Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)

22.03.2022 12:56:00
"Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesinin tek ve geçerli yolu bu ülkelerin devlet başkanlarının Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da katılımıyla mesela İstanbul'da bir araya gelmeleridir" "(Adana'daki polis müdahalesi) Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, sokakları karıştırmak isteyen sayıca küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir. Bütün emniyet teşkilatımızı hassaten kutluyor, özellikle Adana’da görev yapan her polisimizin terte

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesinin tek ve geçerli yolunun, bu ülkelerin devlet başkanlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla bir araya gelmeleri olduğunu belirterek "Kan duracaksa, en yakın ve akla yatkın çare budur." dedi.


Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşin, daha fazla enkaz ve yıkıma yol açmadan söndürülmesinin mutlaka sağlanması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin ateşkesin sağlanması, sivil can kayıplarının önüne geçilmesi için olağanüstü bir çaba sergilediğini anımsatan Bahçeli, dünya üzerinde Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa en dengeli yaklaşan, süreci en geniş açıdan ele alan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.


"Putin'in aklıselim çizgiye gelmesi beklentimiz ve temennimizdir." diyen Bahçeli, Rus istihbarat teşkilatının, Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği mayınların kablolarının koptuğunu, bu mayınların akıntıyla birlikte Boğazlara kadar gelebileceğini iddia etmesinin ya bir algı oyunu ya da çok ciddi bir tehdit ihbarı olduğunu kaydetti. Bahçeli, bu doğruysa Türkiye'nin yüksek tehlike altında kalacağını, hazırlıklı ve uyanık olmanın hayati önemde olduğunu vurguladı.


Bahçeli, yaşanan trajedilere, kül yığınına dönen şehirlere, çocukların katledilmesine, sivil ölümlere, siyasi ve ekonomik ablukalara, savaşın üzerinden geçinen küresel baronların saltanatına artık bir son verilmesi gerektiğini dile getirerek "Silahların susma vakti gelmiştir. Diplomasinin imkanlarıyla, diyalog kanallarının çalıştırılmasıyla her müşkülatın aşılması mümkündür, mukadderdir. Türkiye'nin aktif, akılcı, ahlaklı, sağduyulu, çok boyutlu ve dengeli politikaları Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların sonlanmasına hizmet edecek kıvam ve kırattadır." dedi.


- "Hani Rusya'nın nefesi kesilecekti?"


Hiçbir ülkenin Türkiye kadar iyi niyetli, her iki tarafa da eşit mesafede yaklaşan, halisane ve adilane bir tutum içinde olmadığına işaret eden Bahçeli, "Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesinin tek ve geçerli yolu bu ülkelerin devlet başkanlarının, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da katılımıyla mesela İstanbul'da bir araya gelmeleridir. Kan duracaksa en yakın ve akla yatkın çare budur." diye konuştu.


Bahçeli, böyle bir zirvenin, bölgeye huzur getireceğini, siyasi ve ekonomik sıçramanın ilk basamağı olacağını, savaştan nemalanan, güç tahkimi yapan, insanlığı korkutarak medeniyetler arası çizgileri kalınlaştırma arayışında olan ülkelerin kozlarını boşa çıkaracağını söyledi.


Ukrayna Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı'nın, tarih ve beşeriyet önünde, ihmali facialara yol açacak ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Türkiye bu sorumluluğun icra ve ifasında destekleyici bir tavır ve dinamik politik vizyona sahip olduğunu ispat etmiştir. Ne var ki Batı, Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynamaktadır. Dahası arkasına saklanıp savaşı uzatmak ve yoğunlaştırmak için tezgah kurmanın hevesindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı periyodik şekilde ve online olarak parlamentolarında konuşturup ayakta alkışlayan ülkeler bize göre samimiyetsiz ve ikiyüzlüdür. Zelenski'yi internet üzerinden dinleyip alkış tufanı koparanların nereden ve kimden sipariş aldığını basiretli ve temiz bir zihniyet sahibi herkes fark etmektedir. Tiyatroya gerek yoktur, bunu izleyip de aldanacak ve kanacak hiç kimse olmayacaktır. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı parlamentolarında konuşturan ülkelerin, savaşı körükleyen, güç konsolidesi yapan, kendi iradelerine ipotek koyan ABD'ye itirazları ne zaman görülecek, ne zaman ortaya çıkacaktır? Hani yaptırımlarla sonuç alınacaktı? Hani Rusya'nın nefesi kesilecekti?


