Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsü konusundaki anayasa değişikliğine ilişkin siyasi parti gruplarıyla yaptıkları istişarelere yönelik, "Bizim getirdiğimiz çerçeve içerisinde onların da buna destek vermesi çok kuvvetle muhtemel. Çünkü getirdiğimiz şey itiraz edilecek bir şey değil" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliğiyle ilgili soru üzerine Bozdağ, dün TBMM'de grubu olan siyasi partileri ziyaret ettiklerini ve görüşmeler yaptıklarını hatırlattı.
Görüşmelerde, yapılan hazırlık konusunda partileri bilgilendirdiklerini, yazılı bir metin partilere sunulmadığını aktaran Bozdağ, anayasa değişikliğine ilişkin MHP ile çalışmalar yürüttüklerini, görüşmelerde MHP'nin desteğini açıkça ifade ettiğini bildirdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın görüşme sonrasındaki açıklamasında hazırlık çalışmalarına katkı vermeyeceklerini, anayasa değişikliğine sıcak bakmadıklarını söylediğini kaydeden Bozdağ, Altay'ın teklif son halini aldığında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partinin yetkili organlarıyla tekrar değerlendireceklerini belirttiğini, bu konuda açık kapı bırakıldığını dile getirdi.
HDP'nin ise başörtüsü konusunda desteklerinin olduğunu bildirdiğini, aile konusunda da bazı değerlendirmelerde bulunduğunu anlatan Bozdağ, olumlu bir havanın yaşandığını ancak temel hak ve hürriyetlerin referanduma gitmesi konusuna HDP'nin sıcak bakmadığını belirttiğini aktardı.
İyi Partinin ise "Somut metin üzerinde konuşsak iyi olur" dediğini ifade eden Bozdağ, hazırlık çerçevesinde değerlendirmeler yapıldığını, bu partinin de konunun yetkili kurula götürülüp, görüşüleceğini bildirdiğini söyledi.
"Getirdiğimiz şey itiraz edilecek bir şey değil"
"İyi Partide de bu konu hakkında karşıt bir duruşu en azından biz görmedik." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Benim gördüğüm kadarıyla bu teklif parlamentoya geldiği takdirde CHP'nin tutumundan bağımsız söylüyorum, diğer partilerle bir olumlu iklim oluşma ihtimalini yüksek gördüm. Başörtüsü ve aileyle ilgili düzenleme dahil. Çünkü bizim getirdiğimiz çerçeve içerisinde onların da buna destek vermesi çok kuvvetle muhtemel. Çünkü getirdiğimiz şey itiraz edilecek bir şey değil. Evlilik birliğinin kimler arasında kurulduğunu açıkça anayasaya koyan bir ifade. Yani buna Türkiye'de ne bir CHP'linin ne de başka birinin itirazı mümkün. Hemen hemen sokaktaki her bir insana sorsanız doğrusu da bu diyecektir."
Anayasa'nın açıkça "Aile Türk toplumunun temelidir" ifadesini kullandığını kaydeden Bozdağ, evlilik birliğinin kimler arasında olacağına dair tartışmasız, net hüküm getireceklerini bildirdi.
Adalet Bakanı Bozdağ, "Evlilik birliğinin, kadınla erkek arasında kurulacağını çok net bir şekilde, tartışmadan uzak anayasamıza koyuyoruz." diye konuştu.
Aileyi tehlike, tehdit ve saldırı altında gören bazı ülkelerin de bu konuda değişiklikler yaptığına işaret eden Bozdağ, Türkiye'nin yaptığının da bu tedbirleri kendi ülkesinde almaktan ibaret olduğunu dile getirdi.
Başörtüsü düzenlemesine yönelik soru üzerine Bozdağ, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu ve özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmasının hiçbir kadının başının açık ya da örtülü olması şartına bağlanamayacağını vurguladı.
