Çukurova ilçesi Toros Mahallesi’nde 10 katlı apartmanın 9’uncu katındaki dairede, 19 Ağustos 2023’te emekli Cem Suna ile eşi Deniz Suna ve oğlu Alperen arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine iddiaya göre, Cem Suna, mutfaktan aldığı bıçakla eşini ve oğlunu bıçakladı. Suna, ardından bıçakla kendine zarar verdi. Sesleri duyan komşularının ihbarıyla adrese gelen polis, daireye girdiğinde, aileyi kanlar içinde yatarken bulunca sağlık ekibini çağırdı. Yapılan kontrolde Deniz Suna ile oğlu Alperen’in öldüğü belirlendi. Yaralı Cem Suna ise ambulansla hastaneye kaldırıldı. 17 yıllık eşi Deniz Suna’yı 39, oğlu Alperen’i ise 49 bıçak darbesiyle öldürdüğü, kendisinde de 26 bıçak yarası bulunan Cem Suna, tedavisinin ardından taburcu edilip, 4 Eylül 2023’te tutuklandı.
‘ÇOCUKLARIM İÇİN ADALET İSTİYORUM’
“Olay günü iş yerinden eve geldim, eşim ve oğlumla bir süre balkonda oturduktan sonra içeri geçtik. Ben kanepede uyumuşum. Uyandığımda kendimi hastanede buldum. Evde yaşanan olaydan haberim yok. Eşimi ve oğlumu ben öldürmedim” diyerek kendini savunan Cem Suna hakkında, Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Eş olan kadını canavarca hisle kasten öldürme’ ve ‘Alt soydan akrabayı kasten öldürme’ suçlarından dava açıldı. Tutuklu sanık Cem Suna’nın katılmadığı son duruşmada, Deniz Suna’nın annesi Neriman, babası Mehmet Servet Toker, kız kardeşi Duygu İşler ile tarafların avukatları hazır bulundu. Esas hakkındaki mütalaasını veren savcı, Cem Suna’nın, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Deniz Suna’nın annesi Neriman Toker, “Sanık, kızım ve torunumu sadistçe öldürmüştür. Çocuklarım için adalet istiyorum” diyerek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirtti.
‘FARKLI AYAK İZLERİ MEVCUT’
Sanık avukatı ise Cem Suna’nın, olay gününe dair hiçbir şey hatırlamadığını savunarak, “Olay yerinde farklı ayak izleri mevcuttur. Müvekkilin köpeği kapalı bir yerdeyken, olay yerine nasıl gittiği yeterince araştırılmamıştır. Sanık suçsuzdur. Ayrıntılı savunma yapmak için süre talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti, Suna’nın tutukluluk halinin devamına karar verip, karar için taraflara esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için ek süre vererek duruşmayı erteledi.
‘SADECE YÜZÜNÜ KORUYABİLMİŞ’
Duruşmanın ardından konuşan anne Neriman Toker, yaşadığı acıyı unutamadığını belirterek, “Çocuklarımı çok kötü bir halde buldum. Şüpheli, sesleri duyulmasın diye 5 metrelik holde sıkıştırıp, canice her yerlerinden bıçaklamış. Sadece yüzünü koruyabilmiş. Kızımın ve torunumun her yerini delik deşik etmiş. Yaralı kalsın diye değil, ölsün diye yapmış. Kızımda 39, Alperen’imde 49 bıçak darbesi vardı. Torunum, hayalleri olan bir çocuktu. Melek gibi bir çocuktu. O meleğimi yok etti. Onları bir daha göremeyeceğim için her gün ağlıyorum. Hayat, onlar olmadan cehennem gibi geçiyor. Ne gülebiliyoruz ne ağlayabiliyoruz. Mezarına gidip ağlıyorum. Onu bana verseler, ben de aynısını yapmak isterdim. İnsana kıyan, çocuğuna kıyan yaşamasın. Onun nefes alması normal değil. İdam edilsin” dedi.
Kaynak: DHA