Fatih Terim'in soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran'da verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı. Dolandırıcılık davasının ilk duruşması geçen Pazartesi günü başlamıştı. Fatih Terim'in savcılıkta verdiği ifadesinde Seçil Erzan'ı 5-6 yıldır tanıdığını ifade ederek, "Yani benim bütün bankacılık işlemlerimi birlikte çalıştığım bankada çalışanlar yönetmekteydi. Hayatımda hiçbir zaman Denizbank'ın hem Florya'daki hem de Levent'teki şubesine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğu zaman ise yakınlarımdan aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bazen de yanımdaki çalışanlarım ihtiyacım olan parayı bankadan alıp bana getirip verirler. Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime de geldiğinde belgelere imza atmışlığım olmuştu. Somut dosya kapsamında bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur. Şöyle ki fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim. Fakat ben zaman zaman çalıştığım bankacılara durumumum ne olduğunu sorarım. Onlar da kendi bilgisayarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar" dedi.
"3 MİLYON DOLAR HALEN GÖNDERİLMEDİ"
Terim ifadesinin devamında, "6 Nisan'da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank'ta çalışan Rüya hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan'ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in Garanti Bankası'ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi. Ben bu durumdan rahatsız olup şüphelendim ve bankadaki son 11 yıla ilişkin tüm hesap hareketlerimi çektiğim kredilerimi ve tüm parasal işlemi içeren belgelerin dökümlerini istedim. Fakat bu zamana kadar banka sadece bana vadesiz hesaplar ile ilgili birkaç doküman verdi" diye konuştu.
"NE KADAR ZARARA UĞRATILDIĞIMDAN DAHİ HABERDAR DEĞİLİM"
Diğer dokümanların banka tarafından verilmediğini belirten Fatih Terim, "Ayrıca ben bunun gibi çok fazla aleyhime bankacılık işlemi yapıldığını fakat iyi niyetimin suistimal edildiğini düşünüyorum. Uzun yıllardır çalıştığım banka ile aramızda bu zamana kadar hep güven ilişkisi vardı. Ne kadar zarara uğratıldığımdan dahi haberdar değilim. Banka bu zamana kadar gerçekleştirdiğim işlemlerin hesap dökümünü bana verdiğinde kendi muhasebe ekibimle birlikte ayrıntılı inceleme yapıp buna ilişkin tüm detayları ayrıca dosyaya sunacağım. Fakat halihazırda bu zamana kadar özellikle bankacılık işlerimi yürüten Seçil Erzan, Rüya hanım ve başkaca tespit edilecek benim bankacılık işlemlerimde usulsüzlük yapan Denizbank çalışanlarından şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak'ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer aldı. Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can "şüpheli" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, 18 müştekinin toplamda 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 bin lira dolandırıldığı belirtildi. İddianamede, mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarına sahip kişiler olduğu, hepsinin beyanlarında şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek bu fona para yatırmaya ikna ettiği kaydedildi. Gerçekte böyle bir fonun hiç olmadığı belirtilen iddianamede, şüpheli Seçil Erzan'ın 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenirken; diğer 6 şüphelinin ise 3 yıldan 65 yıla kadar değişen oranlarda hapisleri istendi.
Kaynak: DHA
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.