Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor. Hulusi Paşa ve Hakan Bey dün Moskova’daydı malumunuz. Ben de Lavrov’la görüşeceğim" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, basın kuruluşların Ankara temsilcileri ve diplomasi muhabirleriyle gerçekleştirdiği geleneksel yıl sonu değerlendirme toplantısında konuştu.
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
"Kronikleşmiş bazı sorunlar gündemimizi meşgul etmeye devam etti"
2022’de küresel belirsizlikler arttı. Rusya-Ukrayna Savaşı ve akabinde patlak veren gıda ve enerji krizi ile küresel ekonomik durgunluk ve enflasyon yıla damgasını vurdu. Kronikleşmiş bazı sorunlar gündemimizi meşgul etmeye devam etti. Afrika, Balkanlar, Kafkasya’daki sorunlar, Afganistan, Libya, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin, İklim değişikliği ve küresel salgın, Düzensiz göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bunlardan bazıları.
"Aslında bunlar yeni bir sistemin doğum sancıları"
Küresel sistem "çoklu bir kriz dönemi" yaşıyor. Bir yanda, çok kutupluluk olarak adlandırdığımız bir küresel dönüşüm süreci var Diğer yanda, ABD-Çin ayrışması ve Batı’ya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile "gevşek bir çift kutuplu sistem" ihtimali söz konusu. Aslında bunlar yeni bir sistemin doğum sancıları. Sistemin ne yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz.
Bu ortamda, dış politikamızda şu temel ilkeleri benimsedik: Küresel ölçekte aktif tutum izlemek, krizlerin çözümüne katkı sağlamak, krizlerle mücadele ederken, fırsatları değerlendirmek, sadece değişime ayak uydurmak değil, değişimi öngörmek ve şekillendirmek.
"2022’de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu"
Bu anlayışla, 2022’de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu. 267 telefon ve video konferans görüşmesi, 24’ü Sayın Cumhurbaşkanımıza refakaten olmak üzere 83 ziyaret yaptık. 114 Dışişleri Bakanı’nı ülkemizde ağırladık. 2022’de El Salvador ve Gine-Bissau’da Büyükelçilik, Kassel’de (Almanya) Başkonsolosluk ve Niş’te (Sırbistan) Konsolosluk Ofisi açarak, misyon sayımızı 257’ye çıkardık. 2021’de açılışını yaptığımız Türkevi, Eylül’deki BM toplantılarında küresel bir diplomasi merkezi haline geldi.
"Normalleşme kapsamında Emirlikler ve Suudi Arabistan’la önemli mesafe aldık"
Normalleşme ve arabuluculuk bu yıl iki önemli başlığımızdı. Geçen seneki görüşmemizde bunlara özel önem vereceğimizi söylemiştim. Normalleşme çalışmalarımız kapsamında Emirlikler ve Suudi Arabistan’la önemli mesafe aldık. İsrail’le Büyükelçileri karşılıklı olarak atadık. Mısır’la normalleşme süreci daha yavaş da olsa ilerliyor. Arabuluculuk alanında Rusya-Ukrayna dışında da aktif olduk Bosna-Hersek, Kosova-Sırbistan, Kırgızistan-Tacikistan, Etiyopya, Somali-Somaliland, Venezuela ve Filipinler gibi dosyalarda yıl boyunca gayret gösterdik.
"BM ile birlikte İstanbul Tahıl Anlaşması’nı hayata geçirdik"
Bu yıl Rusya-Ukrayna Savaşı küresel ve bölgesel güvenliğe en önemli tehdit haline geldi. Bugün savaşın 309. günü. Rusya-Ukrayna Savaşı bir paradigma değişimine işaret ediyor: Siper savaşıyla geçmişi, siber savaşla geleceği yaşıyoruz. Bu ortamda diplomatik inisiyatif üstünlüğüyle "ilkeli ve aktif bir denge politikası" izliyoruz.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz. Başından beri barış için çaba gösteriyoruz. Bakanları Antalya’da, müzakere heyetlerini İstanbul’da buluşturduk. Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uyguluyoruz. BM ile birlikte İstanbul Tahıl Anlaşması’nı hayata geçirdik. Bilahare, uzatılmasını sağladık. Böylece küresel gıda kriziyle mücadeleye önemli bir katkı sağladık.
Zaporijya Nükleer Santrali’ne dair risklerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olduk.
Esir takasına aracılık ettik. Bunlara benzer gizli-açık çok sayıda girişimlerimiz oldu.
