İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 331 şikayetçi, 82 şüpheli yer aldı. İddianamede ilk etapta 6-7 kişilik bir dolandırıcılık grubunun genellikle Şişli bölgesinde kendilerini kamu görevlisi ve kamu görevlileriyle bağlantılı olduklarını belirterek, nitelikli dolandırıcılık yaptıklarını, dolandırıcıların mağdurları oltalama yöntemiyle düşük fiyatta cinsel içerikli ürün sattıklarını gösteren bir internet sitesi kurarak buradan dolandırıcılık yaptıkları anlatıldı. Siteden iletişim numarası paylaşan dolandırıcılar siteye giren mağdurların telefon numaralarına, "Teslim alınamayan kargonuz sebebiyle firmamızın oluşan zararından dolayı hakkınızda icra takibi başlatılacaktır. En kısa sürede iletişime geçiniz" şeklinde mesaj attığı ve mağdurları avukat olarak tanıtan dolandırıcıya yönlendirdikleri belirtildi. Mağdurlara kendini firmanın hukuk danışmanı olarak tanıtarak icra takibinin kalkması için ilk etapta 10-15 bin lira aralığında para istendiği, parayı gönderen şikayetçilere "Gönderdiğiniz para revizyona düşmüş" diyerek iade edilebilmesi için 20-25 bin lira civarında para istediği, paranın daha sonra göndericiye iade edileceğini söyledikleri, bu şekilde şikayetçilerden belli miktarlarda para toplayarak dolandırıcılık yaptıkları aktarıldı.
1 GÜNDE BİN KİŞİYLE GÖRÜŞEREK 200 BİN LİRA DOLANDIRMIŞLAR
İddianamede dolandırıcıların 4 illegal çağrı merkezinin bulunduğu merkezden, 1 günde ortalama bin kişiyi yaklaşık 200 bin lira dolandırdıkları belirlendi. Dolandırıcıların örgütlü şekilde hareket ettiği belirlenirken şebekenin liderliğini ise Abdullah Çoşkun Çelebioğlu’nun yaptığı tespit edildi. İddianamede 72 şüphelinin, anlatılan yöntemle mağdurları dolandırdıkları aktarıldı. Şebeke üyelerinin elde ettikleri paraları güvendikleri banka hesapları arasında çevirerek paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları, çağrı merkezleri başında olan örgüt yöneticilerinin elde edilen paralardan üyelere haftalık olarak para verdiği, örgütün devamlılığını sağlamak amacıyla masrafları düşerek kalan parayı örgüt içerisindeki hiyerarşi ve iş bölümüne göre paylaştırdığı anlatıldı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nca 7 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından, 13 Eylül 2023 tarihinde şebekenin lideri olduğu tespit edilen Abdullah Coşkun Çelebioğlu ve kardeşi Tayfun Çelebioğlu’nun da aralarında olduğu 55 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 31’i tutuklandı. Çalışmaların genişletilmesiyle, 82 kişi hakkında soruşturma açıldı.
DEŞİFRE OLMAMAK İÇİN TAKMA İSİMLER KULLANMIŞLAR
İddianamede şüpheliler Abdulkerim Balcı ile Fatih Saraçoğlu arasında geçen konuşmalardan şebekenin üst yöneticisinin Balcı olduğu, şebeke yöneticisinin ise Saraçoğlu olduğu belirlendi. Çağrı merkezlerinin gelir ve giderlerinin üst yönetici Abdulkerim Balcı tarafından takip edildiği, gün içerisinde sürekli şebeke lideri Abdullah Çoşkun Çelebioğlu’na kazanılan para miktarı gibi konularda bilgi verdiği ifade edildi. Örgütün deşifre olmaması için takma isim kullandıkları anlatılan iddianamede; şüphelilerden Abdulkerim Balcı’nın 'Tokyo', örgüt üyelerinden Emre Şaşgın’ın ise 'Mustafa Akdoğan' takma ismini kullandıkları, mağdurları patates hatlardan aradıkları, hesaplara para gönderecek mağdurların açıklama kısmına 'Ürün bedeli' yazılmasını isteyerek, bu şekilde olayı suç kapsamından çıkartarak hukuki uyuşmazlık kapsamına sokmaya çalıştıkları tespit edildi. Öte yandan şebekenin para gönderirken açıklama kısmına 'Dosya bedeli' yazan mağdurların ise paralarını iade ettikleri belirlendi.
ÖRGÜT LİDERİ 80 MİLYON KİŞİNİN VERİSİNİ 1 LİRA KARŞILIĞINDA BAŞKA DOLANDIRICILARINA SATMIŞ
İddianamede, şebekenin 2020 yılında faaliyete geçtiği, 2023 yılına kadar devam ettikleri ve dosyadaki şüphelilerin farklı tarihlerde yaklaşık olarak 9 bin kişiyi dolandırdığı, şebeke lideri Abdullah Çoşkun Çelebioğlu’nun elinde bulunan mağdurların isim, iletişim ve adres bilgilerinin yer aldığı data sayısının 80 milyon civarında olduğu, kendileri gibi dolandırıcılık yapan kişilere de bu bilgileri 1 lira karşılığında sattığı anlatıldı.
