ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasanın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifine ilişkin, "Bu teklif, hem başı açık hem başı örtülü kadınlarımızı, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması konusunda Anayasal bir güvenceye kavuşturmakta." dedi.
Bozdağ, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM'de imzaya açılan Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili konuşan Bozdağ, teklifle, Anayasa'nın 24. maddesine, "Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz." hükmünün ekleneceğini bildirdi.
Bakan Bozdağ, "Bu teklif, hem başı açık hem başı örtülü kadınlarımızı, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması konusunda Anayasal bir güvenceye kavuşturmakta. Hakkın kullanımı, hizmetten yararlanılması başörtülü veya başı açık olması nedeniyle engellenemeyeceği çok açık bir şekilde ifade edilmektedir." diye konuştu.
Eklenecek ikinci fıkranın ise Türkiye'de geçmişte yaşanan tecrübelerden ve sıkıntılardan hareketle, bunların tekrar yaşanmaması için öngörülen bir düzenleme olduğunu ifade eden Bozdağ, Anayasaya şu hükmün eklenmesini teklif ettiklerini belirtti:
"Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğretim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir suretle yoksun bırakılamaz. Bu nedenle kınanamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet, ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir suretle engellememek kaydıyla, gerekli tedbirleri alabilir."
Düzenlemede, temel hak ve hürriyetlerle ilgili, "seçme seçilme, eğitim öğretim, kamu hizmetine girme" gibi bazı hakların da yer aldığını aktaran Bozdağ, düzenlemenin, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanma konusunda da büyük bir Anayasal güvence getirdiğini söyledi.
- "Aile, Türk toplumunun temeli"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, teklifle, "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı Anayasa'nın 41. maddesinin başlığının, "Ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları" şeklinde, birinci fıkrasının da "Aile, Türk toplumunun temelidir. Evlilik birliği kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir ve eşler arasında eşitliğe dayanır." şeklinde değiştirilmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Burada, ailenin, Türk toplumunun temeli olduğunun bir kez daha altının çizildiğini kaydeden Bekir Bozdağ, Macaristan, Polonya, Bulgaristan gibi pek çok ülkede buna benzer Anayasal ve yasal değişiklikler yapıldığını bildirdi.
- "Kalıcı çözüm, Anayasal güvencedir"
Getirdikleri değişikliğin aileyi tanımlamadığını, ailenin Türk toplumunun temeli olduğunun mevcut metinde de yer aldığını söyleyen Bozdağ, "Buradaki değişiklik, evlilik birliğinin kimler arasında kurulacağını açıkça ifade ediyor. 'Evlilik birliği kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulur ve eşler arasında eşitliğe dayanır' demek suretiyle, evlilik birliğinin sadece kadın ile erkeğin birbiriyle evlenmesiyle kurulacağını Anayasal düzeyde ifade ediyor." diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Anayasa değişikliği teklifinizle ilgili muhalefetten bütün kesimlerle açık bir şekilde görüştünüz. Ne tepki gördünüz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin meclis grubu olarak bizim 335 oyumuz var. Meclis Başkanımız oy kullanmadığı için de 334 oy var. Bunun yasalaşması için 400 oya ihtiyaç var. Referandumlu yasalaşma için 360 oya ihtiyaç var. Bizim oyumuz buna yetmediğine göre, bizim referandumsuz bunu yasalaştırma ihtiyacımız da ortada olduğuna göre, diğer siyasi partilerle bizim görüşmemiz, onların görüş ve desteğini istememiz gerekir. Çünkü başka türlü bu sürecin nihayete ermesi mümkün gözükmüyor. Ya CHP destek verecek, 400'ü bulacağız ya da İYİ Parti ve HDP milletvekilleri de buna ilave destek verecek. Ancak 400'ün üzerine çıkabiliyoruz. O yüzden biz, bu teklifte samimiyiz ve artık Türkiye'nin, insanların kılık kıyafeti, inancı nedeniyle tercih ettiği yaşam tarzı nedeniyle tartışma konusu olmaktan çıkmasını istiyoruz. Kalıcı olarak çıkmasını istiyoruz. Bunun kalıcı olarak çıkmasının yolu da Anayasal güvencedir."
Bu değişiklikle, kimsenin hedef alınmadığını, Türk milletinin, toplumun temelini oluşturan aileyi korumayı arzu ettiklerini vurgulayan Bozdağ, aileye dönük saldırı yapanların, karşısında Anayasayı, yasaları ve devleti bulacağını kaydetti.
- "Öneriyi reddeden parti görmedim"
Meclis'teki diğer partilerin teklifle ilgili değerlendirmelerini yaptığını belirten Bekir Bozdağ, "Bu değişiklik önerisini reddeden bir parti ben görmedim. Muhtemelen bu teklif somuta dönüşüp, bugün, yarın TBMM Başkanlığına sunulduktan sonra tutumları daha net göreceğiz. Ben, umudumu bu teklifin Meclis'te bütün partilerin büyük bir uzlaşmasıyla geçeceği yönünde koruyorum." ifadelerini kullandı.
