İSTANBUL (AA) - Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) İş Sağlığı ve Güvenliği Komisyon Başkanı Halil Girengir, iş sağlığı ve güvenliğinin bir vicdan değil, vizyon ve misyon meselesi olduğunu ifade etti.
Asrın İşadamları Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Girengir, dünyada ve Türkiye'de yaşanan sanayileşme hızına paralel olarak, çalışanların sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olmalarının önemine dikkati çekerek işletmelerin iş kazaları yüzünden ciddi boyutlarda maddi ve manevi zararlara uğradıklarının altını çizdi.
Girengir, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yürütülen planlı ve sistemli çalışmaların çalışanların ve dolayısıyla işletmelerin geleceğini koruduğu gibi, sağlıklı çalışanların üretim gücüne yaptıkları katkı ile de işletmelerin rekabet avantajı yakalamalarında önemli rol oynadığını aktararak, "Bu nedenle, gerek çalışanlar gerekse işletmeler açısından çalışma yaşamının daha etkili ve verimli bir şekilde işleyebilmesi için işletmelerde 'önce sağlık ve güvenlik' anlayışının benimsenmesi ve bu anlayışın sürekliliğinin sağlanması gerekiyor. Böylelikle, bir yandan çalışanlar korunurken bir yandan da üretimin verimi ve kalitesi artıyor, tüm bunlar ise toplumsal refahın artmasına katkıda bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
Girengir, Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği hakkında kanunun çıkarılmış ve yönetmeliğin yayınlanmış olması ile beraber işveren tarafında uygulama noktasında henüz istenilen seviyeye gelinemediğini, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinde hedeflenen durumun gerçekleşmemiş olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
“ İş sağlığı ve güvenliği meselesi bir vicdan değil, vizyon ve misyon meselesidir. Ne yazık ki işverenlerimiz, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli eğitim almalarını sağlayamıyor. Ayrıca çalışanların büyük çoğunluğu da bu konuda isteksiz hareket ediyor. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi birlikte istişare ederek kararlar alamıyorlar. Çoğu işveren, iş sağlığı ve güvenliğinin hiçbir noktasında bulunamıyor. İş sağlığı ve güvenliği hizmeti için yapılan planlara uyulamıyor ve işler ne yazık ki sadece evrak üzerinden yürüyor. Bunların doğal sonucu olarak iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işlerini yönetmeliğe uygun bir şekilde yapamıyorlar.”
Girengir, kanunun uygulanması noktasında neden eksik kalındığına ilişkin olarak, "İş sağlığı ve güvenliği hizmetinin uygulanabilmesi için şirketler genelde bütçe ayıramıyorlar. Oturma ve çalışma izni olmayan ve SGK'ya kayıt olmayan yabancı uyruklu kişilerin iş yerlerinde aktif olarak çalıştırılması ne yazık ki başka bir sıkıntı oluşturuyor. Bunun yanında, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin rehberlik ve danışmanlık görevi karşılığında aldığı ücreti işveren ödediği için bir nevi firma çalışanı gibi algılanıp dikkate alınmıyor. İşyerlerinin bu hizmet için rekabetçi bir piyasadan hizmet almaları zorunluluk haricinde bir şey düşünmemelerine sebep oluyor. İnşaat sektöründe çalışanların bazılarının okuma yazma bilmedikleri göz önüne alınırsa eğitim vermenin imkânsızlığı durumu söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.