İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Erzurum Halk Buluşması"nda yaşanan gerginliğe ilişkin, provokasyonu İmamoğlu'nun yaptığını belirterek, "Enteresan bir bilgi var, o bilgiyi teyit etmem lazım. İki HDP-PKK'lının konuşmaları var. Bu konuşmalar, hakimin verdiği kararla terörle ilgili önleme dinlemelerinde yapılan konuşmalar. Orada farklı şeyler söz konusu. Eğer ilk gelen bilgiler doğruysa Türkiye'nin gündeminde önemli yer alır." dedi.
AK Parti'den İstanbul Milletvekili adayı olan Soylu, TRT Haber'de konuk olduğu programda, seçim çalışmalarını değerlendirirken, Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'na karşı görece üstünlüğünün bulunduğunu söyledi. Soylu, Cumhur İttifakı'nın müthiş bir dip dalgası yakaladığını, bu durumun olumlu yansımasını 14 Mayıs'ta göreceklerine inandığını kaydetti.
Soylu, 14 Mayıs'ta seçimi kaybetmeleri halinde bugün Türkiye'nin desteklediği ülkelerin yalnız kalacağını, ülkenin bugüne kadarki kazanımlarının ise heba olacağını dile getirdi.
Batı medyasının Türkiye'deki seçimlere ilişkin manipülasyon çalışmalarına değinen Soylu, "Artık Batı kendi gövdesini ortaya koymaya mecbur oldu. Bugün Batı gövdesini Türkiye için ortaya koyuyor, neden? Çünkü 2023 seçimi kazandığı andan itibaren Türkiye'de 100 yıllık bir istikrar başlıyor, 100 yıllık bir yürüyüş başlıyor. Bunu Almanya da görüyor, Amerika da, Fransa da görüyor, bunu The Economist'in başlığını atanlar da görüyor." diye konuştu.
Saha çalışmalarında, "Ben CHP'ye verecektim ama PKK ile ilişkisini gördükten sonra Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğim." diyen çok insanla karşılaştığını ifade eden Soylu, seçmenin Cumhur İttifakı'nı tercih etmesinin başlıca sebebinin ise istikrar olduğunun altını çizdi.
"Kandil'i seçime sokuyorlar"
Kılıçdaroğlu'nun, PKK'lı teröristlerin Kandil'den kendisine yönelik destek açıklamasına, "Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Terör örgütü 'ben destekliyorum' diyorsa aslında bu 'karşı tarafı destekliyorum' demektir." cevabının hatırlatılması üzerine Soylu, şöyle konuştu:
"Milleti enayi zannediyor, hepimizi enayi zannediyor. Her türlü pazarlığı yapmışsın, HDP Kandil demek, Kandil HDP demektir. Kandil, şunu söylüyor; ben bu işin içerisinde varım. Bakın, bu işin tehlikesi şurada, aziz milletimize anlatmak istiyorum. Kandil'i seçime sokuyorlar. Şu anda Kandil seçimin içerisinde. Allah muhafaza eğer bu seçim Kemal Kılıçdaroğlu'nun istediği nispette sona ererse bu şu demektir; Türkiye, 'veleddalin, amin.' der. Neye 'veleddalin amin' der, 'PKK mücadelesine, Doğu'ya Güneydoğu'ya, savunma sanayiine veleddalin, amin.' der. Bu kadar açık ve net. Kandil'in açıklaması HDP'yi konsolide etmeye yarar, oradaki oyların tamamen Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmesini sağlar. Bugün bütün araştırmalarda yüzde 90'lar civarında kendi partisi kadar HDP'den oy alıyor. Şimdi ağlamaya yatıyor, böyle bir şey olabilir mi? Her yerdeki samimiyetsizliğini burada da ortaya koyuyor."
"CHP tabanından bir tepki olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Soylu, şu yanıtı verdi:
"Ben size tarihi bir anekdot söyleyeyim. 1991 seçimlerinde SHP o günkü HADEP, DEHAP neyse onunla beraber gitti. Ne oldu? SHP diye bir parti kaldı mı? Kalmaz. Cumhuriyet Halk Partisi bu PKK ile işbirliği yapan bütün adamlarını tasfiye edecek, bunu çok net söylüyorum. Mağlup olacaklar ve tasfiye olacaklar. Bir daha partinin içerisine sokmayacaklar. 14 Mayıs sonrası çok büyük değişim olacak. Az büyük değil, çok büyük olacak. Bu PKK siyasetine yatan kim varsa artık o CHP siyasetinde yer alamayacak, hep beraber göreceğiz."
