TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in İstanbul ya da Ankara'da bir araya gelip birbirlerine el uzatmalarını ve savaşa son vermelerini beklediklerini söyledi.
Bahçeli, partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP'nin yüzdelere sığmayacağını, oranlara sıkışmayacağını, barajlarla sınırlanamayacağını belirtti.
Türklüğün baraja takılacağını ileri sürenlerin "akıl dağılması yaşayan, aidiyet ve ahlak buhranı geçiren münafıklar korosu, müstevli kalıntıları" olduğunu dile getiren Bahçeli, "Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde partimizin eridiğini, gerilediğini, inişe geçtiğini yazan, çizen ve açıklayan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum, siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi dolaşıyorsunuz? Yoksa Kandil'de mi geziyorsunuz?" diye konuştu.
"Şimdiden haberiniz olsun, 2023 Haziran ayında sokağa çıkacak yüzünüz dahi olmayacaktır." ifadesini kullanan Bahçeli, "Bizi bilmek ve öğrenmek isteyenler, Türk'e ve Türkiye'ye hasım olmuş odaklara değil, aziz milletimizin asil iradesine bakarak sarih gerçekleri görebileceklerdir. Türklük var olduğu sürece MHP vardır ve olacaktır." dedi.
- Buça'daki katliam iddiaları
Bahçeli, son günlerde Ukrayna'nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesiyle ilgili haberlerin sağanak halinde gündeme yansımasının her açıdan incelenmeye, önü ve arkasının irdelenmeye muhtaç olduğunu söyledi.
Rus askeri birliklerinin çekilmesinden 4 gün sonra karşılaşılan trajik ve yürek yaralayıcı sahnelerin düzmece bir olay mı veya gerçekten bir katliam mı olduğunun henüz açıklığa kavuşmadığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, hiç kimsenin sefil propagandasına yataklık yapamayız, refakat edemeyiz, bu kapsamda ilerletilen kara kampanyalara, nifakla pekişmiş psikolojik harekatlara alet olamayız. Rusya Federasyonu yönetimi Buça'daki katliam iddialarının kurgu ve yalan olduğunu açıklamış, beklendiği üzere tekzip etmiştir. Ancak ABD'den Fransa'ya, AB'den NATO'ya kadar niyeti bildik ve tanıdık ülke ve kuruluşlar Buça'da savaş suçu işlendiğini alelacele duyurmuşlardır.
İhtimalen ve ihtiyatlı şekilde söylersek, savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır. Savaş ve çatışmalar sırasında yalan ve saptırılmış haberlere maalesef sürekli ihtiyaç hissedilmiştir.
Buça'da gerçekten de bir sivil katliamın yapılıp yapılmadığına ilişkin bir görüş bildirmemiz, bir kanaat paylaşmamız şu anda oldukça güçtür. Elbette katliam varsa, bu kanlı hadise herhangi bir şaibeye ve soru işaretine açık kapı bırakmadan tespit edilmişse, sorumlularından en ağır şekilde hesap sorulması insanlık görevi, evrensel adalet ve hukuk kuralıdır. Ne var ki bize dayatılan ve teyit edilmemiş fotoğraf ve haberlerle kesin yargıya varmak peşin hükümlülüktür.
Bize göre, Buça'da katliam iddialarının İstanbul'da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgahtır. Yaygınlaşan komplolara rağmen, Türkiye barışın yanında, barışsever adım ve atılımların arkasındadır.
Bu yol çetin bir yoldur, fakat vicdanın, mutabakatın, anlaşmanın, huzurun ve adaletin yolu olduğu da hepimizin malumudur. CHP'nin ne dediği, İP'in neyi üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu değersizdir, önemsizdir. Nihayetinde takip ve temin edilen milli ve sağlam bir dış politika vasıtasıyla uzun vadeli çıkarlarımız desteklenmektedir. Dünya üzerinde savaşın durmasına, silahların susmasına, masumların hayatta kalmasına Türkiye'den başka samimiyetle hizmet eden ikinci bir ülke, ikinci bir devlet yoktur, şu ana kadar da görülmemiştir.
Putin ile Zelenskiy'in İstanbul ya da Ankara'da bir araya gelip birbirlerine el uzatmaları, ezcümle bu savaşa son vermeleri mutlak beklentimizdir. Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Kimin ya da kimlerin stratejik kazançlar elde ettiği artık gizlenemez boyutlardadır.
Ülkemiz barışın filizlenmesi için mücadele ederken, hem kendi güvenliğini, hem de dünya güvenliğini muhafaza için çabalamaktadır."
- "Türkiye ne doğudan ne de batıdan kopacak bir ülke"
Türkiye'nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa'nın güvende olamayacağını, güvenceye ulaşamayacağını vurgulayan Bahçeli, yeni bir dünya düzeni kurulacaksa, bu düzende Türkiye ve Türk milletinin hafife alınamayacağını, hor görülemeyeceğini, rencide edilemeyeceğini ifade etti.
AB'nin vizyon eksikliğinin, stratejik iflasının, siyaset körlüğünün, diplomasi başarısızlığının, kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık işaret olduğunu belirten Devlet Bahçeli, Türkiye'nin ne doğudan ne de batıdan kopacak bir ülke olduğunu söyledi.
Türk Polis Teşkilatının 177. yılını da kutlayan Bahçeli, her zaman Türk polisinin arkasında olduklarını dile getirdi. Bahçeli, "Onlar varsa güvendeyiz, onların fedakarlıklarıyla huzur buluyoruz. Polislerimizin mesleki ve özlük haklarıyla ilgili taleplerinin bilincindeyiz ve her zaman da destekçileriyiz. Üzerimize ne düşüyorsa yapmanın azmi içindeyiz." dedi.
Bahçeli ayrıca, Macaristan, Azerbaycan ve Almanya'da yapılan güreş, jimnastik ve paralimpik yüzme şampiyonalarında dereceye giren sporcuları da kutladı.
(Bitti)