Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "F-16 konusunda elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde olmayız. 'Şöyle kullan böyle kullan' gibi bir kısıtlama getirilmesi kabul edilebilir değil. Kullanamayacağımız ürünü niye alalım?" dedi.
Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurul Görüşmeleri kapsamında ABD'nin New York kentinde yoğun diplomasi trafiği yürüten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, temaslarını değerlendirdi.
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Genel anlamda gördük ki bu savaş bitsin istiyor ülkeler"
Savaşın bitmesini isteyenler var, istemeyenler var. İstemeyenlerin sayısı az ama genel anlamda gördük ki bu savaş bitsin istiyor ülkeler. Bu savaşın olumsuz etkilerini herkes her alanda hissetmeye başladı. O nedenle biz çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biz bu denge politikasını epeydir sürdürüyorduk. Bu denge politikasını sürdürürken dış politika ekseninde kayma mı var Türkiye'nin diye çok eleştiriler de oldu. İçeride de oldu, dışarıda da oldu, sorgulandı. Biz bu ilişkilerimizin diğer politikalarımıza ya da temaslarımızın alternatifi olmadığını her zaman söylüyorduk. Şimdi bunun ne kadar önemli olduğunu herkes de görmeye başladı.
"Birçok insan Türkevi'nin BM'nin bir ek binası olduğunu zannetmiş"
Türkevi, hemen tabi BM'nin karşısında olması ve tüm imkanların burada olması. Çok şükür geçen sene açma imkanımız oldu. Pandemiye rağmen bu Türkevi'nin inşaatı gerçekleştirildi sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle. Bu Genel Kurul marjında da o kadar yoğunluk vardı ki hatta birçok insan bize espri olarak söyledi ama gerçeklik payı da var. Birçok insan Türkevi'nin BM'nin bir ek binası olduğunu zannetmiş. Çünkü çok büyük bir trafik vardı. Sürekli kameraların bir kısmı BM girişi-çıkışını gösteriyor, epeyce bir kamera da buraya çevrilmişti. Çünkü çok gelen giden oldu üst düzey liderler geldi. Şöyle bir baktım ben bu yorumlar gelince. 13 devlet ve hükümet başkanı ikili görüşme için Türkevi'ne geldiler. 10 tane first lady ve 2 başbakan eşi sayın hanımefendinin etkinliklerine katılmak ve hanımefendiyle ikili görüşme yapmak için geldiler. 56 dışişleri bakanı Türkevi'ne 4 gün içinde geldi. Bu dünyadaki dışişleri bakanlarının 4'te birinden fazlası. Yine 5 devlet bakanı, 6 bakan yardımcısı ve 54 ülkeden genel müdür vs. o düzeyde üst düzey yönetici buradaki toplantılara katılmak için geldi. Yaklaşık 320 üst düzey resmi görevlinin geldiğini arkadaşlarımız tespit etmişler ve 420 yabancı sivil toplum mensubu. Yani sivil toplum, yöneticiler, diplomatlar, bakanlar, first ladyler, devlet ve hükümet başkanları, her seviyede ciddi bir katılım oldu.
"(F-16 konusu) Teknik düzeydeki müzakereler normal düzeyde devam ediyor"
Şu anda normal işliyor süreç. Tabii kongreden gelen bazı sesler sebebiyle ister istemez herkes 'bir engel mi çıkacak ya da şartlı mı olacak' diye soru soruyor. Ama teknik düzeydeki müzakereler normal düzeyde devam ediyor. Yönetimin bu konudaki kararlılığı da devam ediyor. Blinken yaptığımız ikili görüşmede de bunu söyledi. Diğer taraftan tabii kongreden bazı çatlak sesler geldi. Kongreden bir karar çıktı ama bu bağlayıcı bir kanun değil. Biz tabii kongre düzeyinde de temaslarımız devam ediyor. Sayın Volkan Bozkır ve Efkan Ala buradan Washington'a geçtiler ve kongrede temaslarda bulunuyorlar. Daha önce de parlamenter heyetlerimiz de Washington'a gelerek temaslarda bulundu. Biz de temaslarda bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın burada görüştüğü kongre üyeleri, senatörler oldu. Bu görüşmelerde de önemli senatörler de F-16'ların Türkiye'ye verilmesi konusunda güçlü destek veriyor.
"Elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde biz olmayız"
Biz yönetime şunu da söylüyoruz. Gerek teknik görüşmelerde gerekse siyasi görüşmelerde. Bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde biz olmayız. Biz F-16'yı alacağız, şöyle kullan, böyle kullan, şunu yapamaz, bunu yapamaz, NATO üyesinin diğer bir NATO üyesine böyle bir kısıtlama getirmesi de zaten kabul edilir bir şey değil. Burada bazı lobilerin, özellikle Yunanistan Başbakanı'nın Washington'a gelmesinden sonra, Yunan lobisi, Ermeni lobisi gibi bazı lobilerin bunu engellemeye çalıştığını biliyoruz. Ama şu anda Türkiye'ye verilmesi konusunda destekleyen lobilerin olduğu da bir gerçek. Şartlı bir anlaşmanın içinde biz olmayız. Kullanamayacağımız ürünü niye alalım biz?
"CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konusunda çabalarımız devam ediyor"
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konusunda çabalarımız devam ediyor. Bu konuda ABD'nin bir çifte standart içinde olduğunu doğrudan yüzlerine söylüyoruz. Örneğin Hindistan'a yönelik yaptırımlar kaldırıldı. Doğru bir şekilde kaldırıldı, öyle olması lazım. Hindistan da Amerika'dan almaya çalıştı. Neticede Hindistan gibi bir ülke de istediği ürünü istediği yerden alabilmelidir. Zaten NATO üyesi de değil. NATO üyesi de olsa bir yerden alamayınca, F-16'yı diyelim ki alamadık. Şimdi F-16 gibi savaş uçaklarını biz üretinceye kadar mutlaka bir yerden alacağız. Dolayısıyla bu F-35 programına da bu NATO müttefikliği çerçevesinde diğer 9 ülke gibi biz de katıldık. CAATSA'dan dolayı bizim oradaki ortaklığımız askıya alındı. Bu çok yanlış bir karar. Bunun düzeltilmesi için de çabalarımız sürüyor.