Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru E.T., boşanma aşamasındaki eşi Burçin Sevgi Telli'yi çıkan tartışma sonrasında beylik tabancasıyla öldürdükten sonra polis ekiplerine teslim oldu.
Tutuklanan E.T. hakkında, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme" suçundan dava açıldı.
MÜTAALA AÇIKLANDI
Davanın devam eden duruşmasında Cumhuriyet savcısı, hazırladığı mütalaayı okudu. Mütalaada, sanığın suçu ağır tahrik altında işlediğini iddia ettiği ifade edilerek şu sözler kullanıldı: "Yapılan yargılama aşamasında kendisinin de evlilik sürecinde başka kadınlarla görüştüğünü dolayısıyla sadakatsizliğini kabul ettiği, ayrıca bu durumun tanık anlatımları ve mesaj içeriklerinden de anlaşıldığı, kendisi sadakatsiz olan birinin karşı tarafın sadakatsiz olduğunu ileri sürerek tahrik hükümlerinden faydalanamayacağı, sanık hakkında tahrik hükümleri uygulanmadan üzerine atılı eylemine uyan maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükümle birlikte sanık hakkındaki tutukluluk kararının devamına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur."
"SANIK ÖLDÜRDÜĞÜ KADINI DEFALARCA ALDATTI"
Mütalaa doğrultusunda sanığın cezalandırılmasını talep eden katılan avukatı ise, E.T.'nin telefonunda yapılan incelemede ve kayıtlarda farklı kadınlarla birlikte olduğunu gösteren yazışmaların tespit edildiğini ifade ederek şunları kaydetti: "Özgür olan iki kişi arasındaki ilişki sadakat ile olur. Eğer siz sadakatli olursanız karşı taraftan da sadakat beklersiniz. Sanık savunmalarında sürekli öldürdüğü kadının kendisini aldattığını ve farklı erkeklerle ilişki kurduğunu iddia ediyor.
Fakat telefon kayıtlarında asıl aldatan kişinin sanığın kendisinin olduğunu görüyoruz. Sanık, öldürdüğü kadını defalarca aldatmış, farklı kadınlarla ilişkisi olmuş, hatta bir kadın ile olan birlikteliğinde de kadını hamile bırakmış ve bu gayrimeşru bir ilişkiden kadın hamile kaldığı için çocuğu aldırmışlardır. Yani sanık farklı zamanlarda farklı yerlerde kadınlarla ilişkiler yaşamıştır. Sanık, öldürdüğü kadını defalarca aldatmış, koca görevini yapmamıştır.
Ayrıca sanık, öldürdüğü kadının bütün sosyal medya hesaplarını biliyor. Sanık, öldürdüğü kadının hesaplarına girerek araştırmalar yapmıştır. Sürekli öldürdüğü kadına neden bunu beğendin, neden buna yorum yaptın, neden bununla konuştun gibi şiddet uygulamıştır."
"İLİŞKİ SANIKTA PARANOYAK HAREKETLERE DÖNÜŞMÜŞ"
Ölen eşinin kendisini aldattığını iddia eden sanığın beyanlarını kabul etmediklerini söyleyen avukat, sözlerine şöyle devam etti: "Sanıkta ilişki artık paranoyak hareketlere dönüşmüş, öldürdüğü kadının her hareketinden bir mana çıkarmaya başlamıştır. Ayrıca sanık, öldürdüğü kadının bir erkekle ilişki yaşadığını ve bu şahıs ile konuştuğunu söylemiştir. Bu görüşmede kendisine tahrik edici sözler kullanıldığını belirtmiştir.
Oysaki sanık, ilk gün ifadesinde bundan bahsetmemiş, susma hakkını kullanmıştır. Daha sonra öldürdüğü kadının ilişki yaşadığını iddia ettiği erkeğin ifadesinin ortaya çıkmasının ardından kendisince bir ifade belirlemiştir. Buna yönelik bir savunma geliştirmiştir.
Bu yüzden sanığın iddia ettiği şekliyle öldürdüğü kadının kendisini aldattığı yönündeki savunmalarını kabul etmiyoruz. Sanık kendisi sadakatsiz bir eş olduğundan ötürü tahrik hükümleri uygulanmadan mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını talep ediyoruz.""KEŞKE DAHA ÖNCE AFFETMESEYDİM"
Sevgi Burçin Telli'nin annesi Y.E. de mütalaa doğrultusunda sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık polis memuru E.T., mütalaaya katılmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı: "Eşim beni daha öncesinde aldattı. Bunu daha önceki duruşmada anlattım. Keşke daha önce affetmeseydim, o gün bitirseydim. Olay buraya kadar gelmezdi. Üzerime iftira atılıyor. Hep suçlu benmişim gibi beni suçladılar."
Duruşma, avukatların mütalaa ile ilgili savunma talebinde bulunması dolayısıyla ileri bir tarihe ertelendi. Tutuklu sanık E.T.'nin tutukluluğun devamına karar verildi.
Kaynak: İHA
