Gözaltına alındıktan sonra ve hazırlık soruşturmasında susma hakkını kullanan sanık Onur Kaya, ilk kez duruşmada ifade verdi.
Kaya, savunmasında "başka erkeklerle vakit geçirdiği" gerekçesiyle ilişkisini bitirmek istediğini öne sürdüğü Can'a, memleketi Osmaniye'ye gideceği için vedalaşmak amacıyla mesaj gönderdiğini belirterek, şunları kaydetti:"Tuğçe'nin dengesiz davranışları nedeniyle tartıştık. Evlenmeyi düşünüyorduk ama böyle davranışlar sergilediği için ayrıldım. Osmaniye'deki ailemin yanına dönme kararı aldım. Bunu da mesajla kendisine söyledim. Son kez vedalaşmak için buluşacaktık. Tuğçe'nin evinin önüne gidip apartman girişinde bekledim. Tuğçe aşağı indiğinde benden ayrılmak istemediğini söyledi. Ben de kendisine dengesiz davranışlar sergilediğini, böyle devam edemeyeceğimizi söyledim. Aramızda bu nedenle tartışma çıktı. Tuğçe birden sinirlenerek bağırmaya başladı. Apartman kapısına konulan kaldırım taşını alıp bana vurmaya çalıştı. Ben de elinden taşı alarak iki kez salladım, kafasına geldi. Ayakta ve duvara dayanmış durumdayken, 'Yaşamayı hak etmiyorsun, seni öldüreceğim' diyerek çantasını karıştırmaya başladı."
Evinden çıkarken yanına ekmek bıçağı almış
Tuğçe Can'ın çantasında bıçak taşıdığını iddia eden Kaya, kendisinin de o gün buluşmaya giderken evinden yanına ekmek bıçağı aldığını itiraf etti.Kaya, o sırada tedirgin olduğunu, paniğe kapıldığını dile getirerek, "Yanımdaki bıçağı alıp rastgele savurdum. Kaç kere savurduğumu bilmiyorum. Kendimi kaybetmiştim. Kendime geldiğimde Tuğçe yerdeydi ve boğazı kesilmişti. Ne yaptığımın farkına vardım. Tuğçe'nin öldüğünü anladım." dedi.
Daha sonra pişman olduğunu, bileğini kesmek istediğini ancak halsiz düştüğü için bunu yapamadığını anlatan Kaya, "Oradan eve gittim. Evde de kendimi kesmeye çalıştım ama yapamadım. Daha sonra fare zehri içerek intihar etmek istedim." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Onur Kaya'nın tutukluluğunun devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 5 Mayıs'a erteledi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan anne Emine Can, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.
Can, "Bu dünyada da öteki dünyada da yakasını bırakmayacağım. Adalete güveniyorum. 5 Mayıs'ta buradan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını duyarak çıkacağım. Belki bir nebze benim içime su serpilecek. Benim kızım 89 gündür toprağın altında ama o halen utanmadan nefes alıyor. Onu duruşmada görünce midem bulandı." diye konuştu.
Maktulün ikizi Tuğba Can ise adaletin tecelli edeceğine, sanığa hak ettiği cezanın verileceğine inandığını belirtti.
Olay
Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokağı'nda bir apartman dairesinde ikizi ile yaşayan Tuğçe Can (25), yaşlı bakım teknikeri olarak çalıştığı huzurevine gitmek üzere 12 Ocak'ta evinden ayrılırken apartmanda uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti.
Fare zehri içerek intihar girişiminde bulunan ve tedavisinin ardından gözaltına alınan genç kadının erkek arkadaşı Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Rekreasyon Bölümü öğrencisi Onur Kaya çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı. Tuğçe Can'ın 3'ü öldürücü, 13 bıçak darbesi aldığı aktarılan iddianamede, sanık Kaya hakkında "kadına karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme ile şantaj" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.