İSTANBUL (AA) - İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü ve yazar Dr. Coşkun Yılmaz, Babıali Derneğinin Eyüpsultan Belediyesinin katkılarıyla düzenlediği Babıali Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Yöneticiliğini Eyüpsultan Kültür Müdürü İrfan Çalışan'ın üstlendiği programa, eski Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili ve yazar Cevat Özkaya da katıldı.
Dr. Coşkun Yılmaz, konuşmasında Babıali dönemini anlatarak, Babıali'nin bir semtten öte bir ekol olduğunu söyledi.
Babıali'nin tarihte devletin bir hükmetme merkezi konumuna işaret eden Yılmaz, "Hala Babıali bir hükmetme yeridir. Çünkü İstanbul Valiliği oradadır. Bugünkü Valilik binası, 16. yüzyıldan beri sadrazamlık konağıdır." dedi.
Yılmaz, Babıali'nin hem sağ hem de sol kesimin entelektüel hayatının bir merkezi olduğunu belirterek, "Çok önemli isimlerin de bu merkezde yer aldığı bir birimdi Babıali. Babıali'nin sokak sokak, cadde cadde yazılması lazım. Bu anlamda editörlüğünü Cevat Özkaya'nın yaptığı 'İstanbul'un Kültürel Yüzü Cağaloğlu, Sultanahmet, Beyazıt' adlı eser, bir semt monografisi açısından son derece önemli bir yayın." ifadelerini kullandı.
Babıali'nin kültürel çıta atlayışında Kızlarağa Medresesi'nin öneminin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kurumsal olarak, bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye Yazarlar Birliğinin oraya gelmesi önemlidir. O zaman Yazarlar Birliği faaliyetler yapan bir kurumdan öte insanların buluşma mekanı özelliği taşıyordu. Bizim ayırmamız gereken bir şey var. Faaliyet kültür değildir, kültürel etkinliklerdir ama kültürün kendisi değildir. Mesele bir zihniyet oluşumudur. Zihniyet de insanla oluşur. İnsan da mekanlarda bir araya gelir."
- "1940, 1950'li yılların Nişantaşı"
Yazar Cevat Özkaya da siyaset alanının yanı sıra Babıali'nin "1940, 1950'li yılların Nişantaşı" gibi bir merkez olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"İstanbul'un en iyi doktorlarının bulunduğu yerdir ve köşkler vardır. Birbirine ekli binalar yoktur. Çemberlitaş'tan başlarsak Sirkeci'ye kadar olan yerdir. Her zaman Türk siyasetinde de Türk edebiyatında da kültür hayatında da çok önemli bir yer tutmuş bir mekan. Burada önemli kahvehaneler de var. Birisi İkbal Kahvehanesi. Yahya Kemal'den başlayıp Orhan Kemal'e kadar önemli isimlerin de uğrak yerlerden biri. Diğeri de Küllük. Küllük, Ahmet Hamdi Tanpınar'a kadar bir sürü insanın gelip gittiği yer. Edebiyat Fakültesi'nde dersleri öğrenirsiniz. Küllük'te ise kültürünüz artar. Yani adamlar derslerde anlatmadıklarını orada anlatırlar aslında."
Son dönemde Cağaloğlu'nda eski kültürel hayata dair en ufak bir emare dahi olmadığı yorumunu yapan Özkaya, "Çok yazık. Sultanahmet mesela cemaat bulamayan bir cemaat haline geldi. Şimdi Cağaloğlu'na gidin, turistlerin dışında 10 bin kişi bizden bulamazsınız. Turizm merkezi diye oralar insansızlaştırılmıştır. Yanlış bir usuldür bu." değerlendirmesinde bulundu.
Ahmet Emre Bilgili de Babıali hafızasının korunarak, genç kuşaklara öğretilmesi gerektiğini ifade etti.
Babıali'yi yeniden ihya etmenin zor olduğuna değinen Bilgili, "İhya edemesek de bir kurgu geliştirmemiz gerekir. Fakat birlikte bir kurgu geliştiremiyoruz. Bunu Kültür ve Turizm Bakanlığından da beklemek gerekmez. Hepimizin kültürle ilişkisi olması lazım. Ama şu anda kültürün politikasını da geliştiremiyoruz." şeklinde konuştu.