AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanıp, 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen iddianamede, Esra Altay hakkında 'tasarlayarak eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Tutuklu sanığın anne ve babası için de suça yardım ettikleri gerekçesiyle ayrı ayrı 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporunda; Gökhan Altay'ın ölümüne neden olan tabanca atışının bir başkası tarafından yapılmış olabileceği değerlendirildi.
İLK DURUŞMADA, İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİDavanın ilk duruşmasına Esra Altay ile tutuksuz sanıklar Kahraman ve Dursiye D. katıldı. Mahkemede savunma yapan sanık Altay, "Daha önceki ifademi annemin tehdit ve baskısı ile verdim. Annem beni çocuğumla ve evsiz bırakmakla tehdit etti. İlk başlarda çocuğumu göstermemekle tehdit ediyordu. Sonraları çocuğumu ve beni öldürmekle tehdit etti. Olay günü eşim, gece yarısı eve geldi. Çocuğum ve eşim birlikte uyuduk. Sonra çocuğum uyandı, çok ağlıyor diye salona geçtim. Çocuğumla salonda uyuyakalmışız. Sonra 'tak' diye bir sese uyandım. Silah sesi olduğunu anladım. Koşarak salondan çıkıp, dış kapıya doğru baktım. O sırada annemi evden çıkarken gördüm. O anda çığlık atarak şoka girdim. 'Anne, baba' diye bağırdım. Fakat aşağı kimse gelmedi. Önce ambulansı daha sonra da babamın telefonunu aradım. 'Çabuk aşağı gelin' dedim, ne olduğunu söylemedim. Arkalı önlü annem ve babam eve geldiler. Babam, 'Ne oldu' diye sordu, annem de 'intihar etti diyeceksin' dedi. Gökhan ile evli olduğum sürede başka biri ile görüştüğüm ve ilişkim olduğunu kabul ediyorum. Diğer suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
'ANNEM, 'BİZİ YAKMA, YAKACAKSAN; KENDİNİ YAK' DEDİ'
Dursiye D.'nin cezaevinde de kendisini tehdit ettiğini anlatan Altay, şunları söyledi: "Erkek kardeşlerimin altınları vardı; bunları da babam ile annem muhafaza ederdi. Bu altınlarda azalma olduğu yönünde konuşmalar oluyordu. Babam bunun üzerine hocaya gitmiş o da 'evin içinde kan bağı olmayan kişilerden şüphe edin' demiş. Olaydan 10 gün kadar sonra benim evimde annem ile baş başa kaldık. Annem, altın meselesini açtı. 'Esra hak etti, hoca evde kan bağı olmayandan şüphelenin demişti yapacak bir şey yok, kapandı gitti' dedi. En son karakola gittiğimizde annem, bana 'bizi yakma, yakacaksan; kendini yak' dedi. Cezaevine görüşe geldiğinde de çocuğumla, öldürmekle tehdit etti. 1 yıldır tutukluyum, elimi bile sürmediğim silahla eşimi öldürmekten yargılanıyorum."
'EVLAT DEĞİL; CANAVAR YETİŞTİRMİŞİM'Kahraman D. de cinayete yardım suçlamasını kabul etmedi. Duruşmada kızı Esra'ya tepki gösteren Kahraman D., "Kızımla damadımın hiçbir sorunlarını duymadım. Soruşturma sırasında; kızımın evlendikten 3 ay sonra kocasıyla sorun yaşadığını bir şahısla ilişkisi olduğunu ve onun için çarşıdan apart kiraladığını öğrendim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Esra'ya yardım etmedim. Onu da evlatlıktan reddediyorum. Evlat değil; canavar yetiştirmişim. Gökhan, benim için evladımdan üstündü. Bir şeyini görsem; evimde durdurmazdım" dedi.
'HİÇBİR ZAMAN KIZIMI TEHDİT ETMEDİM'
Kızı ve damadının oturduğu binanın üst katında eşi ile oturan Dursiye D. de şunları söyledi: "Gece uyurken bir ses geldi. Sonra Esra, 'Yetişin Gökhan' diyerek telefon açtı. Biz de aşağı indik, 'ne oldu' diye sordum. Esra bana, 'kendini vurmuş, intihar etmiş' dedi. Ben de neden olduğunu sordum. Hiçbir zaman kızımı tehdit etmedim. İki kez görüşe gittim, torunum da yanımdaydı. Kızımın ilişkisi olduğunu bilmiyordum."
Mahkeme heyeti, Esra Altay'ın tutukluk halinin devamına, Kahraman D. ile Dursiye D.'nin ise adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verip, duruşmayı erteledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
