Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 42 işçinin hayatını kaybettiği, 10 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca 8'i tutuklu 24 şüpheli hakkında fezleke hazırlandı.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan fezleke, iddianame hazırlanması amacıyla Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Fezlekede, tutuklu bulunan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında "olası kastla öldürme" suçundan 42 kez, "olası kastla yaralama" suçundan 10 kez ayrı ayrı olmak üzere toplamda 1080'er yıl hapis cezası talep edildi.
Diğer 4'ü tutuklu 20 şüphelinin ise "taksirle ölüme sebep olma" suçundan 15'er yıla, "taksirle yaralama" suçundan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Patlamada yaşamını yitiren madenci yakınlarından 106 kişinin müşteki olarak yer aldığı fezlekede, Müessese Müdürü Özdemir'in "patlamanın meydana gelmesine neden olan etkenlerden metan drenajı, havalandırma, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar", İşletme Müdürü Ekmekçi ve İşletme Başmühendisi Tural'ın "kömür tozu, havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ile acil durumlara yönelik tatbikatlar", İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Şube Müdürü Soylu'nun ise "havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ile acil durumlara yönelik tatbikatlar"la ilgili kusurlu bulunduğu belirtildi.
Fezlekede, maden ocağında ve işlerinde tecrübeli olan şüphelilerden Özdemir, Ekmekçi, Tural ve Soylu'nun, dahil oldukları yönetim ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamadan maden ocağında üretimin devam etmesine izin verdiklerine dikkat çekildi.
Eksik ve tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren şüphelilerin kusurluluk düzeylerinin bilinçli taksir düzeyini aştığı, anlatılan eksiklikler ve aykırılıklar dolayısıyla meydana gelen sonuca kayıtsız kalıp olayı kabullendikleri vurgulanan fezlekede, böyle bir olayda öngörülmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen bir neticeden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, gerçekleşen neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve "olası kastla öldürme" suçunun unsurlarının oluştuğunun öngörüldüğü belirtildi.