“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl,
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
Tarihi boyunca nice büyük savaş, yıkım ve işgal girişimine maruz kalmış olan aziz milletimiz, Milli Mücadele döneminde de dünyanın dört bir yanına pençelerini salmış emperyalist güçlerle ve onların kirli maşaları ile göğüs göğse savaşmış ve tarihin en şanlı destanlarından birini yazmıştır.
19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basması ile fiilen başlayan Milli Mücadelenin askeri safhası, 30 Ağustos 1922 tarihinde kazandığımız meydan muhaberesiyle nihayete ermiş ve bu toprakların Türk Milletinin ebedi yurdu olduğu tüm dünyaya karşı bir kez daha ispat edilmiştir.
Vatan söz konusu olunca kadın-erkek, yaşlı-genç demeden cepheye koşan ve her biri kahraman ordumuzun bir neferi olarak destan yazan bu millet, 30 Ağustos’ta elde ettiği zaferle Türkiye Cumhuriyeti devletimizin kuruluşuna zemin hazırlayan en önemli siyasi süreci de başlatmıştır. Bu zafer, şanlı bayrağımızın semalarda hür bir şekilde kıyamete kadar dalgalanacağının ilanı olmuştur.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde, Büyük Zafer’in 99. Yıldönümü vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele kahramanlarımız başta olmak üzere, vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi minnetle yâd ediyor ve aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını tebrik ediyorum.”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.