Cumhurbaşkanımızın lider diplomasisi ve iki ülkeyle yıllara dayanan güven ilişkisi, Türkiye’yi merkezi bir konuma getirdi. Küresel sistemde önemli bir aktör haline geldik.
"Teröre ilişkin kaygılarımızı müttefiklerin gündemine tekrar soktuk"
Terörle mücadele, gündemimizdeki en önemli konulardan. Yoğun gayretlerimiz sonucunda, NATO Stratejik Konsepti, terörizmi, İttifak’a temel iki tehditten birisi olarak teyit etti. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri bağlamında, teröre ilişkin kaygılarımızı müttefiklerin gündemine tekrar soktuk. PKK’nın yanı sıra PYD-YPG ve FETÖ’yü ismen belirten bir metne ilk kez Zirve Bildirisi’nde atıf yapıldı.
"BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor"
İstanbul’daki hain saldırılardan sonra güvenlik güçlerimizin Pençe-Kılıç harekatıyla sahadaki mücadelesine biz de masada gerekli desteği veriyoruz. BM, ABD, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor. Hulusi Paşa ve Hakan Bey dün Moskova’daydı malumunuz. Ben de Lavrov’la görüşeceğim. Bölgede Yezidilerle, Süryanilerle, Kürtlerle, Türkmenlerle görüşüyoruz. Herkes "Bizi PKK’dan kurtarın" diyor.
"Paris’teki saldırılar, teröristle kol kola girmenin bedelini bir kez daha gösterdi"
Müttefiklerimiz ise maalesef destek değil, köstek olmaya devam ediyorlar. Paris’teki saldırılar, teröristle kol kola girmenin bedelini bir kez daha gösterdi. Hep söyledik: Ateşle oynayan bir gün kendini de yakar. Umarız müttefiklerimiz bundan gerekli dersleri çıkarır ve terörle mücadelede daha samimi davranır.
"Arnavutluk’ta FETÖ iltisaklı kreş ve okul kapatıldı"
FETÖ’yle mücadelemiz de sürüyor. Yıl içinde Liberya’daki FETÖ okulunu resmi makamlar devraldı. Arnavutluk’ta FETÖ iltisaklı kreş ve okul kapatıldı. Orta Afrika Cumhuriyeti, FETÖ okullarını Maarif’e devretme kararı aldı. Kolombiya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cezayir ve Filistin’le Maarif anlaşmaları imzaladık.
"
Libya’da, Türkiye’nin rolünü oynayabilecek başka bir aktör yok"
Dış politika gündemimizin ne kadar yoğun olduğunu en iyi siz biliyorsunuz. Burada, tek tek her konuya girersem tüm gün konuşmam gerekir. O nedenle, sizlere sadece bazı önemli dosyalardaki gelişmeleri aktarmak isterim.
Libya’da 2019’dan bu yana ortaya koyduğumuz iradenin somut sonuçlarını almaya devam ettik. Libya’da, Türkiye’nin rolünü oynayabilecek başka bir aktör yok. Ekim’deki ziyaretimizde imzaladığımız Hidrokarbonlar Mutabakat Muhtırası önemli bir kazanım oldu. Libya’nın tüm kesimlerinin 2019 Deniz Yetki Alanları Mutabakat Muhtırası’na sahip çıkması önemlidir.
"Yunanistan’ı bir kez daha uyarıyoruz: Maceraya atılma"
Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarımızı korumaya devam ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığımız sahada, biz de diplomasi mecrasında haklarımızı kayda geçiriyoruz. Yunanistan’la yılın başında diyalog kanallarını işletmeye çalıştık. İstişari görüşmelerin 64'üncüsünü şubat ayında gerçekleştirdik. Ancak, daha sonra Miçotakis’in Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım iddiaları ve Batı Trakya Türklerine baskılar nedeniyle diyaloğu askıya aldık.
Yunanistan’ın gayriaskeri statüdeki adalarda yaptığı ihlaller konusunda BM’ye 2021’de iki mektup vermiştik. Yunanistan’ın Lozan ve Paris antlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, egemenlik haklarını ülkemize karşı öne süremeyeceğini kayda geçirdik. Yunanistan’ın bize cevaben verdiği mektuplar siyasi içerikliydi. Her seferinde, uzmanlarla birlikte hazırladığımız hukuki karşı argümanlarımızı kayda geçirdik.
Yunanistan’ın ikinci mektubuna cevaben, eylül ayında üçüncü mektubumuzu BM’ye ilettik. Son günlerde, Yunan basınında özellikle Girit’in çevresinde karasularının 12 mile çıkarılacağına dair haberler var. Bizim bu konudaki tutumumuz net. Değil 12, Ege’de 1 mil dahi karasuyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclisimizin bu konuda 1995’de aldığı karar nettir ve halen geçerlidir.
