Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yabancıya konut satışıyla ilgili tartışmalara değinerek, "Geçen seneki satış bir önceki yıllara göre abartılacak bir artış değil. Yüzde 3'lük bir marj, bahsettiğimiz konutlardaki fiyat artışına bir etkisi yok." dedi.
CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, projeyle ilgili düğümün nasıl çözüldüğünü anlattı.
Bakan Kurum'un açıklamaları şöyle:
Evet biz işimizle odaklanmaya çalışıyoruz. Doğrusunun da açıkçası bu olduğuna inanıyorum. O yüzden işimizle meşgul olmak, bizi de mutlu ediyor. Herhangi bir işle ilgili vatandaşımızın problemini çözdüğümüzde bu bizi çok mutlu ediyor. Yılda 1,5 milyon ülkemizde konut satışı olur.
Bunun yaklaşık yüzde 31'ini 1. ev konut satışları, kalanını da 2. el konutların el değiştirdiği bir satış görüyoruz. Bu satışları incelediğimizde arz-talep dengesine göre yüklenici firmalar konut yaparlar ve satış gerçekleştirirler. Geçtiğimiz yıllarda konut fazlalığı vardı, bir eleştiri söz konusuydu. Biz bunu Sayın Berat Albayrak ve Cumhurbaşkanımızla konuşarak bir kampanya yaptık.
Dünyadaki gelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsinde konut fazlalığı söz konusu. İnşaat malzemelerin fiyatlarında bir artış söz konusu. Bırakın tedarik etmeyi, tedarik zinciri öyle bozulmuş ki 9-10 ay ötesine randevu alıyorsunuz. Dünyaya baktığınızda ise bir artış söz konusu. Avrupa'da insanlar konut fiyatlarının artışıyla ilgili eylem bile yapıyorlar.
İşin içinde fırsatçılar var. Fırsatçılar yüzünden tüm sektörün itham etmek doğru değil. Araştırmalar yapılıyor ve tespit edilenlere gerekli yaptırımlar yapılıyor.
Artışları biz bakanlık olarak, ilgili bakanlıklarımızla birlikte denetimlerimizi düzenli olarak yapıyoruz. Girdi-çıktı maliyetleri düzenli olarak inceleniyor. TOKİ'de bu yüzden var. Son 20 yılda 1,200 bin konut ürettik. 100 bin sosyal konut yaptık. Türkiye'de 2021 yılında satılan konutların yüzde 14'ü TOKİ'nin ürettiği satışlar ve konutlardır.
Biz artışlarla ilgili ihracatı bile Kabine'de konuştuk. Öncelikli bizim ülkemiz, Ülkemizdeki taleplerin karşılanması söz konusu. Tabi ki ülke olarak ihracat yapacağız. Biz TOKİ'yle yakın zamanda yine bir sosyal konut hamlesini 81 ilimizde yapacağız. Bir de kentsel dönüşüm konutları yapıyoruz. Bu muafiyetlerle birlikte deprem riskini kontrol edecek adımlar atmayı planlıyoruz.
TOKİ konutları sayesinde serbest piyasadaki konutların fiyatını da kontrol altına almış oluyoruz. İnsanlarımızın konutlara erişimini sağlamış oluyoruz. Konut fiyatlarındaki 3-4 kat artışların nedeniyse ham madde girdileriyle ilgili. Yoksa son 3-4 yıldır konutlarda bir artış söz konusu değildi.
Hiçbir zaman afetlerde, alt gelir, orta gelir vatandaşlarımızın çaresiz kalması konusunda bir tavır sergilemedik. O yüzden sosyal konut ve kentsel dönüşüm faaliyetlerine devam edeceğiz. Kirada doğrudan bizim bir rolümüz yok. Arz-talebi dengelediğimiz zaman kiralarda istediğimiz seviye gelecektir.
FİKİRTEPE'DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ
1983 yılından daha eski... Çok güzel bir konumda Fikirtepe. 15 bin konut ve 60 bin vatandaşı ilgilendiren bir mesele. Burada vatandaşlarımızın gelen talepleri doğrultusunda bir planlama yapıldı. 3. kişilere satışlar, insanların başkalarının ortak olduğu bir süreç gördük. Biz bu duruma kayıtsız kalamazdık ve Cumhurbaşkanımız "Bu sorunu halledelim" diye talimat verdi.