KARGO FİRMALARININ SİSTEMLERİNE GİREREK MÜŞTERİ BİLGİLERİNİ ALMIŞLAR
İddianamede şebekenin paravan şirket kurarak dolandırıcılık yaptığı, uzun süre görev yaparak güven kazanan Burak Tandoğan, Eyüphan Köse ve Gülşah Sarı gibi şüphelilerin İstanbul’un farklı ilçelerindeki illegal çağrı merkezlerinde sorumlu olarak görev yaptıkları belirlendi. Yöneticilerden Okay Mert’in dolandırmak için aradıkları kişilerin bilgilerini kargo firmalarının sistemlerine gizlice girerek elde ettiği tespit edildi. Şebeke lideri kardeşi Hasan Tayfun Çelebioğlu’nu da sahte ilaç üretiminden ve paketlemesinden sorumlu yönetici olarak görevlendirdiği aktarıldı.
SİLİVRİ’DE ÇİFTLİK KURUP, ÇİFTLİĞE ALPAKA, GEYİK, AT GİBİ YABANİ HAYVANLAR ALMIŞLAR
İddianamede, şüphelilerin şikayetçileri dolandırdıkları paralarla Silivri’de bir arsa aldıkları ve buraya 'Çelebioğlu çiftliği' adında bir çiftlik kurdukları, Çelebioğlu’nun çiftlikten sorumlu, elde edilen paraları aklaması için yönetici olarak ise diğer kardeşi Mahir Çelebioğlu’nu görevlendirdiği belirtildi.İddianamede, elde edilen paralarla Silivri’deki çiftliğe maddi değeri yüksek alpaka, geyik, at, koyun, keçi, kedi, köpek gibi evcil ve yabani hayvanlar aldıkları anlatıldı. İddianamede 329 dolandırıcılık eylemi tek tek anlatıldı.
ÖRGÜT LİDERİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEYEREK, AĞABEYİNİ SORUMLU TUTTU
İddianamede, şüphelilerin soruşturma aşamasında verdiği ifadelere de yer verildi. Şebeke lideri Abdullah Çoşkun Çelebioğlu ifadesinde dolandırıcılık amacıyla şebeke kurmadığını ve bazı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Dolandırıcılık olaylarıyla herhangi bir ilgim alakam yoktur. Dolandırıcılık faaliyetlerinin yürütüldüğü şirketler ağabeyim Hasan Tayfun Çelebioğlu'na aittir. Dolandırıcılık eylemlerinin yapıldığı yere ben haftanın 2-3 günü giderim. Burada kardeşimin adına işlemleri benim yürüttüğüm olur. Tape içeriklerindeki görüşmelerin bir kısmı bunlara ilişkindir. Bu şirketin müdürü Abdulkerim Balcıdır, bu işlemleri kendisi yürütür. Abdulkerim Balcı ile ilgili olarak ağabeyim Hasan Tayfun Çelebioğlu adına kayıtlı olan şirketin para işleriyle ilgili yapmış olduğumuz görüşmeler ve vermiş olduğum talimatlarla alakalı görüşmeler bana aittir. Ben bu işlemleri ağabeyimin adına yapıyorum. Bu işlemlerin dolandırıcılık işi olduğunu bilmiyordum. Eyüphan Köse ile aramızda geçen para alışverişine ilişkin konuşmalarsa, aramızdaki data alışverişine ilişkindir. Bu olayların dolandırıcılıkla alakası yoktur. Bu iş yerinde yapılan tüm faaliyetlerin sahibi ağabeyim Hasan Tayfun Çelebioğlu'dur. Ben bu işten herhangibir gelir elde etmem. Yukarıda açıkladığım gibi sadece yardım amacıyla bu işlemleri yaptım" dedi.
ELE GEÇİRİLEN MERDİVEN ALTI ÜRETİLEN İLAÇLARIN HALK SAĞLIĞINA ZARARLI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Şüphelilerin gözaltına alındığı adreslerde ele geçirilen cinsel içerikli ilaçlar ve diğer ürünler incelenmek üzere, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne gönderilerek rapor hazırlandı. Gelen raporda ele geçirilen ilaçların bakanlık tarafından ruhsat verilen ilaçlardan olmadığı, ilaçların merdiven altı üretim ilaçlar olduğu ve tüm ilaçların halk sağlığını tehdit edebileceği belirtildi.
ÖRGÜT LİDERİ VE YÖNETİCİLERİ 13 ŞÜPHELİ HAKKINDA 66 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Şüphelilerden Abdullah Çoşkun Çelebioğlu’nun kurucu ve lider olduğu ve bu yüzden şebekenin tüm dolandırıcılık eylemlerinden sorumlu olduğu vurgulandı. İddianamede, şebeke lideri olarak Abdullah Çoşkun Çelebioğlu ile yöneticiler Hasan Tayfun Çelebioğlu, Abdülkerim Balcı, Fatih Saraçoğlu, Mahir Çelebioğlu, Eyüphan Köse’nin de aralarında bulunduğu 13 şüpheli, "Nitelikli dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama", "Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti", "Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye atacak şekilde ilaç yapma veya satma", "Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme" suçlarından ayrı ayrı toplamda 25 yıldan 66 yıl 4 aya varan hapis cezaları istendi. Yöneticilerin de şebekenin diğer işlediği suçlardan da sorumlu tutulması gerektiği vurgulandı.
69 ÖRGÜT ÜYESİNİN 56 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede, diğer 69 şüpheli hakkında ise ayrı ayrı farklı suçlardan 1 yıldan 56 yıla kadar farklı oranlarda hapis cezaları talep edildi. Sanıkların ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Kaynak: DHA