"Kadınlar, başı açık olsun, başı örtülü olsun hiçbir ayrım yapılamayacaktır"
Bakan Bozdağ, "Çok açık, net ifade ediyoruz. Diyoruz ki temel hak ve hürriyetleri Türk vatandaşları özgürce kullanacak. Kadınlar, başı açık olsun, başı örtülü olsun, bunların arasında hiçbir ayrım yapılamayacaktır. Vatandaşlar arasında, kadınlarımız arasında hizmetlerden yararlanma konusunda kamu da, özel kesim de herhangi bir ayrımcılık yapamayacaktır. Yapması anayasal bir biçimde engellenmektedir. Hem yasama hem de yürütme organı anayasanın sağlayacağı bu güvenceden hareketle vatandaşlarımızın özgürce sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmasını kim engelliyorsa onun karşısında duracak. Bunun karşısında da hukuki yaptırımlar da kendisini gösterecek." şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ, anayasa değişikliği yapıldığında, basit çoğunlukla yeniden başörtüsü yasağı ya da başı açık kadınlara haksız uygulamaların getirilemeyeceğini bildirdi.
Düzenlemenin TBMM gündemine ne zaman geleceğinin sorulması üzerine Bozdağ, önümüzdeki hafta bu konuda somut adım atılabileceğini belirtti.
Anayasa değişikliğinin referanduma gidip gitmeyeceğine yönelik soruya ilişkin Bozdağ, anayasa değişikliğinin referanduma gidebilmesi için TBMM'de en az 360 çoğunlukla kabul edilmesi gerektiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenlemeyi TBMM'de uzlaşmayla yapmak istediklerini söylediğini aktaran Bozdağ, Erdoğan'ın referanduma gitmekten de çekinmeyeceklerini vurguladığını kaydetti.
"Parlamentoda çözülecektir"
Referandumda zamanlamanın ne zaman olacağının sorulması üzerine Bozdağ, bu konunun parlamentonun görüşmelerine bağlı olduğunu ifade etti.
Bakan Bozdağ, şunları söyledi: "Şu anda Cumhur İttifakı olarak bizim oylarımız 360'ı bulan bir çoğunluğa sahip değil. Yani referanduma gidecek bir çoğunluk Cumhur İttifakı'nda yok. Diğer partilerin katkısı olmadan bunun referanduma gitme ihtimali de matematiksel olarak gözükmüyor ama ben inanıyorum ki bu teklif, kamuoyunun gündemine aleni olarak çıktıktan sonra partiler bu teklife destek verecekler ve bu Mecliste bir uzlaşmayla çıkacaktır. Çünkü herkes artık bu konunun Türkiye'de sorun olmaktan çıktığını kabul ediyor. Tek endişe, acaba yeniden soruna dönüşebilir mi, dönüştürülebilir mi? Kimse de yeniden soruna dönüşmesini de dönüştürülebilmesini de istemiyor. Onun için de anayasal teminat bunu sağlayacak ve bu, konuyu artık siyasetin de Türk toplumunun da herkesin ve her kesimin de gündeminden çıkaracak yegane şeydir."
Seçimle beraber referandumun söz konusu olup olmayacağı sorusuna Bozdağ, buna anayasal ve yasal engel olmadığı, takvimin parlamentodaki görüşmelere bağlı olduğu yanıtını verdi.
Bakan Bozdağ, düzenlemenin TBMM'de 360 oy alması halinde halk oylamasına sunulacağına işaret ederek, şunları devam etti: "Düşüncemiz, parlamentoda grubu bulunan partilerimiz, grubu olmayan partilerimizin de büyük bir uzlaşma içerisinde bu anayasa değişikliğini parlamento çatısı altında kabulden yanadır ama referandumdan başka bir çare bırakılmazsa o zaman Türkiye referandumu görebilir. Yoksa bizim öncelikli tercihimiz referandum değil, zaten bizim böyle bir sayımız da yok. Bu sayı ancak muhalefet partilerinin mümkün olan bir sayı. Hani bazıları şunu yapıyor, 'İşte AK Parti, Cumhur İttifakı referanduma götürecek bunu.' Biz hangi sayıyla bunu referanduma götüreceğiz? Rakam ortada. Referandumla eğer Türkiye karşı karşıya kalırsa bu diğer partilerimizin de buna vereceği destekle ancak mümkün olabilir. Onun için diyoruz ki referandumla Türkiye karşı karşıya kalmadan, grupta Cumhurbaşkanı'mızın açıkladığı gibi büyük bir uzlaşma sağlanmak suretiyle bu konunun parlamentoda çözülmesi esastır. Biz umuyoruz ki parlamentoda çözülecektir bu konu."