Bugüne kadar NATO ne yaptı? ABD neyi sağladı? Birleşmiş Milletler hangi yaraya merhem olabildi? Rusya'ya uygulanan yaptırımların bir benzeri Türkiye'ye de reva görülmüyor mu? Bu nasıl müttefikliktir? Bu nasıl stratejik ortaklıktır? NATO üyeleri arasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye'dir. Dost bildiklerimiz tarafından egemenlik haklarıyla oynanan, aleyhine ekonomik, siyasi ve diplomatik tuzaklar kurulan ülke de Türkiye'dir. Mücadele ettiğimiz terör örgütlerine destek verenler şu rezalete bakınız ki bizimle NATO şemsiyesi altında birlikte olanlardır. Bir Fransız, bir İngiliz, bir Alman ölünce kıyameti koparanlar, yıllardır oluk oluk akan Türk ve Müslüman kanlarını, alınan mazlum canları felç geçirmiş gibi izlemişlerdir. Kuzu postuna bürünmüş hiçbir ülke bize adalet dersi veremez, insanlık hatırlatması yapamaz, istikamet çizemez, 'Yaptırımlara niye katılmıyorsunuz, neden S-400'ü aldınız?' diyemez."


- "Asayişsizliğe izin ve icazet verilmemiştir"


MHP Genel Başkanı Bahçeli, "geçen hafta sonu Adana'nın Seyhan ilçesinde yaşanan arkası önü projelendirilmiş hadiselerin içyüzünü şuurla tarif, dikkatle tespit ve tefrik etmek gerektiğini" söyledi.


Vakıfların nasıl kurulduğu, uymaları gereken kuralların neler olduğunun kanunlarla çerçevelendiğini anımsatan Bahçeli, "Türkiye husumeti aleni olan ve 701 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle kapatılan Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonucunda hiç arzu edilmeyen sahneler yaşanmıştır. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na aykırı hareket eden, yeri geldiğinde PKK'yı, yeri geldiğinde FETÖ'yü öven, yeri geldiğinde de darbe girişimlerine hayırlı olsun diyen sözde bir vakfın mensupları artık bardağı taşırmıştır." değerlendirmesini yaptı. Bahçeli, şunları kaydetti:


"Bunlarda ihlas ve iman alameti mumla aransa bile bulunamayacaktır. Bu din tacirlerinin, bu ajan provokatörlerin kanunsuz eylemlerine şerefli Türk polisi zamanında müdahale etmiş, bize göre devletin hükümran vasfı isabetle gösterilmiştir. Asayişsizliğe izin ve icazet verilmemiştir. Sözde vakfın meczup başkanının İçişleri Bakanı'mıza yönelik izansız saldırıları, iffetsiz hakaretleri ve hayasız itibar suikastları bizim nezdimizde yok hükmündedir, hatta ayaklarımızın altındadır. Sayın Süleyman Soylu, soyismi gibi soyludur, görevini de layıkıyla yerine getirmektedir. Türk polisi görevinin gereğini yapmış, Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, sokakları karıştırmak isteyen sayıca küçük bir azınlığa Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir. Bütün emniyet teşkilatımızı hassaten kutluyor, özellikle Adana'da görev yapan her polisimizin tertemiz alınlarından öpüyorum. Kadınları, çocukları zırh olarak kullanan bu sözde vakıf yöneticileri aynı zamanda hem korkak hem de günahkar olarak anılacaklardır.


Muhammedi ahlakın kırıntısını taşımayan, İslam'ın ruhuyla bağdaşmayan bu sözde vakfın kimin kuytusu, kimin kuyusu, kimlerin kumandası altında olduğunu vicdan sahibi her vatandaşımız az çok bilmektedir. Şayet bugün tedbir almazsak gelecekte yeni 15 Temmuzların yaşanması kaçınılmazdır. Şayet bugün duyarlı ve sorumlu hareket etmezsek, içi müşrik dışı Müslüman olan ilkesizlere önlem almazsak, uyarıyorum ki, terörist başı Gülenlerin arkası kesilmeyecek, ihanet kervanı kesintiye uğramayacaktır. İslam dini barış ve kardeşlik dinidir. Her kim bu manevi gerçeğe riayet ediyorsa baş tacımızdır. İstismarcıların, fesat yuvalarının, dinimizi ticarete ve batıl hedeflere tahvil etmek için fırsat kollayanların hesabı sorulmalı, hevesleri kursaklarında bırakılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni içten içe çürütmek, kaleyi içinden yıkmak için tetikte beklemek vatana ihanettir, millete ihanettir, bedeli muhataplarına çok ağır ödetilmelidir."


(Bitti)


DİĞER HABERLER