"Eğer gerekirse referanduma gider misiniz?" sorusuna Bakan Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu açıkladı, çok net söyledi. Dedi ki '400 ve üzeri bir oyla geçerse, biz, referanduma bunu götürmeyeceğiz.' Bizim arzumuz, bunun TBMM'de Anayasa'nın aradığı nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve referanduma gitmeden yasalaşmasıdır. Çünkü biz de temel hak ve hürriyetlerin zorunlu kalmadıkça referandum konusu edilmesini doğru görmüyoruz." yanıtını verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir soru üzerine, Millet İttifakı'nın Anayasa değişikliği çalışmasını da değerlendirdi. Teklifin çok geniş olduğunu belirten Bozdağ, "Yani güçlendirilmiş parlamenter sistem anayasa önerisi adı altında esasında ucube bir şey ortaya koyuyorlar. Çünkü Türkiye'deki ulusal hukuk literatüründe ve uluslararası literatürde 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' diye bir kavram yok." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde başkan olmak için 50 artı 1 oya ihtiyaç olduğunu hatırlatan Bozdağ, "Halkın hür iradesiyle iktidar olma umudunu kaybedenler, Ankara'da pazarlıklarla ya da başkaca yol ve yöntemlerle iktidar olma umudunu barındırdığı için parlamenter sisteme dönmek istiyorlar." dedi.
Altılı masa toplantılarını da eleştiren Bozdağ, masada bugüne kadar milletin takdirini toplayacak bir kararın alınamadığını söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 Aralık'taki "ikinci yüzyıla çağrısını' buldunuz? sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"İkinci yüzyıla çağrının, AK Parti'nin 'Türkiye Yüzyılı' programından ilham alan ismi dışında hiçbir şeyini beğenmedim. Yani bir parti, 'ikinci yüzyıla çağrısını' kendi yapar, elin Amerikalısına yaptırmaz. Projelerini kendi üretir, başkalarına ürettirmez. Belli ki Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi Türk insanının liyakatine, gücüne, kuvvetine, kudretine, bilgisine, tecrübesine güvenmiyor. Onun için Amerika'dan Jeremy Rifkin diye bir beyefendiyle anlaşıyor. 'Türkiye'nin önemli konularını ona emanet edeceğini' söylüyor. Ve 'ikinci yüzyıla' çağrıyı onun ağzıyla da yaptırabiliyor. Bu, çok net söylüyorum, Atatürk'ün partisine de yakışmamıştır."
"1968'de Amerika'ya karşı yürüdük, 'go home' dedik." diyenlerin şimdi Amerika'ya, "come here" dediklerini söyleyen Bozdağ, "Soruyorum, 'emperyalizme karşı omuz omuza' diyenler, 'go home' diye Amerika'ya bağıranlar, yerli, milli duruş diyenler, şimdi Türk ekonomisini ve Türkiye'nin geleceğini Amerikalılara emanet eden bu 'ikinci yüzyıl çağrısını' nasıl görüyorlar? Vicdanları kaldırıyor mu? Kabul edilebilir bir şey mi?" değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 70 kişilik siyaset üstü bir güç birliği kurulu oluşturduğunu ifade eden Bozdağ, "O zaman parlamentoya, parti meclisine, parti yönetimine, parti teşkilatlarına ne gerek var? Siz, eğer bunların dışındakilerle Türkiye'yi yönetecekseniz, buyurun yönetin. Çok net söylüyorum. Siyaset kurumuna, siyasetçiye, milletten yetki ve güç alanlara güvenmeyen hastalıklı bir zihniyetin görüntüsü burada var." diye konuştu.
"Türkiye'de bir sıcak para sorunu mu var? Kılıçdaroğlu'nun İngiltere'ye gidişi, görüştüğü kişiler de çok eleştirildi. Siz, takip edebildiniz mi o süreci?" sorusu üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
"Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunuyorum, sizin elinizde kara para aklama veyahut da uyuşturucu baronlarının parasıyla bütçe açığını kapamaya dair bilgiler varsa, lütfen Türk medyasına açıklayın. Baronlarla kim iş birliği yapıyorsa, bunların isimlerini ve işbirliğini gösteren bilgi, belge, delil ne varsa bunları Türk milletinin önüne koyun. Bakın, Hakimler Savcılar Kurulu Başkanı, Adalet Bakanı olarak da kendisine buradan çağrıda bulunuyorum. Lütfen Sayın Kılıçdaroğlu, elinizde kara para aklamayla ilgili Türkiye ekonomisi ve 'bütçe açığını baronların uyuşturucudan elde ettiği parayla kapamayla' ilgili iddialarınız neyse Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ya da uygun gördüğünüz bir Cumhuriyet Başsavcılığına iletin. Bilgileri, belgeleri, delilleri de ekleyin. Bakın bugün bütçe görüşmeleri var, bütçe görüşmelerinde de bu isimleri lütfen açıklayın. Ama kimse bunları açıklamıyor. Herkes konuşuyor."
"İsveç'in NATO üyeliğine" ilişkin bir soruya Bozdağ, "En son PKK'lı bir teröristi İsveç hükümeti Türkiye'ye gönderdi. Bu, süreç bakımından ne anlama gelir derseniz, samimiyeti ve iyi niyeti göstermesi bakımından bir başlangıç olarak görüyoruz. İnşallah arkası aynı samimiyetle devam eder." yanıtını verdi.
- "İnfaz koruma memurları için önemli adımımız olacak"
Sorular üzerine Bakanlık çalışmalarını da anlatan Bozdağ, UYAP'ı engellilerin kullanması için daha etkin hale getiren adımlar attıklarını, gelecek günlerde yeni bir yargı paketini TBMM'nin gündemine gelecek şekilde hazırladıklarını aktardı.
Adalet Bakanlığı çalışanlarının özlük haklarının makul ve adil olması konusunda azami hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Bekir Bozdağ, bu konularda çalışmalarının sürdüğünü, atılması gereken adımları atacaklarını kaydetti. Bakan Bekir Bozdağ, gelecek günlerde infaz koruma memurları için önemli bir adımlarının olacağını ifade etti.