Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Bakan Özer, İTO Eylül Ayı Meclis Toplantısı'na katıldı:

08.09.2022 20:48:00
"Bizim derdimiz, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda gerçek iş ortamlarında kalıcı becerilerle üretim sağlamak. Ar-Ge merkezleri kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 50 adet Ar-Ge merkezinin meslek liselerinde açılışını yaptık. Şu anda 55'e çıktı" "Yüzde 11'lik beş yaştaki okullaşma oranları bugün yüzde 93'e geldi. Yüzde 44'lük ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 90'ları geçti. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı 14'ten yüzde 48'lere geldi"

İSTANBUL (AA) - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bizim derdimiz, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda gerçek iş ortamlarında kalıcı becerilerle üretim sağlamak. Ar-Ge merkezleri kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 50 adet Ar-Ge merkezinin meslek liselerinde açılışını yaptık. Şu anda 55'e çıktı." dedi.


Özer, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Eylül Ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bir ülkenin en kalıcı sermayesinin, beşeri sermaye olduğunu söyledi.


Son 20 yılda bu konuda çok önemli mesafelerin alındığını belirten Özer, "(Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü-OECD ülkeleri) Okul öncesinden ortaöğretim, ortaöğretimden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademesindeki çağ nüfusunun yüzde 90'nın üzerindeki bir kitleyi eğitimle buluşturabilme başarısı gösterdiler. 2000'li yıllara bakıldığı zaman okul öncesindeki okullaşma oranımız yüzde 11. Ortaokulda okullaşma oranı yüzde 44. Yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 14'tü. Türkiye'de son 20 yılda bu gecikmeyle ilgili devasa yatırım yapıldı. Yüzde 11'lik beş yaştaki okullaşma oranları bugün yüzde 93'e geldi. Yüzde 44'lük ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 90'ları geçti. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı 14'ten yüzde 48'lere geldi. Bizim genç nüfusumuz daha fazla olduğu göz önüne alındığı zaman bu aslında bir fırsat penceresidir, ekonomik kalkınmayla ilgili." diye konuştu.


Geçmiş yıllardaki başörtüsü yasağı ve katsayı gibi uygulamalara değinen Bakan Özer, eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların son 20 yılda ortadan kaldırıldığını anlattı.


Özer, bu ülkenin kendi çocuklarının eğitime erişimini engellemek için başörtüsü engellini ortaya koyduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:


"Yıllarca bu insanlar, kadınlarımız, kızlarımız Yükseköğretim kurumlarının önünde acı hikayelerle üniversiteye girmenin neden mümkün olmadığını topluma sormaya çalıştı. İmkanı olanlar, fırsatı olanlar, kendilerine imkan yaratan insanlar, kadınlarımız da yurt dışına gittiler. Bugün çok rahat konuşuyor insanlar ama beyin göçü varmış. Dün de beyin göçü vardı? Kadınlarımız kendi ülkesinde yükseköğretime ulaşamadığı için yurt dışına gidiyordu. O gün niye beyin göçü ile ilgili bir şey demediniz? Bugün kadına şiddetle ilgili konuşuyorsunuz, dün niye konuşmadınız? O kadınların eğitime erişim konusunda anayasal haklarını kullanamadıkları zaman neden yanlarında yer almadık? Bu ülkede imam hatipler ve meslek liselerinin başarılı öğrencilerden arındırılması için sistematik olarak 12 yıl katsayı uygulaması uygulandı. Yükseköğretime erişimi kısıtladınız. Bunun iki amacı vardı. İlki başarılı öğrenciler imam hatip liselerine gitmesinler. Diğer taraftan mesleki eğitime en başarısız öğrenciler gitsin ki ekonomik kalkınmanın tekamülü ile ilgili sıkıntılar yaşansın. Bir taraftan beşeri sermayenin okullaşma oranın artması için çaba sarf etmiyorsun, çaba sarf etmediğin gibi dünya gibi engel ortaya koyuyorsun."


- OECD Genel Sekreteri'nin Türkiye övgüsü


Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Eğitim Bakanları Zirvesi'nde OECD Genel Sekreteri ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin eğitim serüvenini, başarı hikâyesini, kız çocuklarının okullaşma oranları ve mesleki eğitimle ilgili yapılan dönüşümleri anlattığını dile getiren Bakan Özer, "OECD Genel Sekreteri, çok güzel bir sosyal medya paylaşımında bulundu. Dedi ki, 'Türkiye eğitimde son 20 yılda inanılmaz gelişmeler sağlanmıştır. Eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili çok önemli mesafeler almıştır. Türkiye'nin bu başarı hikayesi diğer ülkelere de ilham vermelidir.' Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitimin kalitesini artırmak amacıyla tüm alanlarda çok daha iyi noktalara taşımak için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.


Mesleki eğitimin güçlendirilmesiyle ilgili süreçleri sektörle birlikte yönettiklerini kaydeden Özer, meslek liselerini artık akademik olarak başarılı öğrencilerin tercih etmeye başladığını söyledi.


Bakan Özer, meslek liselerinin tüm alanlarda üretim yaparak sektörle rekabet ortamı oluşturma gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek "Bizim derdimiz, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda gerçek iş ortamlarında kalıcı becerilerle üretim sağlamak. Ar-Ge merkezleri kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 50 adet Ar-Ge merkezinin meslek liselerinde açılışını yaptık. Şu anda 55'e çıktı. Ar-Ge merkezlerindeki amacımız, fikri mülkiyetle ilgili patent, faydalı model, marka, tasarımla ilgili inovatif yaklaşımları kökleştirmek, o kültürü yaygınlaştırmak." dedi.


Meslek liselerinin ilk kez ihracat yapmaya başladığına değinen Özer, "Maske ihracatı yapıyor, kağıt havlu ihracatı yapıyor. Bir adım daha attık. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı, ikisi İstanbul'da olmak üzere 7 Uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kurduk, birisini İTO'yla birlikte yapıyoruz. İlk kez meslek liselerimize yurt dışından öğrenci aldık. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığıyla birlikte koordineli bir şekilde yürüttük." değerlendirmesini yaptı.


- OECD ülkeleri İstanbul'da toplanacak


Konuşmasında bir haberi ilk kez duyuracağını aktaran Bakan Özer, şunları kaydetti:


"OECD Genel Sekreteri'yle görüşmemizde mesleki eğitimdeki bu başarı hikâyelerini anlattıktan sonra, o dedi ki 'İstanbul'da mesleki eğitim zirvesi yapalım, tüm OECD ülkelerini İstanbul'a toplayalım. Hem Türkiye'nin başarı hikâyelerini diğer OECD ülkelerine aktarma imkânımız olur hem de mesleki eğitimle ilgili genel bir etkinlik.' Biz de 1 Aralık 2022'de İstanbul'da inşallah bu zirveyi gerçekleştireceğiz. Artık mesleki eğitimin o geçmişteki travmalarından kurtulmuş, başarılarını dünya ülkelerine anlatabilir bir duruma getirmenin mutluluğunu ve bu hikâyenin küçük bir parçası olmanın da kıvancını yaşıyorum."


DİĞER HABERLER