HARTUM (AA) - ABD'nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee, Sudan'da feshedilen hükümeti oluşturan koalisyon Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) yetkilileri ile bir araya geldi.
ÖDBG'den yapılan yazılı açıklamaya göre, ÖDBG yetkilileri, dün Phee ile ülkedeki mevcut durum ve "darbenin demokratik geçiş üzerindeki etkilerini" görüştü.
ÖDBG, Phee'ye, "darbeyi her türlü barışçıl yolla etkisiz hale getirme arayışlarına dair kararlı ve net tutumunu" iletti.
Açıklamada, askerin yönetime müdahalesinin ardından ilan edilen olağanüstü hal, başbakanın ve bazı hükümet üyelerinin ve Direniş Komiteleri üyelerinin gözaltına alınması ve barışçıl göstericilere karşı aşırı şiddet kullanımının reddedildiği belirtildi.
ABD'nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Phee de "ABD'nin, darbeye karşı çıkan tutumu, anayasal sisteme dönüşün gerekliliği, azledilen Başbakan Abdullah Hamduk'un 2019'da imzalanan Anayasal Bildiri Anlaşması uyarınca görevine iadesi, tüm gözaltındakilerin serbest bırakılması ve demokratik geçişe dönülmesi" hususlarındaki tutumunu teyit etti.
Phee, Sudan'daki askeri ve sivil taraflarla görüşmek üzere önceki gün başkent Hartum'a gelmişti.
- Sudan'da askeri müdahale
Sudan'da 25 Ekim sabahı Başbakan Abdullah Hamduk ile çok sayıda siyasetçi gözaltına alınmış, ertesi gün Hamduk'un serbest bırakıldığı açıklanmıştı.
Askeri müdahale sonrası azledilen Hamduk, orduyla herhangi bir diyaloğa girmeden durumun 25 Ekim öncesine döndürülmesi şartına sıkıca bağlı olduğunu belirtmişti.
Sudan Ordusu Komutanı Burhan, olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini, Egemenlik Konseyi ve kabinenin feshedildiğini, ülkedeki tüm kesimleri temsil edecek teknokrat bir hükümet kurulacağını duyurmuştu.
Burhan, yayımladığı kararnameyle daha önce feshettiği Egemenlik Konseyini (Devlet Başkanlığı) yeniden kurmuş, Konseyin başkanlığına kendisini, yardımcılığına ise Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu'yu getirmişti.
Burhan, 11 Kasım'da, Dagalu ve Konseyin 8 üyesi ise 12 Kasım'da yemin ederek göreve başlamıştı.
Her bölgeden temsilcilerin yer aldığı Konseyde, 14 sandalyenin 6'sı sivillere, 5'i orduya, 3'ü silahlı hareketlere ayrılırken, doğuyu temsil edecek ismin istişareler sonrası belirleneceği açıklanmıştı.