“Annemin yaptığı el emeği var”
Okuldan sonra kalan boş vakitlerinde ailesinin ürettiği ekmekleri satan Hasan Kalıpçı (19), “Sabah kalkıyorum, okula gidiyorum. Öğlen babamla haberleşip börekleri alıyoruz. Babamla buluştuktan sonra elime sepeti alıp tek tek dükkan dükkan dolaşıp börekleri satıyorum. Bazen börekleri bitirmem saat 4'ü, 5'i bulabiliyor. Böreğin durumuna göre bazen belli olmuyor ticaret işi. Hava şartlarını da ekleyecek olsak uzun sürebiliyor bazı zamanlar. Satışları ise zor da olsa bitiriyorum. Bitirmeden eve dönmüyorum. Çünkü annemin yaptığı el emeği var. Börekleri geri getirmiyorum, bitirmek için uğraşıyorum. Çoğunlukla müşterilerimiz bizim böreklere alışık olduğu için biliyorlar. Yani her müşterinin bazı günleri var. Örnek veriyorum pazartesi günü sarraflara giriyorum, abiler yemek yemiyor benden börek yiyorlar. Çoğu müşteri tanıdık, hepsi tanıyor beni. Oradaki esnaflar beni küçük esnaf diye bilirler hepsi tanıyor sağ olsunlar” dedi.
“Ürettiğimiz ekmeklerden farklı illere de gönderiyoruz”
Eşiyle birlikte 8 yıldır ekmek yapan Muhammed Ali Kalıpçı, “Ayakkabı kalıbı yapıyorduk. O dönem işlerimiz biraz rast gitmedi. Ondan sonra eşimle beraber düşündük. Ne yapabiliriz diye? Eşim de çalışıyordu. Eşimin annesi de Sille de tandır ekmeği yapardı. Sağ olsun yardımıyla işte buraya böyle düzen kurduk. Yaklaşık 8 yıldır bu işi böyle yapıyoruz burada. Alıştırdık müşterimize geliyor sağ olsunlar. Hava şartları biraz daha düzgün oldu mu daha fazla gelen oluyor. Havanın şartlarına göre değişiyor işler” şeklinde konuştu.
Toprak tandırda bir çok çeşit ürettiklerini anlatan Kalıpçı, “Ekmek yaparız, tandır böreği yaparız, gevrek yaparız, 2-3 çeşit böreğimiz var. Tereyağlı gevrek yapıyoruz. Çoğu müşterimiz ise telefondan sipariş verir onlar için ayırırız. Farklı illere ise mesela İstanbul'a, Ankara gibi yerlere göndeririz kargoyla isteyenler olursa. Müşterilerimizin canları çok çektiği zaman tandır ekmeğini biz kargoyla onlara göndeririz. Bu işin üzerinde hedeflerimiz de 2 tane oğlum var, onlara böyle bir dükkan tezgah kurup bu işimi onlarla beraber daha güzelleştirmek. Şimdi yaptığımız işi daha bir steril ortamda yapmak. Öyle bir niyetimiz var. Kışın ve yazın ayrı bir zorluğu var. Sıcak olunca gene biraz daha iyiyiz. Ocağa ekmeği vuran eşimin işi daha sıkıntılı oluyor. Kışın kar, yağmur, onun çilesi var biraz. Allah bize bir rızık kapısı verdi. Böyle devam edip gidiyoruz. Bu zorluklara rağmen seviyoruz. Zaten sevmezsen de bir şey yapamazsın. Yani bu severek yapılacak bir iş buda” diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
