Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Araştırma görevlisinin atış sırasında ölümüyle ilgili iki meslektaşı hakim karşısında

15.12.2022 13:58:00
Erzurum'da Elif Gölveren'in havalı tüfekle atış yaptıkları esnada ölmesinin ardından "kazara kendini vurduğu"nu iddia eden ve sonrasında bu ifadelerini değiştiren akademisyen karı koca hakkında "ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı

ERZURUM (AA) - Erzurum'da araştırma görevlisi Elif Gölveren'in havalı tüfekle atış yapıldığı sırada hayatını kaybetmesiyle ilgili akademisyen çiftin "ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle yargılanmasına başlandı.


Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık A.U, tutuksuz sanık M.G.U, Gölveren'in yakınları, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.


Sanık A.U, savunmasında, eşi M.G.U. ve Gölveren ile önceden de atışa gittiklerini söyledi.


Gölveren ile eşinin yakın arkadaşı olması dolayısıyla yaklaşık 4 yıl önce tanıştığını ve aralarının iyi olduğunu söyleyen A.U, "Olay günü eşim kahve içip atış yapmaya gidelim diye Gölveren'i aradı. Buluşup kahve içtikten sonra olay yerine gittik. Eşimle Gölveren sandalyede oturuyordu, ben de tüfeği hazırlayıp sandalyenin yanına koydum. Sonra atış için hedef topladık." ifadelerini kullandı.


A.U, eğlenmek için gittiklerini ifade ederek, şunları anlattı:


"Herkes 4-5 el atış yaptı. Son atışı ben yaptım, hedefleri düzeltmeye gittim. Eşim ve Gölveren silahı kurmaya çalışmışlar. Zor kurulan bir silah, güç gerektiriyor. Kimi zaman namluyu kimi zaman dipçiği yere koyup kurmaya çalışıyorlardı. Ben de zorlandıkları için göstermeye çalışıyordum. İkisi de ayakta ve yanımdaydı. Tüfeği kapatmamla birlikte yön değiştirmiş olmalı ki o anda birden patladı ve Gölveren'in elini göğsüne götürdüğünü gördüm. O anda vurulduğunu anladım. Eşimle hastaneye götürmek istedik, 4-5 adım sonra ağzından kan geldi. Eşime ambulansı aramasını söyledim. Ambulans geldi müdahale ettiler, kalp masajı yaptıklarını gördüm."


Mahkeme başkanının, sanıkların soruşturma aşamasındaki çelişkili ifadeleriyle ilgili sorusu üzerine A.U, "Korkuyla böyle bir işe girdik. Ambulans gelmeden eşim kendini vurdu diye ifade vermemi söyledi. Ben de sustum. Bunu yapmamamız gerekiyordu, özür dilerim. Sonra eşimle karşılıklı bunun yanlış olduğu için doğruyu söyleme gereği duyduk." dedi.


Sanık M.G.U. ise Gölveren ile yaklaşık 8 yıldır yakın arkadaş olduklarını bildirdi.


Gölveren ile önceden atış yaptıklarını ve atışı sevdiğini anlatan M.G.U, şöyle konuştu:


"Olay günü son atışları yapıyorduk. Tüfeği doldurdum, kapattım ancak tetik devreye girmedi. A.U'ya söyledim, geldi bize öğretiyordu. A.U. tüfeği doldurdu ve kapatır kapatmaz patladı. Yarayı görünce 'hastaneye gidelim' dedim. A.U, sürükleyerek arabaya götürmeye çalıştı ve bana ambulansı aramamı söyledi, aradım. Ambulans yaklaşınca nefes alıyor mu diye sorduğumda, 'biraz önce alıyordu' dedi."


M.G.U, sağlık ekiplerinin müdahalesi sonrası Gölveren'in öldüğünü söylediğini aktararak, "Çok korktum, Ailesine, hocalarıma ve aileme ne diyeceğimi bilemedim. Keşke olayı ilk olduğu gibi anlatsaydım. Çok pişmanım. Gölveren'in öldüğünü öğrenince kurgu yapmayı planladık. Bunu yapma amacımız korkuydu. Sevdiğim bir insan 10 dakika içerisinde öldü. Ben onun en iyi arkadaşıydım, kardeşiydim." ifadelerini kullandı.


Gölveren'in ailesi, sanıkların "yalan söylediğini" öne sürerek şikayetçi oldu.


Tanık beyanları ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, sanık A.U'nun tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerinin tamamlanması için duruşmayı erteledi.


- İddianameden


Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yakutiye ilçesinde 22 Temmuz'da atış yapmak için gittikleri yerde araştırma görevlisi Elif Gölveren'in (35) havalı tüfekle vurularak ölmesi sonucu, sanıkların emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde, Gölveren ile önceden de atış yaptıklarını ve olayın gerçekleştiği tarihteki atışa ise maktulün önerisiyle gittiklerini, sırayla atış yaptıktan sonra hedefleri düzeltirken ateş sesi üzerine geri döndüklerinde Gölveren'in yaralandığını ve "kendisini vurduğu"nu söyledikleri belirtiliyor.


Sanıkların ifadelerindeki çelişkiler ile Gölveren'in kendini vurma ihtimalinin çok zor olması ve bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlatılan iddianamede, sanıkların talebi doğrultusunda yeniden alınan ifadelerinde, Gölveren'in kendisini vurmadığını, olayın A.U'nun elinde bulunduğu sırada tüfeğin kapatılması sonrasında birden ateşlenmesi sonucu kaza ile gerçekleştiğini, korktukları ve o an içinde bulundukları psikolojiyle ilk ifadeyi verdiklerini beyan ettikleri aktarılıyor.


A.U'nun bilinçli taksirle Gölveren'i havalı tüfekle vurduğu, M.G.U'nun olaydaki gerçekleri gizlemek için olay kurgusu oluşturarak bunu A.U'ya kabul ettirdiği, maktulün kendisini vurduğu yönündeki kurgu işleminin M.G.U'nun olaydaki sorumluluğunu ortaya çıkardığı belirtilen iddianamede, tüm deliller sonucunda olayın ihmalle ölüme neden olma suçunu oluşturacağının değerlendirildiği, sanıkların olayın meydana gelmesinden sonra ihmali davranışlarda bulunarak maktulün ölüm sürecini hızlandırdıkları kaydediliyor.


İddianamede, sanıklar A.U. ve M.G.U'nun "ihmali davranışla ölüme sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.


DİĞER HABERLER