Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Almanya'da düzenlenen "Türkiye Yüzyılı" panel serisinin 3'üncüsü Hamburg'ta gerçekleştirildi.
Panelde, Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Nur Özkan Erbay, gazeteci Zafer Şahin, akademisyenler Hasan Basri Yalçın ve Taceddin Kutay, Türkiye'nin son 20 yılda geldiği noktayı ve gelecek hedeflerini anlattı.
Programın moderatörlüğünü yapan Muhammed Ali Uçar, "Türkiye Yüzyılı" kavramının Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gösteren bir slogan olduğunu söyledi.
Türkiye Yüzyılı'nın birçok alt başlığı bulunduğunu belirten Uçar, bu başlıkların sürdürülebilirlik, huzur, başarı, istikrar, üretim, verimlilik, dijitalleşme ve iletişimden oluştuğunu dile getirdi.
Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Erbay, Türkiye markasının ulaşılamaz bir hedef olmadığını belirterek, "Türkiye markasını biz akıllarda, zihinlerde manevi anlamda bunun altını doldurabilecek bir Türkiye'nin hikayesini yazmak için kurduk." dedi.
Türkiye'nin bulunduğu topraklarda tüm insanlık medeniyetine ait bir miras olduğunu vurgulayan Erbay, Türkiye'nin kaydettiği ivmenin artık durdurulamayacağının altını çizdi.
Erbay, "Türkiye, artık dünyanın cazibe merkezi ve kültürel bir güç. Artık her sabah uyandığınızda Türkiye'de yeni bir müjde almanız normal hale geldi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu ivme daha da artacak." diye konuştu.
Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Erbay, Türkiye'nin 2023 hedeflerine büyük başarılarla ulaştığını, 2071 hedeflerine de bu başarılarla ulaşmayı ümit ettiğini kaydetti.
"Bu seçim, gerçekten çok kritik"
Gazeteci Şahin, Türkiye'nin çok önemli bir seçime gittiğine işaret ederek, "Bu seçim, gerçekten çok kritik. Cumhuriyetin 100 yılı. Şimdi onun ikinci yüzyılına gideceğiz. Tarihte hiç olmadığımız kadar güçlüyüz çünkü ayağımıza vurulan prangaları tek tek söküp attık, o yüzden Türkiye hedefte, o yüzden Recep Tayyip Erdoğan hedefte." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gitmesini isteyenlerin FETÖ, PKK, ABD olduğunu belirten Şahin, "O zaman dönüp bakacağız ne olursak olalım bir tane vatanımız var. Saydıklarımız, Erdoğan'ın özelinde Türkiye'yi hedef alıyorsa, Türkiye doğru yönde olduğu içindir. Enerjide, sağlıkta dev adımlar atılmasaydı, KKTC ve Azerbaycan'da istediklerini yapsaydık acaba Türkiye ve Erdoğan, bu kadar hedefte olur muydu? Olmazdı. 'Ne iyi iş yapıyorlar' derlerdi." diye konuştu.
Şahin, "Ülkeler, 50 yıllık hedefler belirliyor. ABD Başkanı Joe Biden, 'dünyada yeni bir düzen kuruluyor, biz buna öncülük etmek istiyoruz.' diyor. Yeni dünya nerede kuruluyor? Türkiye'nin içinde olduğu coğrafyada." değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'nin büyük bir badire atlattığını anlatan Şahin, "O, bir iç savaş denemeseydi. Türkiye'yi fiilen bölmek amacındaydılar. 10 yıldır iki yakamız bir araya gelmesin diye özel olarak uğraşılan bir ülkeyiz. Gezi olayları, 17-25 yargı darbesi, büyükşehirlerde patlayan bombalar, darbe girişimi, ekonomik darbe denemeleri tam atlattık pandemi, Rusya savaşı ve büyük deprem. Bu kadar badire başka ülkelerin başına gelse ayakta kalması mümkün olamazdı." ifadelerini kullandı.
Şahin, yıllarca Türk insanının özgüvenine saldırıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün burada bu konuşmaları yapabiliyorsak, bu bize 20 yılda kazanılan özgüvenin getirisidir. Artık dünyanın neresinde bir olay olsa acaba 'Türkiye ne diyecek, Erdoğan ne diyecek?' diye bakıyorlar. Gelecek yüzyıl o yüzden çok önemli, burada da hedeflere ulaşılacak. İnsan yapımız çok sağlam, güçlü bir sanayimiz var.
Türkiye zor bir dönemden geçiyor fakat Türkiye'de üretim devam ediyor, yani ekonominin çarkları işlemeye devam ediyor. Yeni bir dünya düzeni kurulurken Türkiye, bu yeni düzende geçmişte olduğu gibi edilgen değil, kendine çizilen sınırlar içerisinde kalmayı kabul eden bir ülke olarak değil, tersine hem bölgesinde hem de dünyada bir güç, başa oynayan bir aktör olmak istiyor."
"Türkiye'nin son 20 yılda nereden nereye geldiğini herkes görüyor"
Akademisyen Yalçın da "Türkiye Yüzyılı'nın" iddialı bir kavram olduğunu, Türkiye'nin dünya siyasetini şekillendiren ülkelerden birisi olmak istediğini söyledi.
Türkiye'nin bağımsız olmayı istemesi ve iddiası olmaması durumunda kimseyle bir sorun yaşamayacağını belirten Yalçın, şöyle devam etti:
"Kimseye meydan okumazsanız, kimseyle sorununuz olmaz. Tek başına güçlü, bağımsız olmak isterseniz sorun çıkıyor. Türkiye'nin son 20 yılda nereden nereye geldiğini herkes görüyor. Türk SİHA'ları, dünyanın birçok yerinde aranan silahlar. Son birkaç haftada olan bitene bakın, her gün bir şey çıktı. 5'inci nesil uçak, Togg yollarda. Her yıl 60 milyar dolar enerjiye harcıyoruz, her yıl bu para cepte kalsaydı bir yılda askeri harcamalar 15 milyar dolar.
Rusya'nın askeri harcamaları, 65 milyar dolar, süper askeri güç. Türkiye neden değil? Çünkü sadece enerjiye harcanan bu meblağ buna engel. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra petrol bölgelerinin dışında bırakılmışız. 'Türkiye Yüzyılı' demek, 'bunu başaracağız' demek. Biz kendi kaderini kendisi şekillendiren bir ülke olmak istiyoruz. 10 yılda bunca mesafe katetmişiz. 1960'ta devrim arabasını üretmişiz. Mühendis sıkıntısı yokmuş ama o arabaya sahip çıkacak iktidar sıkıntımız varmış. Şimdi o iktidar mevcut."
Akademisyen Kutay, Türkiye'nin son 20 yılda katettiği mesafelere işaret ederek, Türkiye'nin artık kendi kendine üreten ve kendi kendine yeten bir ülke olduğunu vurguladı.
Kutay, Avrupa'da yaşayan özellikle dördüncü nesli çok başarılı bulduğunu belirterek, gelecekte Almanya'da üniversitelerde Alman çocuklarına ders anlatan Türk profesörler ve mahkemelerde karar veren Türk hakim sayısının artacağını ifade etti.