Yunanistan’ı bir kez daha uyarıyoruz: Arkana almaya çalıştıklarına güvenerek, sahte kahramanlık peşinde koşma. Maceraya atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz!
"KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olması tarihi bir kazanım oldu"
KKTC konusunda iki devletli çözüm politikamız güçlü şekilde devam etti. KKTC, yıl içinde iki devletin işbirliğini temel alan önerilerde bulundu. KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olması tarihi bir kazanım oldu. Bu tabii Rum-Yunan ikilisini çıldırttı.
"Bölgeye yönelik objektif ve kapsayıcı tutumumuz devam ediyor"
Bu yıl Balkanlar’da kırılganlık daha da derinleşti. Bosna-Hersek’te seçimler öncesi gerginlik artmıştı. Tüm kesimler ve Yüksek Temsilcilik’le yoğun temas içinde olduk. Neticede, seçim süreci suhuletle tamamlandı. Benzer şekilde, Kosova-Sırbistan gerginliği de arttı. Bu konuda, elektrik dağıtım konusu dahil, barış için çalışmalarımız sürüyor.
Bölgeye yönelik objektif ve kapsayıcı tutumumuz devam ediyor. Tüm Balkan ülkelerinde Eylül’de yapılan bir ankette Sayın Cumhurbaşkanımız birçok ülkede en çok itibar edilen yabancı liderlerin başında yer aldı. Bu da tüm ülkelerin en güven duyduğu ülkenin Türkiye olduğunu teyit ediyor.
"Taliban’ın aldığı son kararlar kabul edilemez"
Afganistan’da insani kriz derinleşti. Pek çok ülke gibi, Taliban’la pratik angajman yürüttük. Maarif okullarımız, TİKA, şirketlerimiz, insani kuruluşlarımız faaliyetlerini sürdürdüler. Ancak, Taliban’ın aldığı son kararlar kabul edilemez. Kadınların ve kızların eğitim ve sosyal hayattan mahrum edilmeleri ne İslami ne de insani. Bu yasakların kaldırılması dahil siyasi konularda perde arkasında çabalarımız devam ediyor. Bu hususta İİT bünyesinde de çalışmalarımız var.
"AB’nin içine düştüğü stratejik körlük gerçekleri görmelerine engel oluyor"
Bu yılki Büyükelçiler Konferansımızda "Türkiye Avrupa'dır" stratejimizi duyurduk. Kıtamızın içinden geçtiği bu zorlu günlerde, Türkiye olarak gerekli katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu açıkladık. Türkiye, enerjiden gıdaya, güvenlikten göçe, üretimden tedarik zincirlerine kadar temel konularda Avrupa için anahtar ülke. Ancak AB’nin içine düştüğü stratejik körlük gerçekleri görmelerine engel oluyor. AB, Rum-Yunan ikilisinin şımarıklıklarına teslim oluyor. AB’nin bu körlüğü aşabilmesi, ancak ülkemizin tam üyeliği sayesinde gerçekleşebilir.
"F-16 tedarikinde, girişimlerimiz sonucu, Kongre kısıtlayıcı şartları kaldırdı"
ABD’yle ilişkilerde, PKK-PYD-YPG’ye Suriye’de verilen destek, FETÖ, CAATSA yaptırımları gibi anlaşmazlıklara ve Türkiye düşmanı lobilerin çabalarına rağmen, 2022’de mesafe aldık. Stratejik Mekanizma'yı hayata geçirdik. Biri Bakan seviyesinde olmak üzere, üç tur görüşme gerçekleştirdik. Ocak’ta Bakanlar düzeyinde ikinci toplantımızı yapacağız. F-16 tedarikinde, girişimlerimiz sonucu, Kongre kısıtlayıcı şartları kaldırdı. Şu anda süreç olumlu ilerliyor.
"Türk Dünyası jeopolitik bir merkez halini alıyor"
Sorunlarla mücadele ederken, fırsatlardan da istifade ettiğimizi söylemiştim. Türk Dünyası jeopolitik bir merkez halini alıyor. Giderek yükselen bir Türk Dünyası gerçeği var. Hedefimiz Türk dünyasının siyasi, ekonomik ve kültürel entegrasyonu. Dönem Başkanlığımızda Türk Devletleri Teşkilatı’nı uluslararası teşkilata dönüştürdük. Kasım’daki Semerkant Zirvesi’nde bunun hukuki altyapısını tamamladık. 5 yıllık Strateji Belgesi’ni kabul ettik. TÜRKPA, Türksoy, Türk Akademisi, Türk Kültür-Miras Vakfı’nın Teşkilat çatısı altında toplanmasını kararlaştırdık.
