Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Stratejik Plan'ımızın hayata geçirilmesi hususunda adımlarımızı hızlı bir şekilde sahada atıyoruz. Yapacağımız tüm çalışmaları 3 yılda tamamlayacak, Marmara'da bir daha müsilaj gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağız." dedi.
Bakan Kurum, Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu ve TÜBİTAK ortak girişimiyle düzenlenen "TÜBİTAK Müsilaj Araştırmaları Çağrısı Projeleri Sanal Konferansı"na katıldı.
Marmara Denizi Koordinasyon Kurulu ikinci toplantısında alınan kararla Hasan Mandal başkanlığında Bilim ve Teknik Kurulu oluşturduklarını belirten Kurum, Marmara Denizi'nin geleceği için hocalar ve üniversitelerin çok kıymetli katkılar sağladığını söyledi. Çevrim içi konferanslarla akademisyenlerin müsilaj başlığı altında oturumlar düzenleyeceğini aktaran Kurum, Bakanlık olarak denizlerde yaşanan kirlilik türlerine ve çözümlerine dair çalışmaları, aslında müsilaj probleminden çok önce başlattıklarını anlattı.
Kurum, 2014'ten beri Marmara Denizi'nde 91, tüm denizlerde 364 noktadan denizlerdeki su kalitesini TÜBİTAK-MAM ve ODTÜ ile iş birliği içerisinde düzenli olarak izlediklerini ifade etti.
Haziran ayında açıkladıkları 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı'nı hep birlikte, ortak bir akılla hazırladıklarını; kısa, orta ve uzun vadede eylemleri belirlediklerini dile getiren Kurum, geçen ay yaptıkları Koordinasyon Kurulu toplantısında, bu kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetler içeren Bütünleşik Stratejik Planı'nı 18 stratejik hedef, 43 ana faaliyet, 132 alt faaliyetle ortaya koyduklarını bildirdi.
- "7 gün 24 saat çalışarak 11 bin metreküp müsilajı bertaraf ettik"
Bakan Kurum, "Stratejik Planımızın hayata geçirilmesi hususunda adımlarımızı hızlı bir şekilde sahada atıyoruz. Yapacağımız tüm çalışmaları 3 yılda tamamlayacak, Marmara'da bir daha müsilaj gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağız." dedi.
Müsilajın oluşma nedenlerinin çok açık olduğunu söyleyen Kurum, iklim değişikliği nedeniyle denizdeki sıcaklığın artışı, denizin durağanlığı ve kirlilik nedeniyle bugün Marmara Denizi'nde müsilaj tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Özellikle kentsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirlilik baskısının, yetersiz atık su arıtımının ne yazık ki deniz canlılarını ve biyo çeşitliliği ciddi ölçüde tehdit edecek boyutlara ulaştığına işaret eden Kurum, "Görevimiz, kirlilik kaynaklarını ortadan kaldırmaktı. 7 gün 24 saat çalışarak 11 bin metreküp müsilajı toplayarak bertaraf ettik. Kirlilik kaynaklarını ortadan kaldırmak için denetimlerimizden izleme faaliyetlerimize, noktasal kaynaklı kirliliğin tespitinden kirlilik yüklerine karşı alınacak tedbirlere kadar Marmara Denizi'mizi korumak için yürüttüğümüz çalışmalarımız devam ediyor." dedi.
Kurum, yapay sulak alanların yapılmasından iyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesine, arıtılan atık suların yeniden kullanımından atık su arıtma tesislerinin kamu ve özel sektör iş birliğiyle yapılmasına, sıfır atık uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar birçok başlıkta çalışmaları sürdürdüklerini vurguladı.
Bilimsel çalışmalar neticesinde Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan ettiklerine dikkati çeken Kurum, Marmara Denizi'nin ekosistemini, deniz canlılarını koruma altına almaya yönelik çok önemli bir kararı hayata geçirdiklerini belirtti.
Kurum, TÜBİTAK-MAM ile Marmara Denizi havzasında karada kaynaklı azot ve fosfor kirletici yüklerin azaltılmasına yönelik raporu da hazırladıklarını, bu raporla kirleticilerin ne kadarının alıcı ortama ulaştığını tespit ettiklerini söyledi.
