İzmir'de yaşayan 47 yaşındaki Umut Kösemen:
"Annem beni bir kavanozun içine saklayarak büyütmek yerine sokağa bıraktı. Sokakta çocuklarla oynamamı ve mücadele etmemi sağladı"
"Aikido bir savaş sanatı. Bana mücadele etmeyi öğretti. Aikidoyla tanıştığımda bana hitap ettiğini düşündüm. Fiziksel koşullarımın buna müsait olmadığını söyleyen çok oldu"
İZMİR (AA) - ZEYNEP ÇELİKKOL - İzmir'de 11 yıldır Japon savaş sanatı aikido dersleri veren akondroplazi hastası Umut Kösemen, yaşamını anlattı.
Çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen 47 yaşındaki Kösemen, akondroplazili doğmasından dolayı zor bir çocukluk geçirdi.
Bornova Anadolu Lisesinden 1992'de mezun olduktan sonra Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümünü burslu olarak kazanan Kösemen, mezun olduktan sonra 14 yıl lojistik ve depolama alanlarında yönetici pozisyonunda çalıştı.
Sonrasında bir AVM'de 6 yıl idari işler sorumlusu olarak görev alan Kösemen, 2019'da akondroplazili bireylerin engelli haklarından yararlanması için yapılan yönetmelik değişikliği sonrasında emekli oldu.
Spor olarak başladığı aikidoyu profesyonel boyuta taşıyan ve eğitmen olan Kösemen, Bornova ilçesinde aikido eğitmeni olarak bir spor salonunda haftanın 5 günü ders veriyor.
Kösemen, AA muhabirine, 22 yıldır aikido yaptığını ve bununla yaşadığı zorluklara karşı mücadele etmeyi öğrendiğini anlattı.
Akondroplazinin manevi ve fiziksel olarak iki boyutu olan zor bir süreç olduğunu belirten Kösemen, şöyle konuştu:
"Manevi tarafı insanlar tarafından dışlanmak. Çünkü çocukluğumdan beri okul hayatımda bunun sıkıntılarını çok çektim. Annem beni bir kavanozun içine saklayarak büyütmek yerine sokağa bıraktı. Sokakta çocuklarla oynamamı ve mücadele etmemi sağladı. Fiziksel anlamda da çok zorluk çektim. Çünkü yol olsun, merdiven olsun evin koşulları bile bize tam olarak uygun değil. Bu sadece boy kısalığı değil engel durumumuzun sadece bununla alakası yok. "
- Aikidoyla bir film sayesinde tanıştı
Aikidonun karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmesinde kendisine çok yardımcı olduğunu aktaran Kösemen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocukluğumda dövüş sporlarıyla ilgili çok film izledim. Lise son yıllarımda bir filme denk geldim. Orada aktörün yaptığı hareketler bana çok farklı geldi. Araştırmalarımın sonucunda aikido olduğunu öğrendim. Ansiklopedilerden aikidoyu araştırdım. Felsefesini okuduğumda çok ilgimi çekti. Bana hitap ettiğini düşündüm. Ergenlik ve lise çağı benim için çok zorlu geçiyordu. O zamanlar aikido çok yaygın değildi. Üniversiteyi bitirdiğim yıllarda Süper Baba dizisi vardı. Bir arkadaşım bana o dizide de aikidonun yer aldığını söyledi. Mustafa Aygün benim de hocam, o dizi de -rol yapmıyordu- kendini oynuyordu. Mail yoluyla ulaştım kendimi anlattım. Fiziksel şartlarımı durumumu anlattım. O kadar güzel bir cevap verdi ki bana benim fiziksel şartlarımla alakalı hiçbir konuya girmedi. O zaman aikidonun felsefi tarafını da bir kez daha anlamış oldum. İzmir'de eğitimlere başlayacağını söyledi. Kısa zaman sonra yüz yüze de tanıştık. Deneme derslerine başladık. Hocamla yoldaşlığım orada başladı."
- "Fiziksel koşullarımın olmadığını söylediler"
Aikidonun yaşamının bir parçası haline geldiğini aktaran Kösemen, "Aikidoyu bu süreçte hiç bırakmadım. Dost olarak hep yanımda taşıdım. Aikidoyla tanıştığımda bana hitap ettiğini düşündüm. Aikido bir savaş sanatı ve bana mücadele etmeyi öğretti. Fiziksel koşullarımın buna müsait olmadığını söyleyen çok oldu. Minderde hiçbir zaman farklı bir muamele görmedim." ifadelerini kullandı.
Yaşla birlikte akondroplazi hastalarında ağrıların başladığını ve kendisinde de yürüme güçlüğü oluştuğunu aktaran Kösemen, bugüne değin 3 ameliyat geçirdiğini ifade etti.
Kösemen, "Sağ ayağıma giden sinirler görevini yapmakta zorluk yaşamaya başlamıştı. Felçten döndüm. Hareket edememek bana daha zor geliyordu bu ameliyatları geçirmek istememin sebebi yeniden aikido yapabilmek, okçuluk yapabilmek ve bateri çalabilmekti. O ameliyatlarla rahatladım fakat kronik olarak geçmeyen ağrılarım var. Yerde yürürken binlerce çakıl taşı ya da iğnelerin üstünde yürür gibi yürüyorum." şeklinde konuştu.
Aikidonun yanında okçulukla da ilgilendiğini belirten Kösemen, engellilerin yanı sıra sağlıklı insanlara da ilham olmak istediğini vurguladı.
- Öğrencileri anlattı
Umut Kösemen'in öğrencilerinden bilgisayar mühendisi Atakan Çelik, 7 yıldır beraber çalıştıklarını ve çok keyif aldığını belirterek, şunları söyledi:
"Umut hocayla 15 yaşımda tanıştım. Sürekli beraber çalışmak için hamle yapardım. Ben çok keyif alıyorum. Aikidoda farklı boy ve cinsiyetteki insanlarla çalışmak bizi geliştiriyor. Her yapıya göre teknik öğreniyorsunuz. Umut hocayla çalışarak kendime daha fazla katkı sağladığımı düşünüyorum. Başka bir arkadaşımla çok rahat yaptığım bir tekniği Umut hocayla yaparken nasıl daha doğru yapabilirim diye düşünüyorum."
Çocuk aikido eğitmeni Elif Tavkaya Öztop ise aikidoya Umut Kösemen ile başladığını ve 15 yıldır beraber çalıştıklarını, bunun beden ayırt etmeyen bir sanat ve spor olduğunu dile getirdi.