların hepsi tarihi şahitliklerle geçerlidir." diye konuştu.
Bunun üzerine AK Parti sıralarından "Yuh olsun." sesleri yükseldi.
- "Amerika şöyle demiş de Amerika böyle demiş"
Daha sonra konuşmasını sürdüren Soylu, terör örgütü PKK'nın katliamlarına değinerek, bu katliamların nasıl olduğunu herkesin bildiğini belirtti.
Terör örgütü PKK'nın hafızalardan silinmeyen sivil katliamlarına ilişkin fotoğrafları paylaşan Soylu, "1987, 16 şehit. 10 çocuk, 2 kadın. Bunlar acımayan, 10 çocuğa, İkiyaka köylerindeki katliamlara acımayan; benim polisime, askerime ve oradaki kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı? Neyin muhasebesini, muhakemesini yapıyoruz? Amerika şöyle demiş de Amerika böyle demiş. Amerika ne derse desin umurumuzda bile değil. Biz, bu coğrafyada neyin yaşandığını, neyin ortaya konulduğunu ve ne acıların çekildiğini biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Gara katliamına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:
"Bu olay olduktan sonra tezviratların tamamını söyledim. Nereden telefonlarla arandığını, sonra elbette biraz önce Sayın Bakanımızın söylediği gibi evlatlarımız Türkiye'ye getirilecekti. Adalet Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve ben, ardından da Sayın Cumhurbaşkanımızla müşavere ederek Malatya'ya getirmeye karar verdik. Oradaki bu evlatlarımızın otopsisinin zaman açısından daha kolay olabileceğini düşünerek ama bu tezviratları, bu yalanların hepsini bildiğimiz için, bombalama yalanlarının her yerde ama her yerde Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bu milletin bir daha haince yaftalanacağını düşündüğümüz için hemen inisiyatifi de alarak Sayın Valiye, Sayın Başsavcıya, Sayın İkinci Ordu Komutanına, Sayın Emniyet Müdürüne ve Sayın Jandarma Komutanına, 'Beşiniz beraber olacaksınız. Meseleyi de şöyle yöneteceksiniz. Bütün evlatlarımızın fotoğrafları çekilecek.' Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz ettim. Bakan yardımcılarıma talimat verdim. 'Hemen döneceksiniz. Aileleri bu evlatlarımızın yanına getireceksiniz ve hepsi vücut bütünlüklerini görecek. Kimsenin kafasında herhangi bir istifham kalmayacak. Ardından hepsinin tutanakları tutulacak.'"
- "O hınçla her şey yapılabilirdi"
Gara şehitlerinin, otopsi fotoğrafları ile otopsi raporlarını yanında getirdiğini dile getiren Soylu, "İçim kan ağlıyor ama bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir, o Murat Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek... Tekrar şeref sözü veriyorum." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, bugüne kadar hukukun, terörle mücadelenin namusunun dışında hiçbir adım atmadığını vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
"Orada iki terörist yakalandı. O hınçla her şey yapılabilirdi değil mi? Hayır, alındı, götürüldü. İfadesi alındı, talimatların kimin tarafından verildiği en nihayetinde orada ortaya koyuldu. Şunu çok net şekilde söylemek istiyorum; elbette biz bu evlatlarımızın ülkemize, ailelerine canlı kavuşabilmesi konusunda kaçırıldıkları günlerden itibaren büyük bir heyecan ve beklenti içindeydik. Dün, aileleriyle nasıl konuşacağımızı, nasıl bir kelam edeceğimizi hepimiz kara kara düşündük. Bir ailenin bana söylediği gibi, Cenabı Allah, onları bizden daha çok sevdi ve aldı. Peygambere komşu etti. İnancımız da budur."
Soylu, terörle mücadelenin, bugün başlamadığını belirterek, "Ama bilmenizi istiyorum, çok büyük bir süreçle inşallah en yakın zamanda bu, PKK'nın kökünü kazıyarak sona erdireceğiz." dedi.
- "İran ve Irak'ta 5 bin, Suriye'de 15 bin terörist var"
Türkiye'deki terörist sayısının 300'ün altına düştüğünü bildiren Soylu, şöyle konuştu:
"Ama İran ve Irak, 5 bin terörist var. Aynı meseleyi Suriye'ye yaptıkları için, 15-18 yaşındaki çocukları orada, ailelerinden kopararak, çalarak, tehdit ederek sözde askere aldıkları için ve çocukların eline boyu kadar silah tutuşturdukları için orada da 15 bin kişi var. İşimizin bitmediğini söylemek istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri dışarı taşarak, içeriyi muhafaza... İçerideki operasyonlarla içeriyi muhafaza ettiğimizi biliyoruz ama Allah şahittir, bu PKK/PYD terör örgütü, ailelerimize karşı zafer kazanamayacak. Ailelerimiz onları yenecek. Bu PKK/PYD terör örgütü şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak ve şehitlerimiz onları yenecek. Bu PKK/PYD terör örgütü annelere karşı zafer kazanamayacak ve anneler onları yenecek."