Seçim güvenliğine ilişkin de konuşan ve seçimlerin güvenliğinden sorumlu olduklarını hatırlatan Soylu, bu yıl seçim döneminde önceki (2018) döneme göre olay sayısının yüzde 30-35 azaldığını söyledi.
"Erzurum'da provokasyonu yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum mitinginde yaşanan olaylara değinen Soylu, şöyle konuştu:
"Bunların yaptığı şu... Sivil itaatsizlik meydana getirip, seçimin kurallarını Türkiye'de hiç görülmeyecek şekilde altüst etmek istiyorlar. Çünkü gösterilen alanlara adam getirebilme kabiliyetleri söz konusu değil. Ne yapıyorlar? Şehrin, o illerdeki miting meydana olmayan, herkes tarafından bilinen, partililer tarafından da bilinen yerlerde, 'ben esnaf ziyareti yapıyorum.' dolandırıcılığıyla birlikte orada partilileri çağırıp fiili bir durum oluşturuyor. Diyor ki 'ben burada miting yapacağım.' Arkadaş sen burada miting yap, istersen izin verirse esnafın dükkanının içinde yap. Ama burada yarın öbür gün bir güvenlik meselesi sorunu olursa bunun sorumlusu ben değilim. Onun da sorumlusu olacağım. Karşı tarafta bir prematüre akıl olduğu için onun sorumlusu da ben olacağım. Şunu söyleyeyim, yaklaşık 24 gözaltı yapıldı orada. Karşılıklı bir münakaşa çıktı orada. Birbirlerine taş attılar, aynı zamanda pet şişesi attılar. Diyor ki, birinci yalanı, 'polis müdahale etmedi.' Polis neyine müdahale edecek? Sen orada konuşma yapıyorsun, insanlar zaten içeri girmiş. Sen orada güvenlik alınmasına müsaade etmemişsin, çünkü orası miting alanı değil. İki, 'TOMA'lar çalışmadı.' Yalanı ortada, bir kere kendi otobüsü TOMA'ların su sıkmasıyla beraber oradan çıkabiliyor. Yani milletin gözüne baka baka bu yalanları söyleyebilecek kadar prematüre akla sahip bunlar, hakikaten öyle.
Hadi İstanbul'u bırakmışsınız, o İstanbullunun sorunu. Ben dört yıl önce kendi sorumluluğumu tüm İstanbul'a söyledim. Dedim ki bakın, 'Bu PKK'lıyı getirir İstanbul'a koyar', koydu. Şimdi, İstanbul'u terk edip gitti. İstanbul şu anda birçok meselesini, birçok pürüzünü şu anda yaşıyor. İstanbul bir saniye vakit kaybedebilecek bir il değil. İstanbul başka bir yer, İstanbul'da sürekli pedalı çevirmek zorundasın. Yani Tayyip Erdoğan, Marmaray'ı, Avrasya'yı, Kuzey Marmara Otoyolu'nu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Osmangazi Köprüsü'nü, İzmir-İstanbul otobanını yaptı, halen İstanbul'u yetiştiremiyoruz. İstanbul Havalimanı'nı yaptı, İstanbul'un aksını başka bir tarafa aldı, halen İstanbul'u yetiştiremiyoruz. O İstanbullunun sorunu, otobüsleri itmek istiyorlarsa buyurun tekrar seçebilirsiniz. Türkiye'nin, tarihimizin en başarısız belediye başkanı. Yani bir de bizle aşık atıyor. Bizim yaptıklarımız ortada, Tayyip Erdoğan'ın yaptıkları ortada, hükümetimizin yaptıkları ortada, bizimle aşık atıyor. Ne yaptı İstanbul'a? Evet, pazar günü Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vereceklere soruyorum, ne yaptı İstanbul'a? Hadi yüzünüzü kaldırın, 'şunu yaptı' deyin, 'başımızın üzerine' deriz yani, niye demeyelim. İstanbul'a yapılan hoşumuza gider. İstanbulluya sadece spor yaptırıyor. Metrobüsleri ittirerek veya yanan metrobüslerden inen insanlara kaçarken spor yaptırıyor. Tayyip Erdoğan'ın yaptığı yürüyen merdivenleri çalıştıramayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Yüzde 90'a kadar tamamlanmış metro, onu bile bitirmeden açıyor. Tayyip Erdoğan döneminde tamamlandı, bütün bunların hepsini biz görüyoruz. Erzurum'da da provokasyonu yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. O makama da yakışmamaktadır. Ve dolandırıcılık ortaya koyuyor, insanları provoke ediyor, Erzurumlulara hakaret ediyor, 'Siz sözde milliyetçisiniz.' diyor, demediği laf yok."
