Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz?

Antalya'da "seyyar güzellik aracında" cildine zarar verildiğini iddia eden kadın şikayetçi oldu

12.10.2022 11:21:00
Güzellik merkezine dönüştürülen minibüste yüzüne "plazma pen" adı verilen lazer uygulaması yaptıran Hicran Çukur, kalıcı yanık izleri kalması üzerine kendisini dermatolog olarak tanıtan kişi hakkında suç duyurusunda bulundu Hicran Çukur: "Eskiden makyajsız dışarı çıkabiliyordum. Şimdi ise evden çıkamıyorum. Aynalara bakamıyorum"

ANTALYA (AA) - Antalya'da 44 yaşındaki Hicran Çukur, kendisini dermatolog olarak tanıtan bir kişinin güzellik merkezine çevirdiği minibüste yaptığı lazer işleminin ardından yüzünde kalıcı izler oluştuğunu iddia ederek, şikayetçi oldu.


Konyaaltı ilçesinde yaşayan Serkan Çukur, eşi bir çocuk annesi Hicran Çukur'un, göz kapaklarının kaldırılması ve alın ile yanaklarındaki hafif lekelerin giderilmesi şikayetleri üzerine, sosyal medyada dermatolog olarak reklamlarını gördüğü R.G. ile iletişime geçti.


Manavgat'ta yaşayan R.G'nin "muayenehane" gibi kullandığı minibüste Hicran Çukur'un göz kapağına, alın ve yanaklarına 2 seans "plazma pen" adı verilen lazer uygulaması yapıldı.


Uygulamadan sonra uzun süre evden çıkamayan Çukur'un yüzünde kalıcı yanık izleri kaldı. Bunun üzerine R.G. hakkında araştırma yapan ailenin avukatı, kişinin dermatolog ya da doktor olmadığını tespit ederek "yetkisiz hekimlik", "dolandırıcılık" ve "yaralama" iddialarıyla Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.


- "Hiçbir yere çıkamadım"


Hicran Çukur AA muhabirine, göz kapağındaki düşüklük ile alın ve yanaklarındaki küçük lekelerin yok edilmesi için eşinin sosyal medyada "dermatolog" olarak reklamlarına rastladığı R.G. ile iletişime geçtiklerini söyledi.


Minibüsünde seyyar olarak çalışan R.G'nin kendisine lazer uygulaması yaptığını dile getiren Çukur, şöyle konuştu:


"Bana 2-3 gün sonra geçeceğini söyledi. Eve geldik ama geçmedi. Çünkü çok derin yaptığını hissetmiştim, çok canım yandı. Göz kapaklarım resmen yara oldu. 3 hafta boyunca kendimi eve kapattım, hiçbir yere çıkamadım. Çünkü resmen gözlerim kapalıydı. Eşim resimlerimi çekip R.G'ye gönderdiğinde normal olduğunu, geçeceğini söyledi. Yüzümdeki ve gözümdeki yaraların kabukları kendiliğinden döküldü. Ama izler gitmemişti. Hatta göz kapaklarımda kahverengi lekeler olduğunu hissettim. Alın ve yanak bölgesindeki lekelerin daha belirgin olduğunu, çoğaldığını ve dağıldığını gördüm. Yine minibüs içerisinde ikinci işlemi yaptı. İkinci işlemden sonra yüzüm daha beter oldu. Daha sonra görüştüğümüzde yüzümdeki lekelerin doğum değil başka bir tür leke olduğunu, bunun lazerle düzelmeyeceğini söyledi. Eskiden makyajsız dışarı çıkabiliyordum. Şimdi ise evden çıkamıyorum. Aynalara bakamıyorum. Psikolojim bozuldu. Sabah, çocuğumu servisle okula göndermeden önce, servistekiler ve binadakiler beni böyle görmesin diye makyaj yapıyorum."


- "Kendisine inandım"


Hicran Çukur, bir cildiye doktorunun yaptığı muayene sırasında "Sen bu işlemi yapanın dermatolog olduğuna emin misin? Bu tür lekelere asla plazma pen yapılmaz. Size bu işlemi yapan kesinlikle dermatolog değildir. Sizin yerinizde olsam direk savcılığa şikayette bulunurum." dediğini aktardı.


Uzmanların, lekeler için tedavi uygulanabileceğini ama tedavi masraflarının yüklü olacağını, uzun bir süreç alacağını ve yüzde 100 geçmeyeceğini söylediğini ifade eden Çukur, "Lütfen benim gibi kimse hataya düşmesin. Her dermatoloğum diyene işlem yaptırmasın. Sertifikasını görsün. Sertifikasını görmedim. Kendisine inandım." dedi.


- "Milletin sağlığıyla oynanmasını istemiyoruz"


Serkan Çukur (48) ise sosyal medya reklamlarından bulduğu R.G'nin seyyar aracıyla Manavgat'ta otel otel gezerek turistlere ve vatandaşlara aracının içerisinde işlem yaptığını öne sürdü.


R.G'nin kendisini dermatolog olarak tanıttığını vurgulayan Serkan Çukur, şöyle devam etti:


"Eşim günlerce haftalarca evde kaldı. Hiçbir yere çıkmadı. Bir ara yüzü soyuldu, iyiye gidiyor gibi geldi. Aradan 3-4 gün geçtikten sonra bu sefer daha da kötü oldu. Eşim artık ağlamaya başladı. Psikolojisi bozuldu. Kendisini eve kapattı. Kendimi de suçlu hissettim çünkü bu kişiyi sosyal medyadan ben buldum. Duygusal olarak kendimi çok kötü hissettim. İletişime geçtiğimde ‘Ben size paranızı geri iade edeyim, konu kapansın.' dedi. Parayı geri gönderdi. Kendisiyle birkaç kere yeniden iletişime geçtim. Konunun para değil sağlık olduğunu belirttim. Yüzünün çok kötü, psikolojisinin bozuk olduğunu söyledim. Sonra benimle tartışmalara girdi. ‘İstediğin yere gidip istediğini yapabilirsin.' dedi. Sonrada bize para da teklif ettiler. '10 bin lira vereyim, bu konuyu kapatalım. Psikolojim bozuldu.' gibi bir ifade kullandı. Bize para teklif edince biz avukatımızı aradık. Çünkü söz konusu olan para değil, eşimin sağlığıyla oynadı. Psikolojisiyle oynadı. Bu başkasına olmasın. Seyyar arabasıyla dolanıyor. Bir muayenehanesi yok. Aracın içerisine bir takım aletler almış. Biz suç duyurusunda bulunduk. Milletin sağlığıyla oynanmasını istemiyoruz."


Avukat Mehmet Can ise yetkisiz hekimlik, dolandırıcılık ve yaralama suçlarının oluştuğunu düşündüklerini ve bu sebeplerle suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.


DİĞER HABERLER