Türk Yatırım Fonu’nun Başkanı’nı atadık. Kuruluş çalışmaları devam ediyor. Azerbaycan’la birlikte, Ticaret ve Ulaştırma Bakanlarımızın da katılımlarıyla üçlü formatlar oluşturduk.
Bu yıl, gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan, Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan Bakanlar toplantıları ve Avaza’da yapılan Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Zirvesi tarihi gelişmeleri teşkil etti. Kazakistan’la ilişkilerimizi Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık, Özbekistan’la ise Kapsamlı Stratejik Ortaklık düzeyine çıkartarak bağlarımızı güçlendirdik.
"Laçın Koridoru’ndaki son gelişmeler, Ermenistan için bir samimiyet testi olacak"
Can Azerbaycan’la işbirliğimiz iki ülke arasında olabilecek en üst düzeyde. Azerbaycan’la yakın eşgüdüm halinde Ermenistan’la normalleşme sürecini devam ettiriyoruz. Tabii, Laçın Koridoru’ndaki son gelişmeler, Ermenistan için bir samimiyet testi olacak. Azerbaycan’ın kendi topraklarındaki zenginliklerinin gasbedilmeye çalışılması kabul edilemez.
"Ortaklık ve açılım politikalarımız devam ediyor"
Küresel bir aktör olarak ortaklık ve açılım politikalarımız devam ediyor. Açılım politikaları bisiklete binmek gibidir; pedal çevirmeyi bırakırsanız düşersiniz. Bu yıl Afrika’da Gine Bissau’da yeni Büyükelçilik açtık. Misyon sayımız 44’e ulaştı. Ticaret hacmimiz 40 milyar Dolar’ı aşacak.
"San Salvador Büyükelçiliğimizle misyon sayımız 19’a ulaştı"
Latin Amerika ve Karayipler’le ilişkilerimiz gelişmeye devam ediyor. Bu yıl açtığımız San Salvador Büyükelçiliğimizle misyon sayımız 19’a ulaştı. Ticaret hacmimiz 17 milyar Dolar’ı geçti. Kolombiya ile ilişkilerimiz stratejik ortaklık düzeyine çıktı. Böylece bölgede Brezilya ve Meksika ile birlikte üç ülkeyle stratejik ortaklık tesis etmiş olduk. Önümüzdeki günlerde Latin Amerika ve Afrika’ya ziyaretlerimiz olacak.
Yeniden Asya Girişimimizi 1000’in üzerinde somut eylem unsuruyla yürütüyoruz. Malezya ile ilişkileri Kapsamlı Stratejik Ortaklığa çıkardık. Endonezya ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurduk.
"Bu yıl konsolosluk hizmetlerinde yapay zeka temelli 'Hızır' isimli uygulamayı başlattık"
Diplomaside yenilikçi uygulamalarımız bu yıl da devam etti. Bugünün ihtiyaçlarına yarının araçlarıyla da cevap veriyoruz. Konsolosluk hizmetleri ve siyaset analizinde, yapay zekadan ve büyük veriden yararlanıyoruz. Analiz ve değerlendirme kapasitemizi, "stratejik öngörü" ve "gelecek okur-yazarlığı" yöntemleriyle güçlendiriyoruz. Bu yıl konsolosluk hizmetlerinde yapay zeka temelli 'Hızır' isimli uygulamayı başlattık. Kasım’da Yapay Zeka Küresel Ortaklığı’nın (GPAI) üyesi olduk.
Ankara Diplomasi Akademisi’ni kuruluş çalışmalarını başlattık. ADF ikinci yılında diplomasinin fikir zeminini kuran bir platform haline geldi. ADF’nin kurumsal yapıya kavuşturulması için ADF Vakfı’nın kuruluşunda son aşamaya geldik. ADF’nin üçüncüsünü "Barış ve Düzen için Etkin Diplomasi" temasıyla 10-12 Mart’ta Antalya’da düzenleyeceğiz.
"30 Mart, dünyanın her yerinde Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanacak"
"Sürdürülebilir kalkınma çabaları çerçevesinde, Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülük ettiği "Sıfır Atık" konulu karar tasarısının, BM’de 106 ülkenin ortak sunuculuğu ve oybirliğiyle kabul edilmesini sağladık. Bu kararla 30 Mart, dünyanın her yerinde Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanacak.