- "264 tesisi izleme sistemiyle an be an izliyoruz"
Marmara Denizi Havzasının sanayi faaliyetleri bakımından Türkiye'nin en gelişmiş bölgesi olduğunu ifade eden Kurum, şöyle konuştu:
"Uzun vadede Türkiye Ulusal Mekansal Stratejik Planı ile de Marmara'daki bu yoğunluğu azaltacak ve şehirlerin kalkınmasını sağlayacak planları atacağız. Gelecek yıl itibarıyla Mekansal Stratejik Planı'mız bitecek, bundan sonraki yatırımları doğru alanlarda, doğru yerlerde yürütmek istiyoruz. Şu an itibarıyla Marmara Denizi Havzasındaki 7 ilde bulunan 70 organize sanayi bölgesi var. Bunların 44'ünün atık suları doğrudan ya da dolaylı olarak Marmara Denizi'ne ulaşıyor. Marmara Denizi, endüstriyel tesislerden kaynaklanan ciddi bir kirlilik baskısı altında. Bu 264 tesisi izleme sistemiyle anbean izliyoruz. Giriş ve giriş çıkış sularını takip ediyoruz."
Kurum, Marmara Bölgesi'nde atık sularını belediye kanalizasyonuna deşarj eden, münferit sanayi ve organize sanayi bölgelerinden çıkan endüstriyel nitelikli atık suların belediye kanallarına bağlantı standartlarına bir kısıtlama getirdiklerini dile getirdi. Büyükşehir belediyelerinin kanalizasyona deşarj yönetmeliklerini en kısa zamanda revize edeceklerini, böylece Marmara Denizi'ne ulaşan endüstriyel atık su kaynaklı kirlilik yükünü azaltmış olacaklarını aktaran Kurum, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Alıcı ortama deşarj eden organize sanayi bölgelerine ileri arıtma tesisi yapma zorunluluğu getirdik. Marmara Bölgesi'ndeki 70 OSB'nin tamamında incelemelerimizi, denetimlerimizi yaptık. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde 13 organize sanayi bölgesine ait 14 atık su arıtma tesisinde dönüşüm yapılması gerektiğini tespit ettik. Bu OSB'lerden 4'ü için yeni atık su arıtma tesisi yapılması, 2 OSB'nin atık su arıtma tesisinde kapasite artışı yapılması, diğer OSB'nin atık su arıtma tesisinde ise bakım onarım ve revizyon yapılması gerekmektedir. Organize sanayi bölgelerinin yönetimleri, atık su arıtma tesislerinin dönüştürülmesine dair iş termin planlarını hazırladılar ve Bakanlığımıza sundular. Biz de Bakanlık olarak, OSB'lerin yürüttükleri çalışmaları titizlikle takip ediyoruz."
- "Tüm sanayi bölgelerinin sıfır atığa geçmesi yönünde bir çalışma yapıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2053 net sıfır emisyon hedefini ve Türkiye'nin yeşil kalkınma devrimini ortaya koyduklarını anlatan Kurum, yeşil kalkınma devriminin gerektiği yapısal dönüşümü hep birlikte gerçekleştirmeleri gerektiğini vurguladı.
"Müsilajda ortaya koymuş olduğumuz birliği, beraberliği, iklim değişikliği ile mücadelede de göstermek zorundayız. Tüm sanayi bölgelerinin sıfır atığa geçmesi yönünde bir çalışma yapıyoruz." diyen Kurum, Türkiye'nin ilk Sıfır Atık Sanayi Siteleri olan Konya'da 2 bin 690 dükkana sahip Motorlu Sanayi Sitesi'nin ve Samsun'da 1526 iş yeri kapasiteli İlkadım Toybelen Sanayi Sitesi'nin temellerini attıklarını kaydetti.
Bakan Kurum, gelecek süreçte, sanayi tesislerinin iklim ve çevre dostu üretim yapmalarına yönelik ilave tedbir ve teşvikleri de artıracaklarını, temel hedeflerinin yeşil dönüşüm çerçevesinde tüm sanayi bölgelerini sıfır atığa uyumlu, yeşil kalkınma hedefine uygun hale getirmek olduğunu söyledi. Bakan Kurum, şunları kaydetti:
"Ortak hedefimiz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla, Organize Sanayi Bölgelerimizle, üniversitelerimizle, iş insanlarımızla tüm organize sanayi bölgelerini 'Yeşil OSB'ye dönüştürmektir. Tüm sanayi bölgelerimizi kirlilikten arındıracak, şehirlerimizi, çevremizi, doğamızı korumaya yönelik her türlü tedbiri alacağız. Avrupa Yeşil Mutabaka'tıyla başlayan yeşil dönüşüm sürecine yönelik OSB'lere eğitimler vereceğiz."
Marmara Belediyeler Birliği Bilim ve Teknik Kurulu Başkanı ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın da programa katıldı.