BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Genel Sekreter Yardımcısı Charles Fries, AB'nin belirlediği şartlar çerçevesinde Taliban ile ilişki kurması ve ihtiyaç duyulduğunda başvurulacak, kendine ait askeri gücü inşa etmesi gerektiğini söyledi.
Avrupa Parlamentosunun Güvenlik ve Savunma Komitesi, AB Savunma Bakanlarının 1-2 Eylül'deki gayriresmi toplantısının sonuçlarının açıklandığı ve tartışıldığı oturum düzenledi.
Oturumda konuşan Fries, Afganistan'ın sadece bir "Amerikan savaşı" olmadığını, AB üye ülkelerinin sadece NATO'nun 5. maddesi uyarınca orada bulunmadığını, AB'nin de çıkarları gereği misyona katıldığını ifade etti.
Terörizm, düzensiz göç, uyuşturucu kaçakçılığı gibi tehditlerin AB'yi de ilgilendirdiğini belirten Fries, "Bu tehditler hala mevcut. Bu nedenle Taliban ile koşullu ilişki kurmak gerekecek." dedi.
Fries, söz konusu koşullu ilişkinin öncelikle AB'nin Afganistan'da varlığını sürdürmesiyle mümkün olacağını dile getirerek, "Biz Avrupalılar, AB'nin yıllarca süren güçlü askeri taahhütlerinden ve 17 milyon avrodan fazla ekonomik yardım yaptıktan sonra, sadece tahliye operasyonları bakımdan değil, daha geniş anlamda kendimizi Amerikan kararlarını takip eder halde bulduk." ifadesini kullandı.
AB'nin gerektiğinde Afganistan'da kendi operasyonunu düzenleme kapasitesine sahip olması gerektiğini vurgulayan Fries, "AB'ye uygun bir komuta ve kontrol yapısının kurulması için elbette çalışmaya devam etmeliyiz." diye konuştu.
- Eleştiriler
Bazı milletvekilleri, AB'nin belirlediği 5 kriteri gerçek dışı bulduklarını ve Afganistan'daki durum ile ilgili olumlu bakış açısında sahip olmadıklarını, Taliban ile ilişki kurmanın yanlış karar olduğunu belirtti.
Afganistan'ın halihazırda teröristlere ev sahipliği yaptığını, kadın haklarının istismar edildiğini, Taliban'ın terörist bir organizasyon olduğunu vurgulayan vekiller, kapsayıcı bir hükümet kurulmasını beklemenin mantıksız olduğunu ifade etti.
Milletvekilleri, AB'nin düzenleyeceği herhangi bir operasyonunun yalnız değil, ABD ile iş birliği içinde yapılması gerektiği görüşünü paylaştı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin Taliban ile diğer ülkelere terör ihraç etmemesi insan haklarına, hukukun üstünlüğü ve medya özgürlüğüne saygı göstermesi, insani yardımın teslimini kolaylaştırması, ülkeyi terk etmek isteyen yabancı uyrukluların ve risk altındaki Afganların gitmesine izin vermesi ve Afganistan'daki siyasi güçler arasında müzakereler yoluyla kapsayıcı ve temsili bir geçiş hükümetinin kurulması şartlarına bağlı olarak "operasyonel" ilişki kuracağını duyurmuştu.
Afganistan'daki durum, AB içindeki "ordu" tartışmaları yeniden alevlendirmiş, Borrell AB'nin kısa sürede harekete geçebilecek 5 bin askerden oluşan bir güç oluşturması gerektiğini söylemişti.