"178 vatandaşımızı ambulans uçakla ülkemize getirdik"
Bu yıl da vatandaş ve soydaşlarımızın huzuru önceliğimiz olmaya devam etti. Konsolosluk hizmetlerimizin kalitesi, çeşitliliği ve hızı artıyor. 74 farklı hizmet sunuyoruz. 2022’de 3,4 milyon, 2021’de 3 milyona yakın işlem yaptık. Konsolosluk Çağrı Merkezimize anlık erişim imkanı sağladık. İşitme engelliler için görüntülü çağrı alma hizmeti devreye girdi. 178 vatandaşımızı ambulans uçakla ülkemize getirdik. Tahliye operasyonlarımız bu yıl da devam etti. Ukrayna’da savaşın başından beri 18 bin kişinin tahliyesini gerçekleştirdik.
12 binin üzerinde soydaş ve Türk Cumhuriyetlerinin vatandaşlarının tahliyesine, sınırlarından geçişlerine destek verdik. Seçimlerin yurt dışında sağlıklı ve güvenilir şekilde yapılması için altyapımızı güçlendiriyoruz. Balkanlar’dan Uygur Türklerine, Kırım Tatarlarından Irak ve Suriye Türkmenlerine, Batı Trakya’dan Ahıska Türklerine soydaşlarımızın yanında olmaya devam ettik.
"
İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla mücadele ediyoruz"
Vatandaşımıza ayrımcı uygulamaları takip ediyor, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığıyla mücadele ediyoruz. İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hakkında endişelerimizi tüm platformlarda dile getiriyoruz. İİT bünyesindeki girişimlerimiz sayesinde, Christchurch saldırılarının gerçekleştiği 15 Mart, "İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü" olarak BM’de kabul edildi. Büyükelçi İsmail Hakkı Musa AGİT Dönem Başkanı’nın Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilcisi olarak atandı.
"Türkiye, küresel siyasetin önemli merkezlerinden biri olma konumunu pekiştirdi"
2022, dış politikada etki alanımızın genişlediği bir yıl oldu. Artan krizler ve küresel kaos ortamına rağmen, dış politikamızla hem milli refahımıza, hem küresel istikrara katkı sağladık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu yıl attığımız adımlarla, Türkiye, küresel siyasetin önemli merkezlerinden biri olma konumunu pekiştirdi.
2023 ise önemli bir eşik. Gelecek yıl, küresel jeopolitik açısından bir yol ayrımı yılı olacak gibi görünüyor. Ya mevcut kutuplaşmalar derinleşecek ya da çok taraflılığa dayalı yeni bir küresel sistem kurulacak. Bizim bir yandan en kötüsüne göre hazırlık yapıp, diğer yandan da aktif ve fırsatları değerlendiren politikamızı sürdürmemiz gerekiyor.
"Türkiye Yüzyılı vizyonumuz için birlikte çalışacağız"
Cumhuriyetimizin ikinci asrını "Türkiye Yüzyılı" yapmak için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kolları sıvadık. Hariciyemizin temellerinin atılmasının 500. yılını da idrak edeceğimiz 2023’te farklı kurumlarımızla Türkiye Yüzyılı vizyonumuz için birlikte çalışacağız. Ekonomi, turizm, sağlık diplomasisi, dijital diplomasi, savunma sanayii gibi alanlar önceliklerimiz olmayı sürdürecek. İlgili Bakanlıklarımız, TİKA, YTB, Yunus Emre, Maarif, Diyanet, THY, Vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarıyla oluşturduğumuz sinerjiden yararlanmaya devam edeceğiz. Yeni misyonlarımızla diplomatik ayak izimizi genişleteceğiz. Hem adil bir sistemin kurulması için çalışacağız, hem de milletimizin güvenlik ve refahına katkıda bulunmayı sürdüreceğiz.
Bu yıl kamu diplomasisi alanında İletişim Başkanlığımızla işbirliği halinde çalışmalarımız devam etti. 2022’de milli marka değerimiz bağlamında "Türkiye" adının kullanımını kabul ettirdik.
385 Bakanlık Açıklaması, 32 Soruya-Cevap yayınlandık. Mevkidaşlarımızla yurtiçinde ve yurtdışında 67 ortak basın toplantısı düzenledik. Ulusal ve uluslararası basında 40’a yakın mülakat ve makalemiz yayınlandı. Özetini vermeye çalıştığım tüm bu çalışmalara sizler de şahit oldunuz. Bizlerle beraber sizler de yoruldunuz. Sizlerin desteği bizler için önemli.
Birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum. Bugünkü katılımınız için de teşekkür ediyorum.