ANLIK GELİŞTİ, SUÇSUZUM"
Sarıyer'de börekçi dükkanında üç aydır garsonluk yaptığını söyleyen sanık Derviş Karadağ, yoldan geçen bir kadını maktul ve arkadaşlarının önünü keserek taciz ettiklerini iddia ederek "Bayan dükkana girip yardım istedi, polis çağıracağım dedi. Tüm müşteriler bu olaydan rahatsız olup gittiler. Maktul ve arkadaşları ikili, üçlü grup halinde dışardaydılar. Sabah saatleriydi, ellerinde alkol şişeleri vardı. Kavga edip tartışıyorlardı. Ellerindeki şişeyi iş sahibine ait arabaya da fırlattılar. Yanlarına gittim. Elimde sadece sipariş aldığım kağıt ve tükenmez kalem vardı. Arabaya kimin şişe fırlattığını sordum, maktulü gösterdiler. Maktule, 'Niye fırlattın' diye sorunca maktul 'Sanane' deyip küfür etti. Ağırıma gitti, hamlede bulundum. Aslında vurmayacaktım. Önce elimi kaldırdım. Küfür edince tahrik oldum. Bir kez yumruk attığımı hatırlıyorum. Neresine vurduğumu hatırlamıyorum. Tam olarak elimde kalem olup olmadığını, ona saplayıp saplamadığımı hatırlamıyorum. Anlık öfkeme denk geldi. Ancak tek darbe vurduğumu hatırlıyorum" dedi. Maktulün küfür ederek arkasından gelmeye devam ettiğini söyleyen sanık Karadağ, "Dükkanın içerisine geçtim. İş yeri sahibine dışarıda biriyle kavga ettiğimi söyledim. İş yeri sahibi, yüzü kanayan maktule peçete verip ambulans çağırdı. Maktulü ambulansla götürdüler. Bir hafta sonra maktulün öldüğünü öğrendim" diye konuştu. Sanık Karadağ, maktulle daha öncesinden husumeti olmadığını, şahsen tanımadığını, olayın anlık geliştiğini de söyleyerek "Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi istiyorum" dedi. Şikayetçi avukatı Büşra Atmaca'nın "Burada kalemi hatırlamadığınızı söylediniz, ama önceki beyanınızda kalemle vurduğunuzu söylemişsiniz, nasıl vurdunuz?" sorusu üzerine sanık, "Kalem avucumun içindeydi, sivri ucu aşağıdaydı. Yumruğumun alt kısmıyla vurdum. Kalemin sivri tarafı kafasına girmiş" dedi.
"ÖLDÜRME VE YARALAMA KASTI YOKTU"
Sanık avukatı Erdal Çelik de müvekkilinin öldürme ve yaralama amacı olmadığını belirterek "Otopsi raporunda maktulün birçok yerinde darbeler olduğu görülmektedir. Muhtemelen arkadaşlarıyla kavga etmiştir. Tanık Sevda üzerine bir kavga vardır. Hastaneye taşınırken ambulans tarafından yere düşürülmüştür. Olaydan bir hafta sonra vefat etmiştir, birçok ameliyat gerçekleştirilmiştir. Bir kalem darbesiyle öldürülmesi mümkün değildir. Müvekkilim pişmandır, tahliyesini isteriz" dedi.
MAKTULÜN AİLESİ: "CEZALANDIRILSIN"
Maktulün babası Kazım Yalçın, annesi Saadet Yalçın, ağabeyi Aydın Yalçın ve ablası Aysel Yalçın ise olayı görmediklerini ancak sanıktan şikayetçi olduklarını belirttiler. Aydın Yalçın, olayda taciz olmadığını vurgulayarak "Sanık dersini iyi çalışmıştır. Yönlendirilmiştir. Yalan söylüyor, cezalandırılmasını istiyoruz" dedi. Aysel Yalçın da olayda taciz edildiği iddia edilen Sevda İnan'ın ölen kardeşinin kız arkadaşı olduğunu belirterek onu taciz etmesinin söz konusu olmadığını belirtti. Sanık avukatı da söz alarak "Kadına yönelik taciz olayı maktul değil, maktulün yanındaki kişiler kadına karşı gerçekleştirmiştir" dedi.
TUTUKLULUĞU DEVAM
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, bir dahaki duruşma maktulün kız arkadaşı olduğu belirtilen Sevda İnan'ın tanık olarak dinlenmesi için zorla getirilmesine karar verdi. Olayda şişe atan kişinin kimliğinin tespiti için Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasına da hükmedilen duruşma ertelendi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 Kasım 2023'te saat 08.00 sıralarında sanık Derviş Karadağ'ın beyanına göre, dışarıda Engin Yalçın ile arkadaşının alkollü vaziyette kaldırımda oturdukları, maktulün yanındaki kişinin park halindeki araca cisim fırlattığı, bunun üzerine sanığın çalıştığı börekçiden iş önlüğüyle çıkarak maktulün yanına geldiği ve tartışma yaşadıkları anlatıldı. Tartışma sırasında sanığın sağ elinde tuttuğu, silahtan sayılan kalemle maktulün sol kaş kısmına doğru bir kez yumruk attığı ve uzaklaştığı, maktulün yoğun kan kaybı yaşadığı ve kaldırıldığı taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 17 Kasım 2023'te öldüğü kaydedildi.
OTOPSİ RAPORUNA GÖRE CİSİM YARALANMASINA BAĞLI BEYİN KANAMASI
Otopsi raporunda sanığın kanında uyuşturucu madde metabolitleri tespit edildiği, ölümünün cisim yaralanmasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku hasarı ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği bildirildi. Savcılık, sanıkla maktul arasında husumet olmadığı, maktule yalnızca bir kez vurduğunu dikkate alarak öldürme kastıyla değil, yaralama kastıyla hareket ettiği gerekçesiyle sanık Karadağ hakkında "Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Kaynak: DHA