Sosyal medyada yapılan dezenformasyon özellikle son zamanlarda hepimizin malumu. Uzmanlar sosyal medyada dezenformasyona karşı tüm sosyal medya kullanıcılarını uyarıyor.
Bilindiği üzere sosyal medya tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir. Ayrıca sosyal medyayı; kişilerin internet üzerinden birbirleriyle kurdukları iletişimin ve paylaşımın bütünü olarak da tanımlayabiliriz.
Ancak bu önemli paylaşım bütünseliğinin olduğu büyük mecra özellikle son zamanlarda dezenformatif bilgilerle biraz inanılırlığını kaybediyor.
Sosyal Medya Uzmanı Abdi Baktur da sosyal medya dezenformasyonuyla ilgili bazı değerlendirmelerde bulundu.
''BAZI KİŞİLER DEZENFORMASYONU DİREK KENDİ ELİYLE YAPIYOR''
Türkiye'de yaşanan birçok olayda sosyal medya dezenformasyonuyla karşılaşıldığını ifade eden Baktur, ''Özellikle farklı bir isimle yazıp kendi ismini kullanmayan hesaplar var, bunlar izinin belli olmadığını varsayarak her türlü dezenformatif ve provokatif bilgi ve belgeleri paylaşabiliyorlar. Hatta paylaşılan bu bilgi ve belgelerin bir kısmını kendileri tasarım programlarıyla montajlayarak paylaşıyorlar'' açıklamasında bulundu.
PROVOKATİF KİŞİLERİN KİMLİKLERİ KOLAYLIKLA TESPİT EDİLEBİLİYOR''
Öte yandan sosyal medyada iz bırakmadığını düşünen bu kişi ve kişilerin IP tespitlerinin çok kolay olduğunu belirten Baktur şunları söyledi: ''Genelde siyasi olaylar esnasında ortaya çıkan bu grup ve kişiler genellikle yaptığı art niyetli paylaşımlarla, insanların kafalarını karıştırıyor ve insanlara gerçekte olmayan sansasyonel bir dünya sunuyor. Maalesef bazı insanlarımız da bu sansasyonel ve provokatif dünyanın içine giriyor, her söylenene kulak kabartıyor. Bu da gerçeğin izinin zor bulunmasına, kirli bilginin hızlıca yayılmasına sebep oluyor. Biz, bu kişi ve kişilerin IP adresinden hemen tespit edilerek Emniyete ya da ilgili kurumlara ihbar edilmesini tavsiye ediyoruz. Zira paylaşılan her yanlış bilgi toplumu doğrulardan bir adım daha uzaklaştırıyor'' diye konuştu.
''YANLIŞ BİLGİ PAYLAŞIMINA KARŞI ÖNYARGILI OLMALIYIZ''
Diğer taraftan sosyal medyada yapılan her paylaşıma beğeni, RT gibi reaksiyonlarda bulunularak prim verilmemesi gerektiğini belirten Baktur, ''Yalan fare deliğinden bile sığar ancak doğru koca kapılardan bile giremez. Biz doğruların peşinde koşmak durumundayız. Sansasyonel olduğunu öngördüğümüz paylaşımın hangi hesaptan geldiğini tespit ederek, hesabı detaylı bir şekilde incelemeliyiz. Daha önceki paylaşımlarını kontrol etmeliyiz. Ön yargı günlük yaşantımızda olmaması gereken bir davranış ancak, bazı kişiler yanlış bilgi ve belge paylaşımını bir alışkanlık haline getirdiyse bu kişilerin her paylaşımına karşı önyargılı ve doğruların tarafından bakmak zorundayız'' ifadelerini kullandı.
''REFERANS ALINABİLECEK HESAPLAR TAKİP EDİLMELİ''
Bilgi kirliliğinden uzak durmak için referans alabileceğimiz kişi ya da kurumları takibe almamız gerektiğinin altını çizen Baktur, ''Sosyal medyada ve daha genel konuşmak gerekirse dijital dünyadaki bilgi kirliliği akıntısına kapılmamak için referans aldığımız kişi ve kurumları takip etmeliyiz. Dezenformasyondan korunmak için öncelikli olarak mavi tık almış sosyal medya hesapları takip edilmeli.'' sözleriyle konuşmasını noktaladı.