Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davasından feragat edilmesi sonrasında yeniden açılan boşanma davasında, feragat edilen davadaki hususlar göz önüne alınarak verilen boşanma kararını bozdu.
Reklam alanı
Karara göre, Lüleburgaz'da yaşayan bir kadın, eşinin yöneticilerini arayarak bir iş arkadaşıyla evlilik dışı ilişkisi olduğunu söyledi ve işten atılmasına neden oldu. Bunun üzerine eşi, kadına boşanma davası açtı ancak dava devam ederken boşanmaktan vazgeçti ve davadan feragat etti. Bir süre sonra ise yeniden boşanma davası açtı.
Yerel mahkemenin davayı reddetmesi üzerine karar istinafa taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi (istinaf), erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının da eşinin işten çıkmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verdi.
İstinaf kararının temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yargıtaya geldi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf kararını kanuna aykırı bularak bozdu.
Kararın gerekçesinden
Dairenin kararında, eşlerin ortak hayatı sürdürmelerinin beklenemeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hallerde boşanma kararı verilebileceği ifade edildi.
Davaya konu yargılamada dinlenen tanıkların ifadelerinin bir kısmının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1'inci maddesinde yer alan "temelinden sarsılma" durumunu kabule elverişli olmadığı aktarılan kararda, bir kısmının ise inandırıcılıktan uzak olduğu belirtildi.
Daha önce açılan boşanma davasındaki hususların verilen karara dayanak yapıldığına işaret edilen kararda, erkek tarafının 2016'da bu boşanma davasından feragat ettiği, feragatin, kusurlu davranışların affedilip birlikte yaşama isteği anlamına geldiği vurgulandı.
"Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar boşanma sebebi olamaz." ifadesi kullanılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Feragat tarihinden sonra davalı kadından kaynaklanan, boşanmaya sebep olabilecek kusurlu davranışlar kanıtlanamamıştır. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir."
Yerel mahkemenin davayı reddetmesi üzerine karar istinafa taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi (istinaf), erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının da eşinin işten çıkmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verdi.
İstinaf kararının temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yargıtaya geldi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf kararını kanuna aykırı bularak bozdu.
Kararın gerekçesinden
Dairenin kararında, eşlerin ortak hayatı sürdürmelerinin beklenemeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hallerde boşanma kararı verilebileceği ifade edildi.
Davaya konu yargılamada dinlenen tanıkların ifadelerinin bir kısmının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1'inci maddesinde yer alan "temelinden sarsılma" durumunu kabule elverişli olmadığı aktarılan kararda, bir kısmının ise inandırıcılıktan uzak olduğu belirtildi.
Daha önce açılan boşanma davasındaki hususların verilen karara dayanak yapıldığına işaret edilen kararda, erkek tarafının 2016'da bu boşanma davasından feragat ettiği, feragatin, kusurlu davranışların affedilip birlikte yaşama isteği anlamına geldiği vurgulandı.
"Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar boşanma sebebi olamaz." ifadesi kullanılan kararda, şunlar kaydedildi:
"Feragat tarihinden sonra davalı kadından kaynaklanan, boşanmaya sebep olabilecek kusurlu davranışlar kanıtlanamamıştır. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir."
Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
0
❤️
0
😊
0
😡
0
👎
0
😂
0
😢
0
😲
0
Toplam 0 tepki
İslam Hukukuna göre Yargıtay tarafları boşayamaz. Boşama kararları geçersizdir. İslam Hukukuna göre boşamada tek yetkili kocadır. Kocanın boşamadığı veya kabul etmediği boşanmalar geçersizdir, bu durumda mahkemeler boşasa bile kadın hala erkeğin karısıdır. Kadın bu sürede başkası ile evlenirse zina etmiş hükmündedir. Çünkü dinen evli kadın başkası ile evlenemez. Kadın Hz. Peygambere gelir ve boşanmak istediğini söyler, hz Peygamber dahi boşayamamıştır. Hz. Peygamberin dahi boşayamadığı bir yuvayı, hakimler nasıl bitirecek?
Yorum Yap
Mesleğe 1 sene önce başlamıştı.. Duruşmaya giden genç avukat kazada hayatını kaybetti
Yenidoğan bebeklerin tanı ve tedavileri yapay zekayla belirlenecek
Yılbaşı alışverişlerinde "sahte indirimlere" karşı uyarı
Asgari ücrette ikinci toplantı başladı!
Konyaspor-Kayserispor maçının biletleri satışta!
Kamu personeline 30 bin TL seyyanen zam geri çekildi
Konyaspor, Kayserispor hazırlıklarında sona geldi
Konyaspor’da gündem transfer! 3 bölgeye takviye geliyor
KTÜN’lü öğrencilerin sağlık projesine TÜBİTAK’tan 900 bin TL destek
Meteoroloji Konya'yı uyardı: Bu 3 güne dikkat! Şehir merkezinde yağmur, 21 ilçede kar bekleniyor
Uyuşturucu kullanımını gizlemek mümkün mü? Saç boyama, su içmek, detoks testi yanıltabilir mi?
Bakan Işıkhan'dan Türk-İş'e ziyaret