Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çanakkale'deki birlik ve beraberlik ruhunun, sömürgeci hırslara galip geldiğini söyledi. Orman yangınlarıyla mücadeleye de değinen Bakan Ersoy, bugün de aynı ruhla tüm yaraların sarılacağını vurguladı.
Anafartalar Zaferi'nin 106'ncı yıl dönümü dolayısıyla Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda yer alan Conkbayırı'nda tören düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından ve saygı atışı yapılarak Türk bayrağı göndere çekildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet NuriErsoy, törende yaptığı konuşmada, Anafartalar Zaferi'nin her anının, cesaret, metanet, inanç destanı olan Çanakkale Savaşları'nın şanlı bir sayfası olduğunu söyledi.
"Nice kahraman sayesinde bugün 'Çanakkale ruhu' hepimizin ortak manevi hazinesi olmuştur"
Deniz ve kara mücadelesiyle yaklaşık 9,5 ay süren Çanakkale Savaşları'nın, hem parçası olduğu tarihi süreç içinde hem de 20'nci yüzyılın şekillenmesinde kader tayin edici bir özelliğe sahip olduğunu belirten Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'da askeri ve siyasi ciddi değişimlerin sebebi olmuş, Kurtuluş Savaşı'nın manevi meşalesi buradan bütün yurt sathına yayılmış, dünyanın dört bir yanındaki mazlum halkların sömürge zincirlerini kırabileceklerine dair inançlarının yeşermesine zemin hazırlamıştır. Hüseyin Avni, Mehmet Şefik, Ezineli Yahya Çavuş, Yusuf Kenan gibi nice kahraman sayesinde bugün 'Çanakkale ruhu' hepimizin ortak manevi hazinesi olmuştur. Onlar 1915'te Seddülbahir, Kumkale, Arıburnu, Kanlısırt, Anafartalar ve Conkbayırı gibi sayamayacağımız daha pek çok mevzide kahramanca hayatını feda ederek ya da sinesinde onurla taşıyacağı yaralar alarak Çanakkale'yi Türk kimlik ve karakterinin timsali kılmışlardır. Dünya döndükçe hatırlanacak ve daima ilham alınacaktır."
"Adanmış bir ömrün gerçeği olarak dünya ve Türk tarihine Atatürk adıyla geçmiştir"
Ersoy, Çanakkale'de elde edilen zaferin, başkent İstanbul'u kurtardığı gibi aynı zamanda vatan kurtaran, devlet kuran komutanların ve liderlerin doğmasına da vesile olduğunu vurguladı.
Komuta ettiği ve emir verdiği her askerin yüce ruh halini anlayarak özümseyen ve buna göre kararlar alarak önemli zaferlere imza atan komutanlar sayesinde Çanakkale'nin sükunetli bir vatan toprağı olduğunu dile getiren Ersoy, şunları kaydetti: "Göğsüne şarapnel isabet ettiği halde 'Asker yaralandığımı duymasın' diyerek büyük bir metanet örneği gösteren, kendi ifadesi ile 'ölümden daha ağır bir sorumluluk' ile görev yaptığı Çanakkale'de 'Anafartalar kahramanı' olan Gazi Mustafa Kemal, üstlendiği vazifeyi, 'Böyle bir sorumluluğu yerine getirmek basit bir iş değildir. Fakat ben vatanım mahvolduktan sonra yaşamamaya karar verdiğim için kemali iftiharla bu sorumluluğu üstüme aldım' diyerek anlatmaktadır. O, hayatı boyunca bağımsızlık ülküsüyle ve vatan toprağına beslediği sevdasıyla en ağır sorumlulukların altına girmiş, en zor kararları alarak ve daima milletinin ruh haline tercüman olarak yeni bir istikbal yolu çizmiş, verilmiş bir unvan olmanın çok ötesinde adanmış bir ömrün gerçeği olarak dünya ve Türk tarihine Atatürk adıyla geçmiştir."
Ersoy, 106'ncı yıl dönümünde Anafartalar Zaferi'nin ve Çanakkale'nin büyüklüğünü tarifsiz bir gururla idrak ederken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını, Mehmetçikleri, aziz şehit ve gazileri bir kez daha rahmetle ve minnetle andığını dile getirdi.
"Topraklarımıza düşen her ateş, devletimizin gücü, milletimizin birlik ve beraberliği karşısında sönecek"
Bakan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: "İçeride ve dışarıda Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin yoluna taş koymaya, ilerleyişimizi engellemeye, bizi hedeflerimizden uzaklaştırmaya çalışan herkes, tarihte daima olduğu gibi bugün ve gelecekte de hezimet ve hüsrana uğramaktan bir adım öteye geçemeyecektir. Yüreklerimize korku, umutsuzluk, yılgınlık salabileceklerini sananların hepsi bu milletin bükülmez iradesi, boyun eğmez karakteri karşısında hezeyanlara boğulmaya mahkumdur. Topraklarımıza düşen her ateş, devletimizin gücü, milletimizin birlik ve beraberliği karşısında sönecek, vatandaşlarımızın bütün yaraları sarılacak, toprağımız üzerindeki küller savrulup yerini yeniden yeşile ve yaşama bırakacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, orman yangınlarında vefat eden bütün vatandaşlarımıza, vazifelerini bihakkın yerine getirme kararlılığıyla alevlerin önüne set çeken, bu uğurda şehit olan bütün görevlilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yaralılarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum."
Program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve İl Müftüsü Şükrü Kabukçu'nun dua etmesiyle tamamlandı.