Serginin açılışında konuşan Sonsuz Şükran Köyü Kurucusu Mehmet Taşdiken, "Bu Sonsuz Şükran Köyü’nün tarihinde önemli bir çalışma. İki tarafı var. Birincisi çalışmanın bizatihi kendisi, burada yapılan iş. İkincisi de Galeri Binyıl olarak İlknur Şanal’ın yapmış olduğu bu etkinlik, başlı başına özel bir öneme sahip. Çünkü, İstanbul’da Galeri Binyıl, tüm ressamlar, heykeltıraşlar, plastik sanatlarla ilgili arkadaşlarımız bilirler, önemli ve ciddi bir galeridir ve Avrupa’da, dünyada sayılı galeriler arasında yer alır. Onun burada böyle bir sergi düzenliyor olması çok anlamlı." dedi.
"Sadece Sonsuz Şükran Köyü sanatçılarının bir kısmının bazı eserlerini sergiliyor olması, böyle bir konsept üzerinde yapıyor olması, aynı zamanda bize tarihi bir şeyi de işaret ediyor." ifadesini kullanan Taşdiken, "Bundan sonra da Sonsuz Şükran Köyü'nün hem kurumsallaşması hem ileriye yönelik, bireysel markalar halinde daha da zenginleşmesi için bu, tarihimizde bir ilktir." diye konuştu.
Sanatçı İlknur Şanal da 21 yıldır sanat galericiliği hizmeti verdiğini belirterek şöyle devam etti:
"Şimdi burada Sonsuzluğun Sesi isimli sanatevini ve Sonsuzluğun Sesi sergisini açıyoruz. Sonsuz Şükran Köyü'ndeki tüm sanatçılarımızla birlikte bu sergiyi oluşturduk. Birçoğumuz uluslararası sanatçı. Yurt dışında yaşayanlarımız var ve aynı zamanda eğitmenlerimiz, mimar arkadaşımız, sanatçılarımız var. Ben ütopik bir hayal kurdum. Yıl 2010 ve biz bu köyün temelini atarken, Sonsuz Şükran Köyü projesinin kurucusu Mehmet Taşdiken bizi davet ettiğinde ilk gördüğümüz bozkırda şunu hayal ettim, 'Kerpiç evlerimiz olacak, Anadolu Selçuklu evlerinde yaşayacağız'. Daha sonra 'Evimi sanatevine çevirebilir miyim' heyecanını duydum. Tam 11 yıl sonra bunu gerçekleştiriyoruz hep birlikte."
Konuşmaların ardından Sonsuzluğun Sesi Sanatevi’ndeki aynı isimli serginin açılış kurdelesi İlknur Şanal tarafından kesildi.
Sanatçılar ve davetliler sergiyi gezdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.