Erzurum'daki olaylara karışan uzman çavuşun da açığa alındığını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Enteresan bir bilgi var, o bilgiyi teyit etmem lazım. İki HDP-PKK'lının konuşmaları var. Bu konuşmalar, hakimin verdiği kararla terörle ilgili önleme dinlemelerinde yapılan konuşmalar. Orada farklı şeyler söz konusu. Eğer ilk gelen bilgiler doğruysa Türkiye'nin gündeminde önemli yer alır."
Uyuşturucuyla mücadele çalışmaları
İzmir'de uyuşturucuyla mücadele kapsamında gerçekleşen Kökünü Kurutma Operasyonlarının 56'ncısının yapıldığını belirten Soylu, 2 bin 280 polisin görev aldığını, sabah saatlerinde 310 şüphelinin gözaltına alındığını, ilerleyen saatlerde gözaltı sayısının arttığını dile getirdi.
Uyuşturucu operasyonları kapsamında tutuklanan kişi sayısının 128 bine ulaştığını dile getiren Soylu, göreve geldiğinde bu sayının 36 bin olduğunu vurguladı. Göreve geldiğinde yılda ortalama 80 bin operasyon yapıldığını, şu anda bu sayının yılda 260 bine yükseldiğini kaydeden Soylu, göreve geldiğinde yılda 130 bin olan gözaltına sayısının da 320-330 bine çıktığını ifade etti.
Bu yılın ilk 5 ayında geçen yıla oranla uyuşturucu kullanımında yüzde 9,5'luk azalma olduğunu aktaran Soylu, "Yüzde 16'da ilk kez satıcılığa buluşanlarda azalma var. Bu saha baskımızın bir netice verdiğini gösteriyor. Bundan 6 yıl evvel 941'di uyuşturucu bağlı direkt ölümlerin sayısı, şu anda 270'e düştü." dedi.
Türkiye'nin tarihin en büyük narkotik mücadelesini verdiğine dikkati çeken Soylu, "(Uyuşturucuya bağlı ölümler) Amerika'da yılda milyonda 324 kişi ölüyor, yaklaşık 120 bin civarı. Avrupa'da milyonda 30, Almanya'da 29, Norveç'te 85, Türkiye'de milyonda 4,1 ölüyor." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Türkiye'de metamfetamin salgını var." şeklindeki iddialarının sorulması üzerine Soylu, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun burada yaptığı algı yönetimi demek bile masum bir ifade, devletin yaptığı çalışması, sanki kendisi yapıyormuş gibi ve bunu da halka şikayet ediyormuş gibi bir anlayış ortaya koyuyor ama neticede başka bir şey daha söylüyor. Bir taraftan diyor ki 'bu kadar yaygınlık var.' Bir taraftan da diyor ki 'çok eroin yakaladılar, bu kadar eroin nereden yakalanıyor.' Kardeşim, Türkiye'ye giren eroini yakalamak suç mu? Avrupa'da bir yılda 70 ton kokain yakalıyorlar, bizde yıllık kokain miktarı 1-1,5 tondur. Bunu yakalamak suç mu, bunu önlemek suç mu? İşine geldiği zaman metamfetaminin yaygınlığından bahsediyor, işine geldiği zaman yakalamanın yüksekliğinden." diye konuştu.
Türkiye'de 2016'da 3 bin civarında terörist bulunduğuna belirten Soylu, bu yıl itibarıyla bu sayının 85'e düştüğünü söyledi. Soylu, söz konusu teröristlerin Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır, Bitlis ve Van bölgesinde bulunduğunu açıkladı.