KOCAELİ (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Çok şükür Türkiye artık hem küresel hem de bölgesel meseleleri çok yakinen takip eden, kendi gücünün farkında olan ve bu güç üzerinden hem milletimizin hem de mazlum milletlerin hakkını, hukukunu savunabilecek ülke konumundadır." dedi.
Sekapark'ta sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, dünyanın ve Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğine şahit olduklarını belirterek, dünyanın ve Türkiye'nin her gün yeni bir durumla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Ekonomik, siyasi, toplumsal ve teknolojik alanlarda devasa değişimlerin yaşandığı bir sürecin yaşandığını aktaran Kurtulmuş, bu değişimlerin süreceğinin öngörüldüğünü kaydetti.
Kurtulmuş, çağın gereklerinin iyi anlaşılması gerektiğine işaret ederek, teknolojide yaşanan gelişmelere ve çalışma hayatına yansımalarına değindi.
Dünyada dengelerin değiştiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Bugün dünyada çoklu, karmaşık bir denklemle karşı karşıyayız. Küresel ölçekte bir güç dengesi yerine bölgesel olarak gelişmekte olan fevkalade büyük bir güçler kapışması... Bir tarafta Rusya'sı, bir tarafta Japonya'sı, bir tarafta Güney Kore'si, Avrupa Birliği, Amerika'sı, Latin Amerika'sı, Afrika'sı; çok farklı güçler denkleminin olduğu bir dünyayla karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.
Dünyadaki çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine de işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin bu konuda attığı adımları anlattı.
- "Dünya hiçbir zaman bu kadar büyük küresel göç tehdidiyle karşı karşıya kalmamıştır"
Göçmen krizinin geldiği boyuttan bahseden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Dünyada ekonomik ve siyasi gelişmelerin, işgallerin, birtakım iç çatışmaların, terör örgütlerinin kullanılmasının sonucu olarak dünyada çok büyük bir göçmen kriziyle karşı karşıyayız. Her gün Ege'den, Akdeniz'den Avrupa'ya geçmek için ölümü göze alan binlerce insanın bu su yollarını kullandığına hepimiz şahit oluyoruz. Her gün Suriye'den, Afganistan'dan, başka yerlerden Türkiye üzerinden gelerek Avrupa'ya geçmek isteyen binlerce insanla karşı karşıyla kalıyoruz. Afrika'nın çaresiz insanlarının, kendi hayatlarından vazgeçmişler, çocuklarının, torunlarının hayatlarını kurtarmak için başka ülkelere geçmek için uğraştıklarını biliyoruz. Dünya hiçbir zaman bu kadar büyük küresel bir göç tehdidiyle karşı karşıya kalmamıştır. Bunu da başka küresel bir mesele olarak ortaya koymamız lazım. Ayrıca hem dünyadaki siyasal farklılaşmaları hem göç meselesini, hem de diğer büyük sorunları körükleyen başka bir mesele de dünyadaki açlık meselesidir. Maalesef dünyanın sadece yüzde 0,70'i dünyadaki toplam zenginliğin yüzde 70'ine sahiptir. Buna mukabil dünya nüfusunun yüzde 70'i ise sadece yüzde 3'üne sahiptir. Bu kadar büyük adaletsizliğin olduğu dünyada insanoğlunun açlıkla kıtlıkla imtihanı kaçınılmazdır."
Kurtulmuş, terör örgütleri üzerinden dünyayı dizayn etmeye çalışan hatta "vekalet savaşları" adını koydukları bu kirli savaş üzerinden kendi küresel güçlerini artırmak isteyen bazı ülkelerin ise ortaya küresel terörizm çıkardığını belirtti.
- "Bütün bu sorunların merkezinde maalesef Türkiye'nin bulunduğu coğrafya var"
Bütün bu sorunların hepsiyle ilgili Türkiye'nin de önemli bir gündeminin olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların hiçbirinden Türkiye uzakta değildir. Tam tersine dünyadaki gelişmeler dolayısıyla bütün bu sorunların merkezinde maalesef Türkiye'nin bulunduğu coğrafya var. Türkiye bu sorunlardan birebir etkilenen ülkelerin başındadır. Küresel terörden bahsederseniz; Türkiye bir taraftan PKK'sı ile bir taraftan DEAŞ ile bir taraftan FETÖ ile küresel terör örgütlerinin hepsinin tehdit ettiği bir ülke vaziyetindedir. Göç meselesinin; hem Asya'dan gelen, Afrika'dan gelen göç yollarının üzerindedir. Dünyadaki açlıktan, kıtlıktan etkilenen insanların tabiri caizse kaçış yolları üzerindedir. Amerika'nın, Avrupa'nın, Rusya'nın, Çin'in, hepsinin hem Kafkaslar hem Avrupa hem Doğu Akdeniz hem Karadeniz üzerindeki güç mücadelelerinin merkezindedir. Böylesi önemli bir tarihi dönemeçte, Türkiye gerçekten hele hele yaşadığımız bu coğrafyada olmak dolayısıyla çok daha güçlü, çok daha içerisindeki bütün meselelerini çözmüş, ileriye doğru hedeflerine hep beraber odaklanmış, içindeki farklılıkları bir tarafa bırakarak milli hedefleri istikametinde yürüyen, güçlü, büyük Türkiye olmak mecburiyetindedir. Bu ülkede hele bu küresel ve bölgesel şartlar içerisinde bizim günümüzü gün ederek, vakit geçirmemiz mümkün değildir."
- "Türkiye artık kendi gücünün farkında"
Kurtulmuş, Türkiye'nin ve dünyanın, tarihsel bakımdan en zor sor süreçlerden birinden geçtiğini vurguladı.
Güçlü Türkiye olmanın yolunun da ülke içindeki sorunların güçlü bir iradeyle çözülmesinden geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, şu görüşleri paylaştı:
"Bu bölgede inanın ki güçlü olmazsak iki ayağımızın üzerine de tam manasıyla sağlam basmazsak bütün bu küresel konuların hepsi ve küresel aktörlerin hepsinin yiyip tüketmek istediği ülkelerin başında gelen ülke Türkiye'dir. Dolayısıyla biz bütün dünyayla iyi ilişkiler içerisinde olmak isteriz, eyvallah. Bütün insanların huzuru, saadeti için gayret ederiz eyvallah ama biz önce kendinizin gücü için güçlü bir şekilde ayakta durabilmemiz için her türlü çalışmamızı yaparız. Çok şükür Türkiye artık hem küresel hem de bölgesel meseleleri çok yakinen takip eden, kendi gücünün farkında olan ve bu güç üzerinden hem milletimizin hem de mazlum milletlerin hakkını, hukukunu savunabilecek ülke konumundadır. Bunu daha ileriye götürmek, daha güçlü kılmak ise hepimizin boynunun borcu, hepimizin vazifesidir. Eksikliklerimiz, bizden kaynaklanan hatalarımız varsa hep beraber bunları gidererek yolumuza devam edeceğiz."
(Sürecek)