İçişleri Bakanı Soylu, bu sırada HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'yı kastederek, "Hiç gülmeyin hanımefendi. Biz gülmüyoruz. Bak, gülüyorsunuz." dedi.
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki'nin, "Genel Başkanın gülüyor." demesi üzerine Soylu, "Sizin, benim Genel Başkanımı ağzınıza alacak ağzınız yok." karşılığını verdi.
İçişleri Bakanı Soylu, "6 bin 21 katliamı nasıl gerçekleştirdilerse, bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Elbette biz bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Hüznümüz de yasımız da büyüktür." dedi.
Meclis'ten isteği olduğunu ifade eden Soylu, "Bugün sabah gittik, Sayın Genel Başkanlara da durumu izah ettik ve anlattık. Bütün içtenliğimizle, bütün samimiyetimizle. Tarihin yanlış şekilde kaydedilmesinin engellenmesini temin etmek için. Burada TBMM'ye izahatta bulunuyoruz, meseleyi anlatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Soylu, CHP Grubu'nu işaret ederek, "Ama şunu bize sorarlarsa haksızlık ederler, dönüp bu izahattan sonra 'Trump'tan bunları isteseydiniz?' diye sorarlarsa, Sayın Başkan (CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel) siz de oradaydınız. Ben de size şunu söylerim, siz yanınızdaki gruptan (HDP) bunları istemek için ne yaptınız da Sayın Cumhurbaşkanımıza; bu memleketin evladı olmayan Trump'tan bunu istiyorsunuz? Allah rızası için samimi olalım." değerlendirmelerinde bulundu.
İçişleri Bakanı Soylu, Gara şehitlerine Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı dileyerek sözlerini tamamladı.
- "Böyle bir günde polemik yapmak doğru değil"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, böyle bir günde polemik yapmanın, sataşmanın doğru olmadığını belirterek, bunun, evlatlarını yıllarca canlı kavuşmayı bekleyip kaybeden şehit annelerini, şehitleri, herkesi inciteceğini söyledi.
Özel, bugün herkesin diline dikkat etmesi gerektiğini, Meclis kürsüsünün bir sorumluluğu bulunduğunu dile getirdi.
Usulüne uygun talep edilen randevuya, hızla cevap verildiğini vurgulayan Özel, Milli Savunma Bakanı Akar ve İçişleri Bakanı Soylu'nun misafir edildiğini, dinlendiğini, karşılıklı görüşmeler yapıldığını anımsattı.
Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, muhatabına soracağı soruları, muhatabının atadığı bakanlara sormamakla suçlanamayacağını belirtti.
Kılıçdaroğlu'na yapılan bilgilendirme ziyaretinin, Kılıçdaroğlu'nun haftalık grup toplantısına istikamet, çerçeve çizemeyeceğini vurgulayan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oradaki bilgilendirmeden sonra sorulmuş soru da sorunun meşruiyetini ortadan kaldırmaz. Sayın Genel Başkan, sadece Trump'ı da sormamıştır. Sayın Genel Başkan, yerel seçim sürecinde destek istenenlerden, gerektiği noktada bu evlatların kurtarılması için inisiyatif almasının neden istenmediğini de sormuştur. Beş soru vardır, cevapları AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sormuştur, cevapları yarın beklemektedir. Sayın Süleyman Soylu'nun içeride sormadığı, kürsüden sormayı tercih ettiği soruya ilişkin elimde 20 sayfayı aşkın rapor vardır; CHP ne gayretler göstermiştir diye. Kendisine, Genel Başkan'ın, Erdoğan'a sorduğu 5 soruyla birlikte bu dosyayı da takdim edeceğim. Ondan sonra belki bir düzeltme ihtiyacı duyar."
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de AK Parti olarak "Genel başkanların söylediği şeylere genel başkanlar cevap versin." şeklinde bir kararları olduğunu anlatarak, "Bu ilkeyi siz yıktınız, özellikle grup başkanvekilleri olarak." dedi.
Özel'in gün içinde soruları sorabileceğini belirten Zengin, bunların birer soru olmadığını, soru olabilmesi için gerçek bir merakın ürünü olması gerektiğini söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu ve Milli Savunma Bakanı Akar'ın ziyaretlerine işaret eden Zengin, "Çok detaylı konuşulduğu kanaatindeyim. Bu konuşmaların da özel olmasının bir anlamı var. Burada konuşulanlarla orada konuşulanlar arasında fark olduğuna eminim. Bunu da gayet iyi biliyorsunuz. O yüzden soruları sorarsınız, gerçek soruysa, cevapları gün içerisinde de devamında da vereceğiz." diye konuştu.
(Bitti)