Meclis'ten bir kanun geçirerek düzenleme yaptık. 2022 yılında vatandaşlarımızın burada kalan yarım işleri düzeltmek için sürece müdahil olduk. İhalelerini yaptık. 2023 yılı itibariyle inşallah teslimlerini yapacağız. Bu süreçte de onlara kira ve taşıma yardımı veriyoruz. Orada bir cazibe merkezi olacak. Yeniden planlama yaptık. Bir de yabancıya konut satışı var. Sayın Meral Akşener konut artışından bahsetti. Aslında ifade olarak doğru bir ifade değil. Bizim ortalama 30-40 bin yabancıya satışımız var.
"YABANCIYA KONUT SATIŞININ FİYAT ARTIŞINA ETKİSİ YOK"
Son 5 yıla baktığımızda 40-50 bin yabancıya satış söz konusu. Bu sene 1,5 milyon satış içinde 59 bin yabancıya konut satışı gerçekleşti. Geçen seneki satış bir önceki yıllara göre abartılacak bir artış değil. Yüzde 3'lük bir marj, bahsettiğimiz konutlardaki fiyat artışına bir etkisi yok.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Rusya-Ukrayna krizi de göstermiştir ki barış için attığı adımlar dünyada güven vermiştir.
Bütün devletlere baktığımızda, ABD'de İngiltere'de belli bir miktarla ev aldığınızda hem vatandaşlık hem oturma izni veriyorlar.. Bu şekilde bize gelmeleri, yatırım yapmaları çok önemli. Bu ülkeye güveniyorlar, yatırım yapmak istiyorlar. Bu adamlar sadece konut almıyor ki, geliyor fabrika açıyorlar. İstihdam sağlanıyor. Dünyanın gıpta ile baktığı bir ülke olmak istiyorsanız bunları yapmak zorundasınız. Bizim vatandaşlarımız ABD'den Avrupa'dan ev almıyorlar mı?
Devletin bütün birimleri verilen görevler neticesinde çalışıyor. Dün Kabine'de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yabancılara vatandaşlık için konut satışını 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkardık. Niye? Konut maliyetleri arttı, fiyatlar arttı. Bu artışla birlikte vatandaşlığında artışı olması gerekiyordu, biz de yaptık. Biz vatandaşımızı hangi konuda açıkta bıraktık ki bu konuda açıkta bırakalım. Haziran'da TOKİ müjdesi vereceğiz.
İSTANBUL'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM NE DURUMDA?
Burada kentsel dönüşüm, deprem bizim yatsınamaz bir gerçeğimiz. Biz depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Nüfusumuzun %70'i deprem bölgesinde yaşıyor. Sadece depremde, Karadeniz'de İzmir'de deprem oldu diyoruz. Eğer enkaz altında kalan vatandaşımız varsa tüm ekiplerimizle oraya gidiyoruz. Aslında bunları unutturmamalıyız. Bu dönüşümü yapmak zorundayız. Bu konuda dertliyim. Yani dönüştürelim hep birlikte devletimiz 2012 yılında kimse demez bunu, "Bedeli ne olursa dönüştüreceğiz" dedi GOP'ta. Hızlı, gönüllü, yerinde yapacağız. Vatandaşımıza yardım vereceğiz, 20 milyon lira taşınma, kira yardımı verdik. Biz yüzde 40-50 sübvansiyon sağlıyoruz. İstanbul'da 5, 8 milyon konut var. 1,5 milyonu riskli. 300 bini ise acilen değişmesi gereken konutlar.
İstanbul'umuzun 39 ilçesinde örnek kentsel dönüşüm projesi yapıyoruz. 140 bin tane devam eden projemiz var. Esenler'de 60 bin konutluk çok güzel bir proje gerçekleştiriyoruz. Rezerv konutlarla birlikte şehrin içindeki toplanma alanları oluşturacağız. Türkiye'de bugüne kadar3 milyon konutu dönüştürdük. Yapı denetim kanunu çıkardık 99 depremi sonrasında. Hedefimiz 2035'e geldiğimizde kentsel dönüşüme girilmemiş konut bırakmamak.