ADANA (AA) - Adana'da şehit polis memuru ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç'un kabirlerinin de aralarında bulunduğu 79 mezarın taşlarına zarar verilmesiyle ilgili biri tutuklu 5 terör örgütü DEAŞ sanığının yargılanmasına devam edildi.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 20 yıl 4'er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sanıklardan tutuklu M.D. ve avukatı katıldı. Tutuksuz yargılanan örgütün sözde Türkiye emiri Mahmut Özden'in oğlu H. Özden ile A.B.D, İ.Ö. ve T.A. duruşmaya gelmedi.
Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında toplanan tüm deliller ışığında sanıklar M.D, H. Özden, A.B.D, ve T.A'nın fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiklerini belirtti.
4 sanığın 15 Temmuz Şehitleri Ahmet ve Mehmet Oruç Kardeşler Mezarlığı'nda bulunan kabir taşlarını tahrip ettiklerini ve eylemlerini DEAŞ'ın amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiklerini kaydeden savcı, 4 sanığın "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" ve "terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Savcı, diğer sanık İ.Ö'nün dijital materyallerinde DEAŞ mensuplarına ait çok sayıda fotoğraf bulunduğunu, kentte örgüte bağlı "Yamaçlı Grubu" içinde ders ve sohbetlere katıldığını belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık M.D, savunmasında kimseden örgütsel talimat almadığını ileri sürerek, "Mezar taşlarına asla zarar vermedim. Terör örgütü DEAŞ üyesi değilim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapılması için duruşmayı erteledi.
- Olayın geçmişi
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında şehit olan polis memuru ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç'un kabirlerinin de aralarında bulunduğu 79 mezarın taşlarına zarar verilmesiyle ilgili DEAŞ ile bağlantılı oldukları iddiasıyla 5 şüpheli tutuklanmıştı.
Şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçlarından 20 yıl 4'er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Yargılama sürecinde sanıklardan 4'ü tahliye edilmişti.