ANKARA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, döviz cinsinden yüksek borçluluk düzeyi, yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalının yanı sıra ülkenin döviz rezervlerinin de eskiye oranla daha düşük seviyede olmasının ekonomide risk algısını artırdığını belirterek, "Başta hukuk ve ekonomi alanında olmak üzere birçok alanda planlanan reform çalışmalarıyla bu tablonun pozitife döneceği kanısındayım." ifadesini kullandı.
ASO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Odanın ocak ayı meclis toplantısı çevrim içi ortamda gerçekleştirildi.
Özdebir, toplantının açılışındaki konuşmasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ortaya çıkan sağlık krizinin, geçen yılın 2. çeyreğinden itibaren reel ve finans sektöründe yol açığı sarsıntıları hep birlikte tecrübe ettiklerini bildirdi.
Bu yıl ekonominin 2020 yılından bazı riskler devraldığına işaret eden Özdebir, "Döviz cinsinden yüksek borçluluk düzeyi, yüksek kur, yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalı, döviz rezervlerimizin de eskiye oranla daha düşük seviyede olması, ekonomide risk algılarını artırmaktadır. Başta hukuk ve ekonomi alanında olmak üzere birçok alanda planlanan reform çalışmalarıyla bu tablonun pozitife döneceği kanısındayım." değerlendirmesinde bulundu.
- "Merkez Bankasının son dönemde atmış olduğu adımlar önemli"
Makroekonomik sorunları kalıcı olarak çözebilmek için öncelikle enflasyonu düşürmek gerektiğini kaydeden Özdebir, enflasyonun, piyasaların sığlaşmasına, dış finansman kalitesinin düşmesine ve kurda oynaklığa yol açarak faiz oranlarının yükselmesine neden olduğunu bildirdi. Özdebir, "Faiz artışının da uzun vadeli yatırımları azaltarak, sağlıklı büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının enflasyonla mücadelede son dönemde kararlı bir şekilde parasal sıkılaştırmaya gitmesinin beklentilerin yönetimi açısından olumlu sonuçlar vereceğine işaret eden Özdebir, "Merkez Bankasının son dönemde atmış olduğu adımlar önemli ve yerinde olup piyasa güvenini tam olarak sağlayana kadar bu tür adımlara devam etmesi daha faydalı olacaktır." görüşünü paylaştı.
- "Ülkemizde yapılan nükleer santrallere yerli ürün oranlarını artırmayı hedefliyoruz"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Akkuyu Nükleer Santrali'ne gerçekleştirdikleri ziyarete de değinen Özdebir, Varank'a Nükleer Sanayi Kümelenmesine (Nüksak) dair ilgili bilgiler aktardığını ifade etti.
Nüksak'ın 8 şehirden 65 üyeye ulaştığını ancak bu sayının artırılması gerektiğine dikkati çeken Özdebir, "2020'de 5 proje üyemiz, nükleer santral ihalelerinin ön şartı olan ve Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından verilen imalatçı onay belgesini yüzde 50 proje desteğiyle almıştır. Bu yıl sayının daha da artması için devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Akkuyu'daki nükleer santrale küme üyesi bazı firmaların ürün tedarik etmeye başladığını belirten Özdebir, şunları kaydetti:
"Nükleer konusunda üyelerimizle sürekli temas halinde ilerleyerek, ihale ve tedarik süreçlerinde ihtiyaç duyabilecekleri tüm teknik ve idari desteği sunmaya çalışıyoruz. Bu proje iki açıdan çok önemli. Birincisi bu kümeyle ülkemizde yapılan nükleer santrallere yerli ürün oranlarını artırmayı hedefliyoruz. Diğer önemli nokta ise yerli sanayicimizin nükleer kabiliyetlerinin geliştirilmesi. Çünkü burada geliştirdiğimiz kabiliyetlerimizle dünyanın her tarafına ürün satabilir hale gelebiliriz. Çok daha büyük, küresel bir pazarda yer alma şansı bulabiliriz."