Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, KHK'nin tümünün iptal talebini oy birliğiyle, maddelerin iptal talebini ise oy çokluğuyla reddetti.
Kararda, 6771 sayılı Kanun ile Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmak suretiyle yeni bir hükümet sistemine geçildiği, bu kapsamda Bakanlar Kurulu kaldırılarak yürütme yetkisi ve görevinin tek başına Cumhurbaşkanına verildiği, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin yeniden düzenlendiği hatırlatıldı.
"Doğrudan veya dolaylı bir hüküm bulunmuyor"
6771 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği kanuni düzenlemelerin genel itibarıyla yeni hükümet sistemine geçilmesiyle ilgili olduğu belirtilen kararda, anılan hususlarda Anayasa'da KHK çıkarılamayacağına ilişkin doğrudan veya dolaylı bir hüküm bulunmadığı anlatıldı.
Dava dilekçesinde, KHK çıkarma yetkisinin ancak ivedilik gerektiren konularda TBMM'nin hızlı hareket edemeyeceği durumlarda ve zorunluluk arz eden hallerde kullanılması gerektiğinin ileri sürüldüğü aktarılan kararda, şöyle denildi:
"Anayasa'da, KHK çıkarılabilmesi için acil, ivedi ve zorunlu bir durumun olması gerektiğine dair herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu itibarla KHK'lerin Anayasa'ya uygunluğunun incelenmesinde Anayasa'da öngörülmeyen yeni şartlar ihdas edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle yetki kanunu ve buna bağlı olarak KHK çıkarılmasını gerektiren acil, ivedi ve zorunlu bir durumun olup olmadığının incelenmesi, Anayasa'da öngörülen çerçevenin dışına taşacak ölçüde bir denetim yapılması anlamına gelebilecektir. Açıklanan nedenlerle KHK'nin tümü Anayasa'ya aykırı değildir, iptal talebinin reddi gerekir."
Yüksek Mahkeme, maddelere yönelik incelemesinde de iptal talebinin reddini kararlaştırdı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
