ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, AB'nin sınırlarının bugün için Ege olabileceğini ancak AB ve NATO'nun sınırlarının Türkiye'nin güney sınırları olduğunu belirtti.
Sınır yönetimi alanında kurumlar arası işbirliği ile bilgi değişimini sağlayan ortak bir veri tabanı oluşturulacak Ulusal Koordinasyon ve Ortak Risk Analizi Merkezinin (UKORAM) kurumsal kapasitesinin desteklenmesi projesinin açılışı Ankara'da gerçekleştirilen toplantıyla yapıldı.
Açılışa Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan ve Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD) Genel Direktörü Michael Spindelegger katıldı.
Kaymakcı, açılışta yaptığı konuşmada, projenin, AB'ye katılım öncesi mali yardım fonlarından (IPA) alınan destekle hayata geçirildiğini ifade ederek "Bu proje sadece Türkiye'nin güney ve güneydoğu sınırlarına yapılan bir yatırım değil, Avrupa ve NATO'nun sınırlarına yapılan bir yatırım. AB'nin sınırları bugün için Ege olabilir ama AB ve NATO'nun sınırları Türkiye'nin güney sınırlarıdır." dedi.
Açılış toplantısının başında şehitleri anmak için yapılan saygı duruşuna işaret eden Kaymakcı, "Bu aslında Türkiye'nin sınır güvenliği açısından çektiği cefaları gösteriyor." diye konuştu.
Kaymakcı, projenin, Türkiye'nin AB'ye üyeliği yolunda 24. faslın açılmasına katkıda bulunacağını belirterek projenin ayrıca Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlaması açısından da önemli kriterleri yerine getiren bir araç olduğunu vurguladı.
UKORAM'ın tüm kurumları içine alacak şekilde etkin çalışma yürüteceğini ifade eden Kaymakcı, "Biz AB'ye aday ülke olarak IPA fonlarından yararlanıyoruz. 2007'den bu yana aşağı yukarı sınır yönetimi açısından 30 projeye 400 milyon avro destek sağladık. Bu projelerin önümüzdeki dönemde desteklenmeye devam edeceğini ve önceliğimiz olduğunu vurgulamak isterim," değerlendirmesini yaptı.
Kaymakcı, IPA dışında farklı AB programları altında da sınır yönetiminin ele alındığını, Ufuk Avrupa programı kapsamında da çeşitli projeler gerçekleştirildiğini sözlerine ekledi.
- "Türkiye'nin doğu sınırlarını güçlendirmesi için 220 milyon avroluk fon sağlanacak"
Meyer-Landrut da konuşmasında, projenin, sınır yönetimi açısından Türkiye'de yürütülen önde gelen çalışmalardan biri olduğunu söyledi.
AB tarafından gözetim kulelerinden termal kameralara birçok sınır yönetimi ekipmanının sağlandığına dikkati çeken Meyer-Landrut, "AB, Türkiye'nin önemli işbirliği ortaklarındadır. Göçün büyük risk teşkil ettiğinin farkındayız. Düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadele için gerekli adımları atıyoruz." dedi.
Sınır güvenliğine AB tarafından verilen öneme de işaret eden Meyer-Landrut, "Bu projelere 360 milyon avroyu geçen destekler sağlanmıştır. Bu yıl Türkiye'nin doğu sınırlarını güçlendirmesi için 220 milyon avroluk fon sağlanacaktır." ifadelerini kullandı.
- "Coğrafi konumu Türkiye'yi, Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'nın merkezine yerleştiriyor"
ICMPD Genel Direktörü Spindelegger de konuşmasında sınır denetiminin kendi içinde çeşitli tartışmalar barındırdığını belirterek paydaşlar arasında etkin işbirliği gerektirdiğini ifade etti.
Paydaşlar ve devletler arasında veri analizi paylaşımının önemine işaret eden Spindelegger, "Türkiye'nin coğrafi konumu Türkiye'yi, Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'nın merkezine yerleştiriyor. Bu nedenle devletin ve komşuların her türlü zorluğa hazır olması gerekiyor. Bu çerçevede yasadışı sınır faaliyetleri ve göçler dikkate alınıyor." diye konuştu.
Spindelegger, UKORAM'ın gelecek yıl ilk risk analizi raporunu yayımlayacağını da sözlerine ekledi.